Elti

1.6K 121 6
                                    


Musab ile imam nihakımız kıyıldıktan sonra annemin elini öpüp evden ayrılmıştım. Arabaya bindiğimde musab bana bir küçük kutu uzatmıştı. "Bizim için aldım. He evide tuttum." Kafam karışmıştı. "Çok hızlı gitmiyor muyuz." Musab sinirle direksiyona vurdu. "Hızlı gitmek zorundayız. Tamam anlıyorum sende üzgünsün ama bende üzgünüm bende." Musaba baktığımda kutuyu sertçe bana uzattı. Elinden hışımla aldım. Kutuyu umursamadım. "Sen neden üzgünsün?" Musab arabayı kenara çekti. "Dilay, bir gün kapım çalıyor karşımda tek gecelik ilişki yaşadığım bir kadın kucağında bebekle benden olduğunu söylüyor eğer para vermesem herkese yayarmış. İnanmıyorum o çocuğun benden olduğuna ama sonra dna testli ile %99 babası çıktım. Hayatım alt üst oldu. Ben o çocuğa elimi bile sürmem." Duyduklarıma inanamamıştım. "Neden annesine vermedin?"  Musan güldü. "Parayı alıp, kaçtı. Benim üzerime kaldı. Ve bende çareyi böyle buldum." Ben gülmüştüm. "Bakıcı tutmadında evlenmeyle mi buldun." Musab sinirle bana döndü. Ona bağırdım. "Önüne bak." Musab derin nefes aldı. "İki gün sonra selimin kimlikte annesinde senin ismin yazıcak. Evet çapkın olabilirim ama ailemin ismini karalayamam." İşte şimdi ben sinirlenmeye başladım. " Ama ben kendimi karaladım." Musab sadece susmuştu. O konuşmayınca bende konuşmuştum. Karşımdaki kutuyu aldım ve açtım. İki tane alyans vardı. "Bunları şuan mı takmamız gerekiyor." Musab omuz silkti. "Şimdi ya da sonra farketmez." Kafamı olumluca salladım. Araba durunca eve geldiğimizi fark ettim. Hemen araban inip, eve doğru yürüdüm. Kapıyı hizmetli bayan açmıştı. Musab arkamdan gelmişti. Elindeki valizi kadına uzatmıştı. "Bunu dilayın odasına çıkarın." Kaşlarımı çattım. "Garipsin gerçekten sen çıkartsana kadına diyeceğine." Musab beni umursamadan yanımdan geçti. Kadın güldü. "Sıkıntı olmaz benim için hafif hem." Kafamı olumluca salladım. İçeri girdiğimde, herkes oturuyordu. Musabın yanına oturmuştum. Pervin bana baktı. "Oğlunu sormadın ama uyuyor yukarda." Gülümsedim. Selim daha doğar doğmaz bir imtihandaydı. Annesi onu bırakıp, kaçmıştı. Babası sevmiyordu bile. Peki sen dilay onu sevmeliydim. O daha sabi dilay. İç sesimle konuşmayı bırakıp, onların konuşmalarını dinlemeye başladım. Vakit geçmişti. Herkes odasına çekilmişti. Tam üstümü değiştiyordum ki ağlama sesi geldi. Hızlıca odadan çıktım, selimin odasına doğru yürüdüm. Kapıyı açtığımda pervin yanındaydı. Kaşlarımı çattım. "Ne işin var burda." Pervin telaşlı bir şekilde duruyordu. "Selime bakmaya gelmiştim." Elimle kapıyı gösterdim. "Baktıysan çıkabilirsin." Pervin zor bir şekilde güldü ve odadan çıktı. Selimin beşiğine doğru gittim. Göz göze gelmiştik. Masumdu hemde fazlasıyla. Arkamı döndüm. Pervin ya zarar vermeye çalışıyorsa yok artık yapmazdı. Ama yapma ihtimalide vardı. Beşikten selimi kucağıma aldım. Diğer elimlede pikesi ile yastığını aldım. Ve odama doğru yürüdüm. Kapıyı zoraki bir şekilde açtım. Selimi yatağa yatırdım. "Sen uslu uslu dur hemen üstümü değiştiyorum." Üstümü hızlı bir şekilde değiştirdim. Kapıyı kitledim. Ne olur ne olmaz. Pervin burayada girerdi. Selimin yanına yattım. Ona ninni söylemeye başladım. Benimde gözlerim kapanmaya başlamıştı gözlerimi biraz açıp selime baktım baktım. Uyumuştu. Onun mis gibi kokusunu içime çektim. Ve uyudum...

Sabah olduğunda hemen yanımda uyuyan selime baktım. Gözlerini açmış bana bakıyordu. "Uyandın mı sen?" Belki sana alışmamam gerekiyor. Ama çok tatlısın. Yanından kalkıp, üstümü değiştirdim. Aynadan kendime baktığımda iyi görünüyordum. Selimide kucağıma alıp, aşağıya indim. Salonun kapısından demetin sesini duydum. "Selim yerinde yok." Annesi yerinden kalkmıştı. "Halası korkma burdayız." Demet bana dönmüştü. Güldü. "Ay nasıl korktum." Kıkırdadım. Musab bana bakıyordu. Selimle birlikte musabın yanına oturduk. "İsterseniz ben selimi mamasını yediriyim." Güldüm. "Ben yediririm." Kadın kafasını olumluca salladı. Selimin maması gelene kadar elindeki salatalığı kemiriyordu. Bende o sırada atıştırıyordum. Pervin gülmeye başladı. "Sanırsam babamız selimi sevmiyor. Onun kucağında hiç göremedik." İşte bu benim için e fırsattı. "Ne alakası var. Musab selimi çok seviyor." Musab bana baktı. "Al babası hadi." diyerek imada bulundum. "Benim işim var. İşten gelince sevicem onu söz." Musab yerinden kalkmıştı. Bende kalkmıştım. Selimi demete verdim. Musabın arkasından hızlıca koştum. "Musab bekle." Bana döndü. "Hava soğuk içeri gir." Gözlerine baktım. "Bak musab bana belli etme dedin görüyorsun oscarlık oyun sergiliyorum. Ama sen belli ediyorsun. Eğer selime böyle davranıcaksan bende senin gibi ona öyle davranırım. Bak yarın evleniyoruz zaten ama bari onların yanında oğlunu sev onun sana ihtiyacı var. Onun senin sevgine ihitiyacı var." Musab dudaklarını büzdü. "Bitti
Mi." Kaşlarımı kaldırdım. "Bitti." Dedim ve musab arkasını dönüp, gitti. Benim çok işim vardı bunla çook...

Düşüncelerinizi belirtirseniz sevinirim.❤️

AŞK-I MUAMMA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin