Biz aysegulle merdivenden cikarken cocuklar da merdivenden iniyorlar. "Merhabaaa :D" agzim bes karis aciliyor. "Selam :) ben Niall." Niall tokalasmak icin elini uzatiyor. "Bunu soylemene gerek yoktu Niall. Bende tugce" diyince dördü de güluyor. Önce niallin boynuna sariliyorum. O kadar icten ve dogallarki anlatamam... Niall belimi sıkıca sariyor. Acaba opsem mi? Bi daha beni hatirlayacaklar mi? Hayir.
Niallin boynundan opunce gidiklanip gulmeye basliyor. Onu birakip Louis'ye sariliyorum.
"Sizi cok seviyorum." diyorum.
Louis "Biz de seni seviyoruz." diyor.
Mutluluktan olebilirim. Louis'i yanaklarindan opuyorum. Sonra Liam la sariliyoruz. Onu da sag yanagian opup zayn e geciyorum.
Dogrusunu soylemek gerekirse biraz anlamsiz olacak ama zayn den biraz utaniyorum. Niye ben de bilmiyorum. Utangacca gulumseyerek ona dondugumde bana gulumsuyor. Biraz rahatlayarak sariliyorum ama opemiyorum onu. O beni opunce opuyorum. Geri cekildigimde
"hoscakalin" deyip el salliyorum.
"gorusuruz."
"bye"
"hoscakal" gibi seyler soyluyorlar.
Keske su dolaplardan birine saklansaydim. Louis harrynin uzerine atliyor. zayn liam la niall i itiyor ikiside benim az once uzandigim kanepeye dusuyorlar. kahkaha atarak cocuk gibi birbirleriyle dalasiyorlar. sonsuza kadar burada kalmak istiyorum. Ardimdan kapiyi kapattigimda aysegul yurumeyi birakip suratima bakiyor.
"Aysegul... Su kapinin ardinda onlar var. Inanabiliyor musun? Tanrim... Ne kadar harikalardi. Su an su kapiyi acsam, onlari canli canli karsimda gorebilecegim. Boyle bir sey olabilir mi ya?"
Aysegul guluyor, "Oldu bak. Oluyormus demekki. Hicbir sey imkansiz degildir." der demez kapinin ardindan Louis'nin bagirma sesi geliyor.
"AAAHHH!"
Digerleri kahkahayla guluyor. Aysegulle birbirimize gulumsuyoruz.
"Hadi artik. Bir sonraki konsere davetliyiz"
"Of tamam." istemsizce arabaya biniyoruz. Son bir kez donup deminki kapiya bakiyorum. Acaba suradaki cikisa dogru ilerleyen binlerce kiz, cocuklarin su kapi ardinda olduklarini ogrenseler ne olurdu tahmin bile edemiyorum. Arabaya binip kemerimi takiyorum. Aysegul gaza basiyor. On dakika sonra eve geliyoruz. Hic konusmadan. Bugun hayatimin en mukemmel gunuydu. Salondaki kanepeye uzanip gozlerimi kapatiyorum. Harry'nin yuzume degen yumussacik parmaklari. Elini uzatip belime dokunmasi, beni kendine cekmesi, yuzumu omzuna gomup kokusunu icime cekmem. hala burnumda. Yemyesil gozlerini, dudaklarini canli canli gorebilmem. Yumusacikk yanagindan opmem. Gulumsemesi, kahkahasi, benimle konusmasi, ellerini saclarinda gezdirmesi, mikrofonu tutusu, sarki soylerkenki dudaklari, kaşlarinin kivrilmasi, gozlerini acmasi, kirpmasi, kafasini sallayisi. Ben ona resmen asiiigimmm.
"Ne gulumsuyosun yine tugce?"
"Askimi dusunuyorum. /-)"
"Bence harry senden hoslandi."
"Sacmalama ya. Her dakika manken gibi kizlarla birlikte."
"Haklisin da. Ne bileyim bi degisik bakti sana."
"Bu ne kadar cirkin bisey diye dusunmustur."
"Seni avutmak icin soylemedigime yemin ederimki cok guzel bi kizsin ve eger kizlardan hoslansaydim sana asik olurdum."
"Asik olmak okadar kolay birsey degil canisi."
"öf sana da laf anlatilmaz ki."
"tamam tamam. anlatsana biraz nasil bakti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın Konseri - 1
FanfictionOnunla tanıştım. Hayatımın adamıyla. Hayatımın konserinde. "Daha çok erken, önce öğretmenini tanı, belki de öğrencisi olmak istemezsin." dedi gülümseyerek.