Iste ya. Napicam simdi ben hersey aysegulun yuzunden! Oldurucem kizim seni! Off yaa kesin anladilar aysegulun liam a asik oldugunu. 'siz yavsak misiniz?' diyerek rezil edicekler bizi. ya Allah'im lutfen oyle bisey olmasin nolur nolur no...
"Bizimle gelmenizi istiyoruz." diyo.
BIZIMLE. GELMENIZI. ISTIYORUZ. DIYO! HIIIII!!! INANMIYORUMMMM
"Tugce duydun mu?!" diyo aysegul turkceye donerek.
"Duydum." diyerek yutkunuyorum.
"Eee ne diyoruz?" Aysegulle heycanlandigimizi belli etmemeye caba sarfederek konusmaya calisiyoruz.
"Ben, gidemem."
"Kizim ne diyosun sen ya? Niye gidemezmişsin tugce? Boyle bi firsat kacirilir mi?"
"Aysegul okul var okul. Ben nasil birakiyim okulu?"
"Ya tugce orda da buluruz bi okul, niye boyle yapiyosun aşkım?"
"olmaz diyorum aysegul offf. Hadi bulduk bi okul annemle babam hayatta izin vermez. Baska bi sehire bile izin vermezler baska bi ulkeye mi vericekler?" diyorum.
Cocuklar da çıt çıkarmadan ne dediklerimizi anlamaya calisiyorlar. Ama tabiiki anlayamazlar.
"Bak tugcem. Canim arkadasim benim. Suan yanimda oturan muhtesem varligi goruyo musun?" diyince bi saniye Liam a bakiyorum.
"Peki kendi yaninda oturan muhtesem varligi goruyo musun?" diyince bir de yandan yandan harry ye bakiyorum.
"Eger onlarla gitmezsek, bugun, surda, birazdan, belki de sonsuza dek gorusmemek uzere onlara veda edicez. cok mesguller surekli konserleri var. telefonla bile konusamayiz. Hem zaten telefonla konussak bile bir sure sonra bizi unutucaklar sohbetler ayni tadi verir mi o zaman hic? hem ben ona kendimi unutturmak istemiyorum. kimden bahsettigimi biliyosun, adini soyleyemiyorum eger soylersem onlarin hakkinda konustuklarimizi dusunucekler. bak tugce, ben hayatimda hickimseye karsi boyle seyler hissetmemistim. Simdiyse onun icin ölebilirim. Onu cok seviyorum. Ve eger bu tarif ettiklerim aşksa, ben ona asik oldum. Ve sanirim beni unutmasina goz yumamam. oraya donduklerinde yine o kizla cikmaya devam edicek. ama eger bizde gidersek belki bir umut, kucucuk bir ihtimal benden hoslanabilir diye dusunuyorum. Nolur tugce. ben o olmadan yasayamam artik..."
"Bu kadar kisa surede boyle olacagini hic dusunmezdim. Daha kac hafta oncesine kadar hicbirisini de yakisikli bulmadigini soylemistin bana." diyorum.
"Ama artik tam tersini dusunuyorum. Tugce konumuz bu degil. Lutfen gidelim annenleri ikna edelim nolur." diyo.
"Of tamam aysegul ama sakin ümitlenme. Hayatta kabul etmezler. Uzerine birde azarlarlar. Tamam simdi kalkalim." dedikten sonra hemen ingilizceye donerek,
"ailemizle konusup gelsek olur mu?"
diyorum Harry ye bakarak.
Biran icin tereddut ediyo. Liam a baktiktan sonra, "Olur." diyo.
"Hizli olun cok vaktimiz yok."
"tamam liam." diyo aysegul.
Ne cakalsin aysegul ne cakalsin seen.
Kosarak kafeden cikip bir taksiye biniyoruz. Takside zamanin nasil gectigini anlayamiyorum. Birden annemle babamin evini goruyorum. Ne cabuk!
Aysegulle taksiden iniyoruz. Kalbim kut kut atiyo. Yuzde yuz izin vermiyicekler biliyorum. Kapiyi caliyorum. aysegul de yanimda bekliyo. Kapiyi annem aciyo.
"Ooo hosgeldiniz kizlar." Diyo annem.
Mutfaga girip taburelere oturuyoruz aysegulle. Annem borek koyuyo.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın Konseri - 1
FanfictionOnunla tanıştım. Hayatımın adamıyla. Hayatımın konserinde. "Daha çok erken, önce öğretmenini tanı, belki de öğrencisi olmak istemezsin." dedi gülümseyerek.