MÜKEMMEL "KADIN"I BULDUM

76 2 0
                                    

   Hayatımın en güzel kahvesini içtim sanırım. Böylesine güler yüzlü, etrafına neşe saçan bir insan elinden hemde. Sonra bir çocuk gördüm saçları benim gibi uzundu ama saçlarının dağınıklığı sakallarına karışmıştı. Sarıldılar. O an sevgilisi olduğunu anlamıştım. Kız için farklı bir düşünce içine girmemiştim ama sevgilisinin ne kadar şanlı bir erkek olduğunu düşünmeden edemiyordum. Kızın o hayat dolu bakışlarına karşılık suratsız bir şekilde bakıyordu etrafına. Takmıyordu bile kızı. Neyse kafamı bilgisayarıma çevirip çalışmaya devam ettim. Ortaya güzel bir şeyler çıkmaya başlamıştı ama kızın getirdiği kahvenin etkisi geçmeye başlamış ve kafam yine eğilmeye başlamıştı. Gözlerim sağda solda uyumak için bir yer ararken saat akşam 8 olmuştu ve ben hiç sigara içmediğimi fark ettim. Tam sigaraya kalkacakken önüme bir bardağın içinde zifir gibi karanlık kahve konuldu. Kafamı çevirdiğimde onu gördüm. Gülümsedi ve;

-"Uykucular için en sertinden."

-"Teşekkür ederim. Sana da zahmet oluyor ya gerçekten."

-"Olur mu öyle şey ? Hazır bir kahve sonuçta ben sadece su koyup sana getirdim."

-"Utandırıyorsun gerçekten." diyerek gülümsedim ve devam ettim;

-"Bir şey sorabilir miyim ?"

-"Tabii."

-"Acaba nerede sigara içebilirim ?"

-"Bende şimdi içmeye inecektim. Ehh kahvende var gel beraber içelim."

Böyle sigaranın ve kahvenin olduğu teklifleri asla reddetmem. Kütüphaneden çıkmak için merdivenlere doğru yürüdük. Sevgilisi bir koltuğun üstünde yatıyordu. Hiç sevgili gibi değillerdi. Ben olsam sevdamı asla yalnız bırakmazdım. Adam çekmiş tekli koltuğu yatıyordu. Neyse aşağı indik. Birer sigara yaktık ve o an aklıma çok ciddi bir kabalık yaptığım aklıma geldi. Bana bu kadar yardımcı olan bir insanın adını bile bilmiyordum sabah Şahin tanıştırmıştı ama dedim ya isim hafızam kötüdür biraz benim, çok çabuk unuturum. Hiç bozuntuya vermeden;

-"Bu arada ben Can." dedim. Gülümseyerek.

-"Bende Rüya, memnun oldum." dedi. Başladık muhabbete;

-"Sabah neden saçımı çektin omzuma dokunsan yeterli olabilirdi." dedim. Beraber güldük. Sonra cevap verdi;

-"Ya özür dilerim ama arkadan bakınca omuzların çok geniş gözüküyordu. Maşallah bir tarafına örümcek koysak 3 gün sürer diğer omzuna gitmesi. Saçların falanda uzun, yüzünü daha sert bir şekilde hayal etmiştim." 

İkimizde baya güldük onun bu sözleri üzerine. Sonra devam ettim;

-"Nasıl bir yüz bekliyordun."

-"Açıkçası bir at hırsızı gibi."

-"At hırsızımı ?"

-"Evet. Bu kadar geniş omuzlar ve uzun saçlarınla biraz aykırı gibisin bende öyle hayal ettim." dedi. Daha da fazla güldük. Onca zaman sonra ilk defa bir kadının sohbeti bana bu kadar güzel gelmişti. Unutmuştum her şeyi. Uzun zamandır da yalnız bir insan olduğum için insanların halinden anlardım. O kadar güzel gülüyordu ki. Saçları boyalıydı ama biraz akmıştı. Yine güzeldi hiç bir kadın eski sevgilimden ayrıldıktan sonra bana güzel gelmemişti. Oysa adı gibi kendisi de bir rüyaydı. Daha dikkatli baktım ona; Siyahla kahverenginin arasında kalmış saç rengi, kar gibi bembeyaz tenine o kadar yakışıyordu ki. Çekik kaşlarının altında olan o ufak gözlerinin içinde neler saklıydı ? Gülüşlerini gösterdiği kalem gibi çizilmiş ince dudakları acaba yüreğinde ki bir derdin sıkıntısını mı taşıyordu ? 

Altıncı hissi çok kuvvetli olan bir insanım. Bir insanın hele hele bir kadının gülüşlerinin ardında ki hüznü görebilecek kadar uzun süre yalnız kalmış bir adamdım. Bütün hatalarını bütün yanlışlarını görmüş, bunlardan ders çıkarmış birisi olarak emindim. Çok güzel gülüyordu ama iyi değildi. Patavatsızlığımı bağışlayın ama ben asla bir kadın üzülsün istemem. Kaldıramam karakterime ters bir durum sordum ona;

-"İyi misin ?"

-"Evet. Neden sordun ki?"

-"Bence değilsin."

-"Bu sonuca nereden vardın?"

-"Hissettim diyelim."

-"Nasıl yani ?"

-"Bende kendi içinde aşkın derdiyle kavrulan bir insanım ve bir kadının gülüşlerinin altında yatan gerçeği okuyabilirim."

-"Madem böyle diyorsun sen anlat bakalım."

Bu hep yapmak istediğim şeylerden birisiydi. Tam iki yıl olmuş sevdiğim kadından ayrılalı bütün hüzünlerim mazimin içindeydi. Çıkarmaya korkuyordum lakin derdimi hep, beni ve eski sevgilimi tanımayan başka birisine anlatmak istemiştim. Hani olur ya bazen seni tanımayan birisine içini döküp seni sadece dinlemesini istersin. Benim ki de böyleydi. Aslında onun derdini dinleyecekken kendim anlatmaya başladım;

-"4 Yıl sevgili olduğum bir kız vardı. Üniversiteye geçince ayrıldık anlaşamadık. Aradan yıllar geçti ne ben onu unutabildim ne de onu unutturabilecek birisini bulabildim."

-"Onu tekrar görebildin mi hiç ?"

-"Evet. Tam 2 yıl sonra ikimizinde şans eseri katıldığı, okuduğum bölümle ilgili bir zirve de. Şok olmuştum. Oda benim gibi sigaraya başlamış ama hiç değişmemişti..."

Anlattım da anlattım ona, her şeyi hemde. Sabırla dinledi beni. En ufak bir yalan söylemedim yaşadığım her şeyi göz yaşlarımla harmanlayıp, gönlümle tasdikleyip, dilimden döktüm bütün sözcüklerimi... Çünkü ben sevmiştim çıkarsız, beklentisiz, hissettiğim için sevmiştim... Anladı beni. Sözlerime hak verdi. "Elimde olsa gider konuşurdum onunla" dedi bana, dünyanın en mutlu insanı olmuştum belki de o an. Beni anlayacağını hissetmiştim belliydi onunda yaşanmışlıkları vardı. Belki de benim derdim onun dertlerinin yanında hiç bir şeydi ama sizde bilirsiniz ki herkesin derdi kendisi için en büyüktür. Benimki de o misal işte. Devam etti;

-"Hepimizi üzen şeyler vardır. Gerçekten üzüldüm senin için anlattıklarına bakarsak sen gerçekten bunları hak etmeyecek bir insanmışsın be Can ama yıpratma kendini. Biliyorum beklemek gerçekten zordur dedim ya elimde olsa konuşurdum onunla, ne kaybettiğinin nasıl bir adamı bırakıp gittiğinin farkına varmasını sağlardım çünkü o kadar saf ve temiz bir sevgin varmış ki sen gerçek bir adamsın."

Onca şiir yazdım bu güne kadar, hayatımda kelimelerle benim kadar iyi oynayanına daha önce hiç rastlamamıştım. Ne bir kadın ne de bir erkek asla ama asla benim cümlelerimi geçemez beni asla susturamazdı. Hayatımda ilk defa konuşmak için sözcük bulamıyordum. İki kelimeyi bile bir araya getirmeyecek kadar çaresiz hissettim kendimi. O gerçek miydi ? Yoksa ismi gibi bir Rüya mıydı benim için ? Anlamıyordum. Anlam veremiyordum. Tek kelimeyle mükemmeldi o. Gerçek olamayacak kadar anlayışlıydı demek ki hayatın sillesini o kadar ağır yemişti ki benim söylediklerim ona ancak hikaye gelirdi... 

Toparlandım biraz, göz yaşlarımı sildim ve sigaramdan bir duman alıp konuşmaya devam ettim;

-"Ben adam gibi adam olsam ne yazar, sen kadın gibi kadın olmadıkça..."

                                                                            ***

Yarışma bitmişti kazanan açıklandı. Güzel bir etkinlik olmuştu ama her şeyden önce Şahin'e teşekkür etmeliyim beni böyle bir kadınla tanıştırdığı için. Hayatta karşı cinsinizden böyle insanların olduğunu bilmek sizlere umut veriyor. Bir kadının bir adamı anlaması ne denli büyük bir şey anlatamam bunu...

Toparlandık malzemeleri arabaya doldurduk ve Şahin beni eve bırakacaktı. Gitmeden herkesle selamlaştım. En son Rüya ile. Bana o gün ki bakışını asla unutmayacağım. Gözlerinin kahvesinde adeta bir hayat bulmuştum. Bu onu son görüşüm mü olacaktı ? Yoksa bu kadın gerçekten bir Rüya'mıydı ? Toplamda 58 saat uykusuz kaldığım için bir ara halüsinasyon gördüğümü bile düşündüm. Bence her şeyden önce güzel bir uykuya ihtiyacım vardı.

Hayatımın RÜYA'sıydı...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin