44

10.1K 688 97
                                    


Medya: Mithat Can Özer- Ateş Böceği

**

 Kollarımdaki çocuğun saçlarını kokladım.

 ''Yine başladın." Dedi kıkırdayıp. Bende güldüm. 

 İki saattir sarılıp yatıyorduk. Halının üstünde olmak bile umrumuzda değildi. Yani benim değildi ama Çınar bu konuda ne düşünüyordu bilmiyorum.

Saçlarını tekrar koklayıp bana bakmasını sağladım. "Kokunu çok seviyorum!"

Kocaman gülümsedi. Ağlamaktan şişen gözleri tamamen kaybolunca onları öpmekten alamadım kendimi. Çınar'a ne kadar dokunursam dokunayım, ne kadar koklarsam koklayayım yeterli gelmiyordu.

  Kafasını boynuma gömüp öpücük kondurdu. Tüylerim diken diken olurken kendimi biraz geri çektim.

"Eğer buna devam edersek Ceren'in evinde hiç hoş şeyler olmayacak." Dedim.

Ne demek istediğimi anladığında kahkaha attı. Sesi kısıktı. Çok yorulmuştu. Çok yorulmuştum. Ama geçip gitmişti işte.

"Bence benim eve gitmemiz daha iyi olacak gibi" Yanakları kızarırken gülümsemem büyüdü. İyiki arabamla gelmişim.

Ayakta dikilirken ona montunu giydirdim. Yahu üzerine hala iki beden büyüktü bu mont ama onu nasıl bu kadar tatlı gösterebiliyordu aklım almıyordu. Fermuarını çektim. "Ellerini de ceplerine koy dışarısı soğuk."

Dediğimi anında yaparken gülümsedim.

Kendi kot ceketimi giydikten sonra kapıdan çıkmaya hazırdık.

Ateşli bir adam olduğum için pek üşümüyordum. Ama bunu asla Çınar'a söylemezdim. Benimle ölümüne dalga geçebilirdi.

  Evin önüne geldiğimizde çoktan uyuklayan çocuk gözlerini açmıştı.

Hâlâ konuşulacak şeyler vardı ama konuşmak istemiyordum. Onu yeniden kırmaktan ölesiye korkuyordum.

Üstelik o beni çok uzun süredir seviyordu be!

O an idrak edemedim ama resmen bana platonikmiş!

Canım sevdiğim ağacım beni sevdiği halde ne güzelde süründürmüştü! Böyle bir şeyin ihtimali asla aklımın ucundan bile geçmezdi.

Göğsümde halay çeken kelebekler sırıtmak istememe neden oluyordu.

"Behlül ben daha önce sana öyle kötü davrandığım için üzgünüm. Aşırıya kaçtım.

Geçen gecede kıskanınca abarttım. Özür dilerim.

Ama asla arkandan iş çevirmek değildi amacım.

Sadece seninle konuşmak istemiştim."

Onun hala kafaya taktığını görünce gülümsedim. "Geçti gitti. Üstelik şöyle bir düşününce eğer o olanlar olmasaydı ben hayatımın aşkına nasıl kavuşurdum.

Bazen hatta çoğu zaman düşünmeden konuşabiliyorum. Bunun için üzgünüm.

Özür dilerim."

Usulca bana uzanıp beni öptü.

Bu konuşmayı onun odasında gerçekleştirmemiz çok iyi olmuştu.

Ona anında karşılık veren duraklarım yanıyordu. Onun ateşi beni yakıyordu.

Kalbim yeniden hızlanmaya başlarken onun üzerine biraz daha eğilip yatağa uzanmasını sağladım.

Geri Vites // Boy×BoyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin