8. Bölüm
Multi; Arda
Zeynep Bastık- FırçaOtopark'a park edip Mirayla arabadan indik ve okula doğru yüremeye başladık. Başka kimle inebilirim merak ediyorum. Okulun önüne geldiğimiz de derin nefes alıp Miraya baktım heycanlıydı. 15 dakika erken gelmiştik ve cok kimse yoktu, çünkü herkes 5 dakika kala geliyordu.
Miray başımı sallayıp gülümsedim ve yürümeye başladık. Merdivenlerden çıkarken okulun ilk günü Aren'in beni düşeceğim zaman tutması geldi. Kendi kendime sırıtıp müdürün kapısını çaldım ilk Miray girdi sonra ben."Günaydın Hocam yeni geldim de sınıfımı öğrenebilir miyim?" dedi Miray sesini çok azcık inceltirken.
Hoca ilk bana bakıo tebessüm etti sonra Miray'a dönüp "Adın soyadın yavrum." dedi.
"Miray Diren."
Müdür önündeki bilgisayarda bişeyler yazıp bişeylere tıkladı sonra Miray'a dönüp "11/D" deyince yüzüm düştü. Neden bizim sınıfta değildi ki.
Teşekkür edip müdürün odasından çıktık. Miraya baktığım da onun da üzgün olduğunu gördüm ve gülümsetmeye çalıştım.
"Olsun be kuzum ders de gıybet yapmak yerine ders dinler tenefüs de yine beraber oluruz." deyince Miray'da gülerek kafa salladı.
"Tenefüs de bizim sınıfa gel hadi bays kanka." diyerek arkamı döndüm ve sınıfa yürümeye başladım.
Sınıfa girdiğim de neredeyse herkes vardı ve birbirleriyle konuşuyordu. Kafamı başka tarafa çevirdiğim de içimden büyük bir 'oha' çektim. Aren bir kızı duvara dayamış öpüyordu pardon kız Areni yiyordu. Tamam babanın okulu ama bu da mide var.
Onlara bakarken Kamerle göz göze geldiğim de 'kusarmış gibi ağzımı açıp dilimi çıkardım', Kamer kahkaha atınca Aren kızdan ayrıldı ve bana baktı. Kamer'e gülümseyip Arene hiç bakmadan yerime geçtim ve çantamdan telefonu çıkardım. Saat'e baktığım da ders saatini 5 dakika geçmişti ama hâla öğretmen gelmemişti.
Kapıdan içeri gözlüklü bir çocuk girip "Öğretmenler toplantısı varmış gençler ders boş." diyince bütün sınıf çığlık atıp ıstık çaldı.
Buse bugün gelmemişti ve canım sıkılıyordu. Kamer'e baktığım da kollarının üstüme yatmıştı.
Aren'e baktığım da telefonuyla ilgileniyordu yanında öpüştüğü kız da dirseklerini sıraya dayamış Aren'e bakıyordu.
Sınıfa baktığım da herkes kendi halinde yada grupça konuşuyordu.Çantamdan kitabımı çıkarıp okumaya başladım. Kitap okumayı seviyordum. Beni başka karakterlere götürüp duyguları tatdırıyodu. Enpati özelliğimi daha çok geliştiriyodu. İnsanları daha iyi tanımama sebep oluyordu.
Zil'in sesiyle ayracımı son okuduğum sayfaya koyup kitabı kapatıp çantama koydum.
"GÜNEŞŞ KANKAAAA." birinin adımı seslenmesiyle kapıya baktım. 5-6 adımlık yakında olmasına rağmen Arda hunharca elini 'ben burdayım' diye sallıyordu. Gülümseyip hemen ona koştum ve sarıldım. Kolumdan çekilmemle sert bir cüsseye çarpmam bir olmuştu. Kafamı kaldırıp çeken kişiye baktım Aren o gözlerini kısmış bana bakıyordu. Kolu belim de beni sarmamıştı."Ne yapıyorsun Aren ya." dedim sinirle.
"Şöyle sarılmayın sevgili falan sanacaklar."dedi kaşlarını çatarak.
"Herkes istediğini sanabilir Aren bu seni ne ilgilendiriyor?"
"Güneyler gelene kadar bana emanetsin Güneş. Onlar gelena kadar saçma sapan dedikodular çıkmasın." dedi. İmayla belimdeki ellerine baktım oda bana bakıp 'ne var' anlamın da başını salladı. Gözlerimle 'ellerin' demeye çalıştım ama gerizekalı yine kafasını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kum Tanesi
ChickLit. "Beni de mi güzel buluyosun?" dedim birden. Neden sordum niye sordum hiç bir fikrim yokdu. Aren diliyle dudaklarını ıslatıp "Güzelsin minik." dedi. Minik kelimesini kullanmıştı. Kaşlarımı kaldırdım. "Ben minik miyim." "Yok ben miniğim küçüçüksü...