3.2

7.9K 581 805
                                    

"Onun tam olarak sorunu ne? Jungkook! Tam olarak orda ne oluyordu? Bana açıklar mısın?"

Gözlerimi aralarken ilk karşılaştığım şey yanımdaki lambanın etkisiyle aydınlanan tavandı. Kırmızı dışında bir şey görmek beni mutlu etmişti. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum ama hava kararmıştı. Kapının önünde Jungkook'u ve onu konuşması için sıkıştıran EunHee Unni'nin sesini fark ettiğimde gözlerimi tavandan ayırarak onlara döndüm.

"Noona.. Neden bu kadar uzatıyorsun?"

"Ben mi uzatıyorum?? Kız gözlerimin önünde eriyor gibiydi. Onu ne kadar sarssam da beni duymuyordu. Bu ciddi bir hastalık olabilir Jungkook. Şimdi doktora gidip her şeyi anlatıyorsun."

Kolundan tutarak dışarı çıkması için çektiğinde doğruldum.

"Jungkook."

İkisi de bana döndü. Jungkook EunHee Unni'nin ellerini kolundan çekerek yanıma yaklaştı.

"Ben .. Üzgünüm Lisa. Yanında olmalıydım."

EunHee Unni sinirle odadan çıkarken ona zamanı geldiğinde her şeyi anlatabileceğimi umuyordum. Ama şimdi anlatabileceğimi sanmıyordum. Onun gözünde normal biri gibi görünmek istiyordum. Jungkook'a doğru kafamı kaldırdığımda mahcup ifadesini gördüm. Buruk sesimle konuştum.

"Haklısın aslında. Seni sürekli yanımda tutamam. Ben de özür dilerim."

Cümlem bittiğinde yatağın kenarına oturarak iç çekti. Pişman olmuş gibi bir ifadesi vardı ve üzgün görünüyordu.

"Ben sıradan bir kabus olarak düşünmüştüm. Bu yüzden fazla önemsememiştim. Seni ciddiye almadığım için de özür dilerim."

Gözlerimin içine bakamıyordu. Sürekli gözlerini kaçırıyordu.

"Jungkook."

Sonunda göz göze geldiğimizde gülümsedim.

"Yanlış anlamazsan bir şey isteyecektim."

Ne olduğunu anlamak ister gibi gözlerime bakmaya devam etti. Gözlerimi ondan ayırarak kusursuz bir şekilde önünde duran ellerine indirdim.

"Elini tutmak istiyorum."

Bu isteğime şaşırmıştı. Elini çekinerek uzattığında utandığımı hissettim. Sadece üzerimde güzel bir etki bırakıyordu. Benim için gerçekten ilaç gibiydi.

Ben de karşılık olarak elimi uzattım ve sanki ilk defa tutuyor gibi avuçlarının sıcaklığını hissetmeye çalıştım. Sıcacık elleri vardı ve bu beni gülümsetmişti. Farkında olmadan çok kez elini tutmuştum aslında. Ama şimdi neden bu kadar iyi geliyordu bilmiyordum.

"Ben sana dokunduğumda geçen bir hastalık... İlginç."

"Bu neden oluyor ben de bilmiyorum. Ama her şey bir anda eski haline dönüyor."

Bunu söylemek bile utandırıyordu. Sonsuza kadar ona tutunarak yaşayamazdım. Onu sıkmak istemiyordum. Buna hakkım yoktu. Yeterli olduğunu düşünerek elimi çektiğimde yanıma uzandı.

"Jungkook... Ne yapıyorsun?"

"İyi geldiğini söyledin."

Kafasını yastığa koyarak gözlerini kapattı. İlk defa beraber uyumuyorduk. Neden böyle olmuştum ki...

Oturduğum yatakta uzanarak kafamı yastığa koydum. Sağa dönmemeliydim. Kesinlikle dönmemeliydim. Düz bir şekilde yatarken elimi tuttuğunu hissettim.

"Geç oldu. Sadece uyu. Uyuyabilmen için yapıyorum bunu. O yüzden farklı manalar çıkarma."

Bu şekilde uyuyabilmemi mi bekliyordu cidden? Kendimi rahatlatmaya çalışarak gözlerimi kapattım. Bu an eğer donarsa bir daha duvarlar kırmızıya dönmezdi. Hiçbir şey üzerime gelmezdi. Sonsuza kadar onunla huzur içinde böyle yatıyor olurdum.

RED × LisKookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin