Kalbime İyi Bak

BÖLÜM (2)

Not: Arkadaşlar,  hikayeyi beğendiğiniz taktirde ,  bölümleri eklemeye devam edeceğim.

Onun dışında sadece bir şey söylemek istiyorum,  köy olarak bir şehir ismi vermeyeceğim. Hayal ürünü olarak yazdığım bir köy, kendi  memleketime göre yazacağım  bilginiz olsun. Hikayeye uygun  köy kasaba bilgim yok.

 Sevgiler.. Dediğim gibi beğendiniz takdir de, bölümler gelmeye devam edecek.. 

****

Selma hanım, ve eşi Cengiz bey havuz kenarına geçti..

''Yasemin sonunda kabul etti. Şimdi ne olacak''

''Bir an önce evlenmeleri lazım, o paraya kavuşmamız lazım.. Senetlerin tarihi yaklaşıyor, eğer o adamların elinden almazsam mahvolurum''

Selma hanım, öfkeyle baktı eşine ''Bana bak Cengiz, sırf sosyetenin ağzına sakız olmamak için kabul ettim ama bir tane kızımızı köyün delisine vermek istemiyorum.. Yasemin'in yanında diyemedim ama.. Kim bu adam adı sanı kim yani, ailemize yakışıyor mu, hoş köylü beyimizin neyi yakışacaksa ''

Cengiz bey de eşine baktı ''Merak etme, bir iki kere gördüm çocuğu baya efendi saygılı bir adam. Zaten şu para hesaba yatsın direk kızımı çeker alırım, prensesimi onlara feda edecek değilim ya. Göz boyamak için kabul ettim, zorda olmasam o çocuk benim kızımın 100 metre yanına yaklaşamaz''

''Cengiz, verirler mi kesin parayı.. Vallahi şaştım, onca yerden para istedik köylü adamından çıktı o kadar para.. Bu nasıl köylüyse, ''

''Bunlar çok zengin Selma, Fabrikalar, tarlalar hayvanlar var oğlu var yani. Baya zenginler anlayacağın. Yani öyle köy diye küçümseme, bir kere gittim kocaman evleri var çiftlik baya bir büyük çalışanları falan var ''

''Madem öyle ne diye köyde duruyorlar yahu, o kadar zenginlikle ne diye o köylü hayatına kaptırıyorlar.. Iyy'' dedi iğrenerek Selma hanım

''Onlar orada yaşamayı seviyorlar hanım. Ne yapacaksın bize ne hem''

**

Engin ve Yasemin arabayla kırmızı ışıkta durmuştu.. Yasemin'in eli, Engin'in elinin üstündeydi.. Genç adam, sevdiği kadının elini alarak öptü.. Yasemin ise sevdiği adama umutsuzca baktı.. Nasıl kıyacaktı sevdiği adama, gerçekleri söylese asla izin vermezdi. Yalan söylese bin tane soru soracaktı. Nasıl dile getirecekti bu saçmalığı

''Engin seninle bir şey konuşmak istiyorum''

''Tabi ki hayatım söyle'' dedi genç adam

Yasemin tam söze gireceği zamanda yanlarına 8/10 yaşlarında elinde selpak ile bir kız çocuğu yanaştı.. Üstü başı yırtık yüzü ise kirden kararmıştı.. Yasemin boynunu bükerek baktı küçük kıza

''Abla bir selpak alır mısınız''

''Tabi ki kuzum'' dedi genç kadın.. hemen, çantasına elini attı

Engin ise o an araya girerek, açık olan pencereyi otomatik tuşa basarak kapattı.. Yasemin şoku atlatmaya çalışırken, küçük kız ise bu durumlara alışkındı.. ve boynu bükük arabadan uzaklaştı.

''Hadi git'' dedi genç adam.

Yasemin öfkeyle sevdiği adamın kolunu tutarak ''Sen ne yaptığını sanıyorsun Engin nasıl böyle bir şey yaparsın''

''Hayatım bunlar gibi lerine yüz vermeyeceksin, alışkın bunlar.. Tabi gördüler pahalı arabayı hemen atlarlar.. Boş ver sen onları''

Yasemin duyduklarıyla şoka girmişti.. Sevdiği adamın ilk defa bu haline şahit oluyordu.. Engin ise, farkında bile değildi yaptığı gafın.. Yeşil ışık yandığı anda, arabayı hareket ettirdi..