"Neyse hadi güle güle dikkat et kendine." - Tamam, öptüm kızlar. -He he bizde seni öptük.
"İnşallah sağlam döner eve yoksa yine uykusuz kalacağız haberiniz olsun. Zerenim neyin var kuzum yüzün çok soluk gözüküyor." - Bilmiyorum ya halsiz hissediyorum kendimi. " Dur ben sana ilaç getireyim yemek yedin mi?" - Yedim yedim dışarıdan pizza söyledik. Ekmeği boşuna aldım yani neyse bir ilaç içmeye bile eriniyorsun aferin sana. -Ya ne yapayım Duru bugün çok yoruldum. " O manyaktan kaçarken mi?" Derken bir kahkaha attım ben bile şaşırdım.-Ha haha çok komik ne alakası var ya, bugün ilham olsun diye yeni fikirler üretmek için sanat galerilerini dolaştım." Hı ondan yani ilhamını buldun mu peki?" - Ya ne demesin belamı buldum.
Ha haha biliyordum sonucunda bunu söyleyeceğini. Bence artık sus Zeren. -Tamam, uykum var zaten uyuyorum ben.Tamam, iyi uykular.
Şeciaaa... Oha manyak kitapla uyumuş. Hepsiyle ayrı uğraşıyorum ya. Neyse gidip şunun üstüne bir şeyler getirim de hasta falan olur zaten bir gıdam vücudu var. Allah'ım buda hemen uyumuş ve üstü açık bu kızlar beni delirtecek. Bu tamam. Hım buda tamam artık kendime zaman ayırabilirim. Of başım çatlıyor ya ben de bir ağrı kesici içsem iyi olacak. Biraz balkona çıkayım en iyisi hava almak iyi gelebilir. Şu rüzgarın verdiği huzur anlatılamaz. Tenime çarptığında ki o his muhteşem ötesi bir şey. Bir dakika bu araba bugün bana çarpacak olan araba değil mi? Evet o üstündeki amblemden tanıdım da burada ne işi var onu anlamadım. Burada oturuyor olamaz eğer öyle olsaydı kesin bilirdim. O yüzü asla unutamam ki ben. Çok tanıdık geliyor yüzü. Oha beni gördü. Ya bunun burada ne işi var derken o sıra da kapı çaldı. Ahu mu geldi acaba ama o bu saatte gelmez ki hem yeni gitti o. Of iyice kafayı yedim kendi kendime konuşacağıma kapıyı açsam iyi olacak. Kapının dürbününden baktım fakat kapatılmış. Kapıyı açmamla kapatmam bir oldu. Bu nasıl buraya gelebilir ya of gitmez de şimdi bu, en iyisi ne istediğini öğreneyim.Evet, buyurun niçin geldiniz?
-Merak ettiğim için geldim. Rahatsız etmedim değil mi gerçi benim gibi biri ayağına kadar geliyor rahatsız olmamışsındır. "Sen ne ukala bir şeysin ya." -Evet, ukala ve yakışıklı. "Ha haha güldürme beni yakışıklıymış. Gider misin lütfen." Hayır, sen düzgün bir şekilde konuşana kadar gitmeyeceğim içeri davet etmeyecek misin?
Kafayı mı yedin sen içeride annemler ve arkadaşlarım var ve hepsi uyuyor lütfen git yarın konuşabiliriz istersen. "Hayır, aşağıda bekliyorum seni gel gelmesen tekrar gelirim. Tamam mı?" Dediği anda kapıyı suratına kapattım. Pislik ukala manyak emrediyor bide. Ne yapsam ki kızları uyandırsam olmaz şimdi tek gitsem yine olmaz. Eğer gitmesem de o tekrar buraya gelecek. En iyisi üzerime bir şeyler alıp gideyim ne olursa olsun yapacak bir şey yok annemler uyanmasın da. Ukala birde sırıtıyor. Evet, ne var söyle.
-Yukarıda öyle davrandığım için özür dilerim. Ha iyi bir yönün var yani özür dileye biliyorsun. "Sadece sana karşı." Öyle deyince donup kaldım ne diyeceğimi şaşırdım. Tamam, peki bittiyse gidiyorum. Gidiyorum dedim ama gidemedim çünkü bileğimi tuttu bırakmadı. Dönüp baktım o kadar keskin ve hapsedici bir bakışı vardı ki bir an bütün her şeyi unuttum. Sonra bana gülümsedi bir insan bu kadar ukala ve gıcık iken nasıl birden gözüme o kadar hoş ve tatlı gözükebilirdi. Sanki bir yerlerden tanıdık gibiydi, dememe kalmadan yine bir ukalalık yaptı itti beni ve "gidebilirsin" dedi gıcık işte ne olacak. Bir daha buraya gelme!
Dedim ama nafileydi tam 1 hafta geçti ve her gün ama her gece buradaydı. Sanki hiç işi yokmuş gibi. Bu zaman içerisinde annemler de geri İzmir'e döndüler. Kızlar ise her zaman ki gibilerdi değişen tek şey doktorumdu bir süreliğine izine ayrılmış ve tedavimiz yarım kalmıştı. Tabi bu benim için sorun değil fakat ona ne olduğunu merak ediyorum.
