O olayın üstünden 1 hafta geçmişti. İlk günlerde ister istemez bi gariplik olduğunu belli etmiştik. Ama şu an eski halimize dönmüştük. Hatta unutmuştuk bile.
Ama...
9/D sınıfından Can o gün bizi görmüş.
Çok gıcık bir çocuktur kendisi.Can: eğer dediklerimi yapmazsanız herkese söylerim!
Tabi biz sinirlendik. Hiç birimiz onun teklifini kabul etmek istemiyorduk. Etmeyecektik zaten.
Belki de bi dayağı hak ediyordu?İlayda: çıkışta gel konuşalım
Can: bana uyar
Barış: birine söylersen seni... neyseSon zil çaldı ve okuldan çıktık. Herkesin gitmesini bekledikten sonra kapının önünde salak gibi bekleyen Can'ın yanına gittik.
Meyra: ne istiyorsun?
Can: 1 hafta kölem olun bari
Barış: tamamBarış'ın tamam demesi Can'ın hoşuna gitmişti. Mal mal sırıtırken bi yumruğu yedi. Ve yemesiyle birlikte yere yapıştı. Mert, Barış ve Ali çocuğa vuruyorlardı. Bizde yardım ediyorduk. Ben cimcikliyordum. Mira gıdıklıyordu. Meyra tekme atıyordu. Aleyna kollarını tutuyordu. Selin ise... Selin? Selin çocuğa kırmızı ve suya dayanıklı bir ruj sürüyordu.
Selin: bunu ölse çıkaramaz eve gidene kadar böyle dolaşıcak artık napalım
İlayda: aferin kızCan: yeter ! Yeter! Tamam kimseye bir şey söylemicem. Bırakın tamam
Mert: aferin adam olCan'ı serbest bırakır bırakmaz hemen kaçtı.
——
Bir sonraki gün okula gelmedi. Çok korkmuştu demek ki.
3. dersteyken sınıfa müdür geldi.Müdür: Barış, Ali, Mert ve İlayda benimle geliyorsunuz!
Kimseden ses çıkmamıştı. Birbirimize bakıyorduk. Can söylerse onu daha çok döveceğimizi biliyordu. Bilmesi lazımdı.
Müdür: odama gidin ben geliyorum.
Sesi öyle bir çıkıyordu ki insanın ağlayası geliyordu.
Mert: Kesin Can dedi
Barış: kovulcaz
İlayda: bittik
Ali: ben bir şey yapmadımHepimiz çok korkuyorduk. Bir kaç dakika sonra yanımıza önce Selin ardından Meyra en son Mira ve Aleyna geldi.
Müdür: odama girin!
Müdür: siz napıyorsunuz? Birini nasıl döversiniz hemde 8 kişi 1 kişiyi! Siz nasıl çocuklarsınız. İlayda, Can'ın kolu cimciklemelerin yüzünden mos mor olmuş. Barış sen çocuğun dudağını patlatmışsın! Aleyna çocuğun kolunu çok sıkı tutmaktan kolunu kırmışsın. Meyra tekme atmaktan bacakları incinmiş. Mert ve Ali siz çocuğun her yerini morartmışsınız. Mira sen bir hasar vermemişsin ama Selin sen...
Çıkmayan ruj sürmek ne demek evladım?! Çok utanıyorum sizden. 2 gün uzaklaştırma aldınız. Eğer tekrar yaparsanız kovulursunuz!
Çıkabilirsiniz!İlayda: yuh kimin ne yaptığını her şeyi anlatmış oha
Ali: keşke öldürüp denize atsaydık
Mira: anneme ne dicem
Barış: cam kırma olayını söylememiş en azından
Meyra: aa çok sağolsun ne iyi etmiş
Mert: 2 gün uzaklaştırma aldık onu napıcaz?
Selin: 100 sayfa ödev vericekler off
Aleyna: tekrar kızmadan sınıflara çıkalım dövdüğümüzü kimseye söylemeyelim
Barış: herkes çoktan öğrenmiştirSınıfa girdiğimizde herkes bize bakıyordu... Beren hoca vardı. Bizi dövecek gibi bakıyordu.
Beren hoca: nasıl böyle bir şey yaparsınız!
Diye başladı ve tüm ders konuştu. Ben bi yerden sonrasını hatırlamıyorum.
Kızların sınıfındada aynı şeyler olmuş.
——
2 gün okula gelmedik ve 100 sayfa ödev verdiler. 2 gün içinde yapmazsak 200 sayfa ödev vereceklerini söylediler.
Cevapları bir birimize gönderebilmek için instagramda grup yaptık.
Hepimizin annesi ve babası çok kızmıştı. Ceza falan vermişlerdi. Ama kimse neden dövdüğümüzü bilmiyordu.Okula döndüğümüzde yapılması gereken ödevleri daha doğrusu cezaları hocalara verdik.
Can hala okula gelmemişti. Gerçekten o kadar kötü mü dövmüştük?
——-
Meyra'nın morali bozuktu. Neden diye sorduğumuzda önce anlatmak istemedi. Sonra anlattı. İlk defa bize aşkını anlatmıştı.O da uzaktan birini seviyormuş ve sadece yazları görebiliyormuş. Oğlan bazen çok yakın bazen ise soğuk davranıyormuş. Şu ana kadar kimseye söylememiş ne hissettiğini. Onunla neredeyse her gün konuşuyorlarmış. Adı Yağızmış. Yağız seviyor mu sevmiyor mu onu henüz anlamamış çünkü çok dengesiz davranıyormuş. Bi kere elini bile tutmuş...
Ama aralarında bir şey yokmuş.
Bize ilk anlattığı zaman seviyor diye düşündüm. Yağız'ın haraketleri, davranışları sevdiğini gösteriyordu bence. Ama söyledikleri öyle değil işte. Meyra'ya başka kızları anlatıyormuş. Dayanılması zor bir şey. Sevdiği kişi ona başka kızları anlatıyor...
Ama sonunda mutlulukta olabilir. Kim bilir? Ne olursa olsun pozitif düşünmek gerekir. Bir şeyin olacağına önce kendini inandırman lazım. Gerisi kolay.
En önemlisi sabretmek. Pes etmemek. Belki de o da onu seviyordu ama belli etmiyordu. Belki başka kızları o kıskansın diye anlatıyordu?
Her şey olabilir...
İşte bunu zaman gösterecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçurum
ChickLitSen benim ilk aşkım, Sen benim ilk çaresizliğim, Sen benim ilk yenilgimsin.