BÖLÜM 4

36 4 0
                                    

Farklılıkların oluşturduğu bütündür insan. Herkesin farklı bir yönü vardır. İnsanı insan yapan da bu farklı yönlerdir. Eğer sende farklıysan bu halinle daha mutlu ol. Çünkü sen gerçek bir insansın. Herkesden ayrı olan.

******
Arda'dan,

Bıkkınlıkla başımı arkaya yasladım. Bu evde neden ekmekleri ben alıyordum? Oyalanmadan odama çıkıp üzerime bir ceket alıp evden çıktım. Karşıdaki eve taşınan bir aile gördüm o sırada. Bir kızları vardı sanırım. Bayağı güzel bir kız hemde.  Neyse beni ilgilendirmez. Kafamı gideceğim yöne çevirdim ve o yöne ilerlemeye başladım. Markete girip ekmekleri aldım ve geldiğim yönden geri dönmeye başladım. Kız aklıma takılmıştı. Kafamı iki yana sallayıp adımlarımı hızlandırdım. Evlerinin olduğu yöne bakmadan kapıyı çaldım. Anneme ekmekleri uzattıktan sonra odama çıkıp yatağıma uzandım. Aç hissetmiyordum. Bu yüzden yemek yemek yerine uyuyacaktım. Birkaç dakika sonra kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.

SABAH,

Annemin seslenmesiyle gözlerimi zorlukla araladım. Dün erken yatmama rağmen hala uykum vardı. Annemin sesini duymazdan gelip arkamı dönüp gözlerimi tekrar kapadım... Gözlerimi tekrar araladığımda daha dinçtim. Telefonumu alıp saate bakmamla ayağa fırlamam bir oldu. Bugün lanet okullar açılıyordu ve geç kalmıştım.  Üstümü hızlıca değiştirip evden çıktım ve koşmaya başladım. Koşarken bir kıza çarpmıştım. "Yavaş!" Diye bağırınca arkama döndüm. Dün gördüğüm kızdı. Yüzümde istemsiz bir tebessüm oluştu. Bir şey demeden önüme dönüp koşmaya devam ettim. Okula girip sınıfa çıktım. Kız bizim okuldaydı. Üzerinde okulun forması vardı. Acaba kaçıncı sınıftı? Banane ki bundan. Neden bu kızı merak ediyorum? Neden bu kız benim dikkatimi çekiyor? Kafamı sıraya koyup uyuklamaya başladım. 5 dakika sonra hoca derse girmişti. Ondan sonra da kapı tıklatılmıştı. Bir öğrenci sınıf defterini getirmiştir diye beklerken o kızı gördüm. Yanı boş olan sınıfta tek ben vardım. Sırıtmaya başladım. Onu daha yakından tanıma fırsatım olacaktı.  Kız kim olduğunu açıklamaya başladığında adının Zeynep olduğunu öğrendim. Güzel adı vardı. Hoca yerine geçebilirsin dediğinde yanıma oturmasını bekliyordum ama bana takık Bahar kızın önünü kesip kendi yerine geçmesini söyleyip yanıma gelmişti. Bu kıza tavrımı gayet net belli etmiştim. Neden zorluyordu? Sabır dileyerek önüme döndüm. Kimseyle muhattap olmadan derslerde de zeynebi izleyerek okulun ilk gününü bitirdim. Okuldan çıkıp eve yürümeye başladığımda zeynebi gördüm. Ona yaklaşmaya başladığımda kulaklıklarını ayırmaya çalıştığını gördüm. Çok tatlıydı. Kaşlarını hafif çatmış ellerini hızla hareket ettirerek ayırıyordu. Bir süre sonra ayırıp yüzüne bir zafer sırıtışı koymuştu. Gülümseyerek iyice yaklaştım. Kulaklığı tam takarken elinden çekip kendi kulağıma götürdüm. Saçma bir hareket olduğunun farkındaydım ama onunla nasıl iletişime geçmem gerektiğini bilmiyordum.  Bana yavaşça dönüp kaşları çatık bir şekilde baktı. "Sen ne yapıyorsun?" Dedi. Rahat bir tavırla " Yürüyorum sen ne yapıyorsun?" Sabır dilercesine bakıp kulaklığını çekip uzaklaştı. Arkasından gitmeli miydim? Ne gerek vardı. Adımlarımı yavaşlatıp yürümeye başladım. Eve girdiğimde mükemmel kokular geliyordu. "Annem yine neler yaptın?" Annem bana güzel gülümsemelerinden yollayıp, "Sevdiğin yemeklerden yaptım oğluşum. Ellerini yıkayıp gel hadi." Annemin yanaklarından öpüp yukarı çıktım. İşlerimi hallettikten sonra aşağıya indim. Annemle masaya geçtiğimizde kafamı yemeğimden kaldırıp anneme baktım. "Babam nerde?" Annem bana bakıp "İşi varmış. Banada bir şey söylemedi. " Zaten ne zaman bize bir şey söylüyordu ki. Babamla aram çok iyi değil. Anneme ve bana pek iyi davrandığı söylenmez. Kendini işine adamış biriydi hep. Annem birden kafasını kaldırıp bana baktı. "Babanın cerrah bir arkadaşı var. Dün karşı eve taşındılar. Seninle yaşıt bir kızları var. Aynı okula gidiyorsunuz sanırım. Annesi Derya Hanım öyle demişti. Tanıştınız mı?" Gülümseyerek kafamı onaylarcasına salladım. "Zeynep değil mi? Tanıştık. Dün zaten taşındıklarını gördüm ama babamın arkadaşı olduğunu bilmiyordum." Annem yine bakışlarını bana odaklayarak, "Ailesi bu haftalık İzmir de olacaklarmış. Evle ilgili halletmeleri gereken bir şey varmış. Geldiklerinde onları ziyarete gideceğiz habe..." Annem sözünü bitiremeden telefonu çaldı. "Alo....Ah tabi....Ben Ardayı gönderirim bakması için....Haber veririm sana Deryacığım....Görüşürüz canım...."
Annem sıkıntılı bir şekilde bana döndü. "Zeynep telefonlarını açmıyormuş. Ailesi meraklanmış. Gidip kontrol eder misin?" Kafamı sallayıp ayaklandım. Annem o sırada tekrar seslendi. "0547******* numarası bu. Aklında bulunsun. " Yine kafamı sallayıp evden çıktım. Annemin verdiği numarayı kaydedip evin kapısını çalmaya başladım. Açmıyordu. Bir yandan da mesaj atıyordum. Telefona cevap vermeyip kapıya bakmayınca son çare pencerelere bakmaya başladım. Açık bir pencere de yoktu. Pencerinin dibine çöküp yarım saat kadar bekledim. "Arda" Sonunda. Ona bir şey olduğunu düşünmeye başlamıştım. Nedenini bilmiyorum ama çok sinirlenmiştim. Ayaklanıp yanına gittim. "Mesajlarıma neden cevap vermiyorsun? " Diye bağırdım. Bağırmam ne kadar doğruydu bilmiyorum ama onu gerçekten merak etmiştim. Bana dönüp, "
Ne istiyorsun benden? Ne yapmaya çalışıyorsun? Bunları sorma hakkı sana nerden geliyor ? Sen beni nerden tanıyorsun? Sen ne yaşıyorsun? " Sinirle söyledikleri bu şeyleri düşündüm. Beni yanlış anlamıştı ve sesi sonlara doğru yükselmişti. Ne sanıyordu bu kendini. Alt tarafı bir kızdı. Niye bu triplerdeydi."Seninle bir derdim yok. Annen annemi aramış. Sana bakmamı istemiş. Numaranı da anneme vermiş. Sen telefonlarını açmayınca merak etmiş kadın. Bende sana mesaj attım. Kapıyı çaldım. Şimdi de son çare pencerelere bakıyordum. Meraklı değiliz sana." Ağır mı olmuştu? Haketmişti ama. Mahçupça başını eğdi. Sonra bana bakıp, "Kusura bakma ben öyle mesaj felan da atınca sinirlendim biraz." Bir şey demedim. Yaklaşık 1 dakika sonra tekrar konuşmaya başladı. "Bana baktığına göre eve gidebilirsin. Kusura bakma tekrardan." Yine bir şey demeden dönüp eve yürümeye başladım. Eve geldiğimde anneme sorun olamadığını ve Derya teyzeyi arayıp haber vermesini söyledim. Sonra odama çıkıp  derin bir uykuya daldım.

SABAH,
Dünkü geç kalmadan sonra erken kalkıp hazırlanıp kahvaltı yapmıştım. Zeyneple okula birlikte gitmek isterdim ama hala onunla resmi olarak tanışmamıştık. Ben Arda Deniz bir kızla tanışamamıştım. Okula gidip Borayla selamlaştıktan sonra artık benim mekanım sayılan yere adımlamaya başladım. Bora benim yakın arkadaşımdı. Kardeşim diyebileceğim nadir insanlardandı. Her şeyimizi onunla yapardık. Okuldan kaçarken de bir gün o çukuru farkettik. Sık sık oraya gitmeye başladık. Şuan benimle gelmemesinin nedeni de büyük ihtimalle kantinde kız kesmeye gitmişti çapkın çocuk. Çukura gelince zeynebi farkettim. Şaşırmıştım. İlk günden nasıl bulmuştu burayı? Gülümseyip yanına ilerledim. " Sen de iyi alıştın benim bulunduğum ortamlara gelmeye." Kaşlarını çatıp, " Ne alakası var ben senden önce geldim." Dedi. Sonra ayaklanıp çukurdan çıkmaya yeltendi. Birden ayağı takılıp düştü. Hemen harekete geçip onu tuttum. Bir süre sonra, " İyi misin?" Dedim. Bana bakıp kekeleyerek, " Ee evet iyiyim. Kusura bakma. Görüşürüz."Diyerek bir şey söylememe izin vermeden gitti. Ben de bir süre sonra arkasından gittim. Sınıfa girip uyumaya başladım.  Okul bitince çıkıp yürümeye başladım. Köşeden bir çocuk çıkıp zeynebin yanına gitmişti. Başta rahatsız ettiğini düşünüp müdahale edecektim ama zeynep çocuğa sarılınca olduğum yerde durdum. Eve de onunla birlikte girmişti. Bende evime girip ona mesaj attım.
ZEYNEP'E
" Seninle eve giren erkek kimdi?"
" Yani öyle merak ettim. Yanlış anlama."
Yanlış anlamasını istemiyordum.  Aslında hareketlerime anlam veremiyordum. Neden bu kadar önemsiyordum onu? Neden onun her şeyini merak ediyordum? Bunları düşünürken iştahım kaçmıştı. En iyisi yine uyumaktı.

SABAH,

Uyandığımda yine hızla hazırlanıp evden çıktım. Zeynebi görmek istiyordum yine. Kafamın içi hep zeyneple doluydu. Onunla ilgili düşünüyordum hep. Hızlı adımlarla okula yürürken okulun girişinde dünkü çocukla sarıldıklarını gördüm. Çocuk gittikten bir süre sonra bende okula girmiştim. Acaba sevgilisi miydi? Öğle arası onu konuşmaya cağıracaktım. Merak ediyordum. En iyisi ona sormaktı. Dersleri uyuyarak geçirmişti. Bende onu izleyerek geçirmiştim. Öğle arası olunca çukura gidip onu aramıştım. "Geçen gün geldiğin o çukura gel!" Cevap vermesini beklemeden kapatmıştım. "Noldu?" Zeynebe bakıp elimle yanıma gel işareti yaptım. Yanıma gelince sorusunu tekrarladı. Konuyu uzatmak istemiyordum. O yüzden direk konuya girecektim. "Sana bir şey soracağım ama doğru söyle." "Tamam sor." Beklemeden sordum." O çocuk sevgilin mi?" Dalga geçer gibi bir surat ifadesiyle, " Kuzenim ama bunda seni ilgilendiren bir şey görmüyorum." Dedi. Bu gerçeği ondan duymak canımı sıkmıştı. Haklıydı. Beni ilgilendirmezdi. " Doğru beni ilgilendirmez. " Bir şey demesini beklemeden yanından kalkıp gittim. Sınıfa girip kafamı sıraya koydum. Ne düşüneceğimi, ne yapacağımı bilmiyorum. Nasıl davranmalıydım? Ona karşı neden farklı hissediyordum. Kendimi kötü hissetmeye başlamıştım. Dersler bittikten sonra okuldan çıkarken zeynebin kuzenini görmüştüm yine. Hızlı adımlarla eve gidip kendimi yatağa atmıştım. Kafam karışıktı. Neden böyleydim. Annem odama gelip, "Bir sorun mu var? Doğru düzgün yemek yemiyorsun." Dedi. İnandırıcı olduğunu düşündüğüm bir ses tonuyla " Yok iyiyim. Bu aralar çok acıkmıyorum. Sorun yok anne." Dedim. İnanmışa benzemiyordu ama daha fazla üzerime gelmeden odadan çıktı. Bu konuyu yarın Borayla da konuşacaktım. Bir dost tavsiyesi iyi gelirdi ama önce uyuyacaktım. Daha fazla düşünürsem kafam patlayacakmış gibi hissediyordum. Yarın olsun hayrolsun diye düşünerek uykuya daldım.

******

ACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin