10

20 4 0
                                    

Artık geçmişe yeni bir sayfa açmak istiyorum,tertemiz bir sayfayla kendi ellerimle yeni bir gelecek yazmak istiyorum...

Bütün sıkıntılarımı  ağdalayacağım.

Artık dert yok,sıkıntı yok..

Açıkçası,dertlerimi paylaşabilmek için birisini arıyordum.Günlüklerim dışında tabiğ.Her gün içime attıkça kendimi dünyadan kopuk bir hayatla sınıyordum.

Her gün ayrılık acısını tadmak nasıl bir duygu bilir misiniz?

Ben ise her gün yaşıyorum bu duyguyu.Artık delirme noktasına geldim.Ailem benim için endişeleniyordu.

Ailem diyorum ama ailem dediğime bakmayın !

Çünkü  baba diyecek bir adam yok hayatımda ..O istemişti belki de bunu.Bu yüzden beni evlatlıktan reddetmişti .

Evlenmem onun için bahane olmuştu belki de...Demişti bana 'üzülürsün 'diye .Üzülebilceğim kadar üzüldüm ve şu an darmadağınım.

Sevdim gönlüme söz dinlettiremedim.Söz dinlettirmeye çok çalıştım ama olmadı.Helalimle evlendim bu da beni evlatlıktan reddetmesine yetti adam bile diyemeyeceğim o şahısa -babası-.
Tek suçum sevmekti.Babam da bunu bahane etti.

Aslında 3 yaşında baba demeye bile layık olmayan babam beni kaybetmişti!!!

31 Mayıs 1994.İstemsizce o anı geldi aklıma:

Kayra:O top benim,sen evlatlıksın kızım.Seni cami avlusunda buldular.O yüzden bu topla oynamak benim hakkım!!!

Ben:Anne,yalan söylüyor değil mi?  dedim için burkulmuş bir şekilde göz yaşlarıma sığınarak.

Anne:Abin sana şaka yapıyor ,kızım.Olur mu hiç öyle şey?

Bir anda ağzımdan bir hıçkırık çıktı ve ne olduğunu ben dahi anlayamadan Kaya'nın yüzü elim ile buluşmasıyla,bahçede bulunan sessizlikte sadece bir tokat sesi ve hafif bir inleme yankılandı kulaklarımda .
O sırada kapıyı sertçe açıp geri kapatan baban "seni küçük orospu"demesiyle gözlerimden bir damla  yaşın akması bir oldu.
Yüzümde bir yumruk ile annemin kucağına düştüm sanırım .Çünkü sert olamayacak kadar yumuşaktı ya da sertliğinden ben hissedemiyecek kadar bitkindim.Kulaklarımda o hiç bitmeyen lanet çınlama sesi .
Ve başımda hissettiğim hafif bir sızı.

____

Yastık ile yüzümü kapatarak hıçkırıklarımı susturmaya çalışıyordum .Lanet olsun!

Ağlamaktan nefret ediyorum.Neden her seferinde en sevdiklerim ağlatmak zorunda ki?

Ben bu sırada  kendimi ne kadar zavallı olduğumu düşünürken  o sırada kapı     çaldı ,sanırım bu annemdi.Hızlıca gözyaşlarımı sildim.
Hani acıların çocuğu derler ya ben onlardandım sanırım
Ben artık acılara alışmıştım.Ben çocukluğumda bile baba merhameti yerine acıları gördüm , kendimden ağır sorumluluklarla yüzleştim .Beni ailemin sevgisi değil ,beni büyüten acılarımdı .

Artık kendimi toparlamam lazımdı.Yataktan kalktım  ve gözlerin kızarmış mı diye baktım.Allah'a şükür gözlerim kızarmamıştı ama saçlarım biraz dağınıktı.Aynada saçlarımı düzeltip dimdik durmaya çalışarak boğuk bir sesle yapmacık bir mutlulukla :

:Gir anneciiiiiim ,dedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 18, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayalet SevgilimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin