5- affedilmek için

16.1K 1.5K 874
                                    


''Sakinleş.'' Yanı başımda oturan Yoongi'nin ellerini omzumda hissettiğimde iç çektim. ''Ateşi olduğunu fark etmem lazımdı. Durgunluğunu fark etmem ve nesi olduğunu sormam gerek-ben çok kötü bir öğretmenim.''

''Hayır...'' Yumuşak çıkan sesi ile devam etti. ''Hayır sen harika bir öğretmensin Jimin. Kendini daha fazla hırpalama. Hem doktorun söylediğine göre basit bir baygınlıkmış. Ondan daha iyi bilemezsin değil mi?''

''Onları çocuklarım yerine koyuyorum, Yoongi.'' Başımı avuçlarımdan kaldırıp karşımdaki gözlere baktım. ''Orada olmam gerekirdi.''

''Jim-'' Ben iç çekip yüzümü tekrar avuç içlerime gömdüğümde sözünü kesip kolumu tuttu. "Hadi gel elini yüzünü yıkayalalım, kendine gel."

"Hyung, burada kalmak zorunda değilsin."

"Hayır, hadi elini yüzünü yıkayalım."

Bir de benimle uğraşmak zorundaydı. Derin bir nefes alarak ayağa kalktım ve kızarmış yüzümü görmemesi için başımı eğebildiğim kadar aşağıya eğdim. Soğuk hava dakikalardır avuç içimde sıkışan yüzüme vurdukça ferahlıyordum.

"Şu haline bak, "dedi Yoongi tuvalete girdiğimizde. "Perişan gözüküyorsun."

"Teşekkürler." Kısık bir sesle söylediğimde içlendi. Bunu saçma buluyor olmalıydı. Kendime kızmak istemiyordum ama Taehyung'u baygın bir şekilde bulduğum o an zihnimden gitmiyordu bir türlü.

Yoongi bedenimi lavabonun yanına çekti ve ben öylece dikilirken ıslattığı avuç içini yüzümde gezdirdi. "Sümüklü." Yüzünü buruşturarak söylediğinde kendimi tutamadan gülüverdim. Yoongi bir an durdu ve elini tekrar ıslattığında yanağıma dokundu. "İleride bunun için pişman olacaksın. Aptal."

"Eskisi gibi konuşmaya başladın."

"Aptalsın sen aptal."

"Dün Taehyung'u eve götürmeliydik. Onu öylece bırakmamalıydım. Kaç saat yağmurun altında kalmıştır?"

Ailesi hiç mi düşünmüyordu? Çocuklarına sahip olmaları gerekirdi. Benim Taehyung'u ailesine iade edene kadar anaokulunda kalmam gerekirdi.

"Tekrar söylenmeye başlama sakııın." Yoongi oluşturduğu peçete topuyla burnumu sıkarken acıyla inildedim. "Acıtıyorsun." Elini ittiğimde burnum tıkanmıştı. Of ya bu herif acı çekmemden memnun mu kalıyordu?

Ona baktığımda dudaklarını bükerek bana baktığını gördüm. Bakışlarımız birleştiğinde biraz durdu ve kapıya doğru adımladı. "Ben gideyim de ikimiz için bir şeyler alayım. Özel olarak istediğin bir şey var mı?"

Tam olmadığını söylemek için dudaklarımı aralamıştım ki benden önce davrandı. "Olsa da almam zaten. Çok kalma burada havasızlıktan bayılırsın. Bir de seninle uğraşmayayım."

"Yoongi gider misin?"

Tek başıma kaldığımda aynadan kendime bakmak için başımı çevirdim. Aman Allahım, domatese dönmüştüm ve burnumda kocaman bir morluk oluşmuştu. Yoongi!
Beni burada yalnız bırakmadığı için ona minnettardım ama vücuduma zarar vermesi hiç hoş değildi, tamam mı?

Orada biraz daha oyalandıktan ve yüzümü birkaç kez daha yıkadıktan sonra acile geri dönmüştüm. Yoongi elinde vişneli meyve suları ve tostlar ile yanıma oturduğunda neredeyse uyumak üzereydim.

Elime tutuşturduğu soğuk meyve suyu ayrılmamı sağlamaya yetmişti. "Ailesi hala gelmedi mi?"

"Evet." Sert bir sesle söylediğimde Yoongi kaşlarını kaldırarak bana baktı. "Yarım saat önce haber verdiğimi hatırlıyorum."

anaokulu // yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin