4- bir bardak şarap ile sarhoş olmak

17.4K 1.6K 1.6K
                                    

Hızlı hızlı çıkışa doğru yürüyorken beni arabanın içinde dakikalardır bekleyen Yoongi kornaya bastı ve sokak inledi. Beklemeyi hiç sevmezdi biliyorum fakat iki saat paltomu aramak zorunda kalmıştım. Arabaya bindiğimde sert bakışlarına katlanmak zordu. Sonunda patlayıvermiştim. "Öyle bakmayı keser misin? Paltomu bulmak zordu."

Ani çıkışıma karşı geriye çekildi. "Pekala Bay Park, anlaşılan sinirlerimiz tepemizde." Aynı zamanda motoru çalıştırıyordu.

Omuzlarım düşerken kemerimi taktım. Sinirimi Yoongi'den çıkarmamam gerekiyordu. Yolun yarısında bunun için fazlası ile pişmandım. "Üzgünüm. Sadece çıkışta bir öğrencime rastladım ve ailesi hala gelmemişti." Bahsettiğim öğrencim Taehyung'du ve belki de ailesinin işi çıkmış olabileceği için geç kalmıştı. Yine de yağmur yağıyordu ve dışarısı soğuktu. Ona birlikte gitmeyi teklif ettiğim halde ailesini bekleyeceğini söylemişti. Bayan Seo onunla ilgileneceğini söylese de baya endişeliydim.

"Ah, anladım." Yoongi, direksiyonu sağa çevirirken mırıldandı.

Sohbet burada bitti ve evime gelene kadar bir daha hiç konuşmadık. Ben ise bunu fırsat bilerek Taehyung'u düşünürken dışarıyı izledim. Yağmur gittikçe bastırdı ve evin önüne geldiğimizde çileden çıkmış gibiydi.

"İstersen eve gel. Yağmur çok bastırdı. Yol boyunca önünü görmek için uğraştın." Kemerimi çıkarırken söylediğimde, Yoongi cıkladı. "Sen iki dakikaya getir cüzdanımı. Başım ağrıyor, eve gidip uyuyacağım."

"Ağrı kesici almadın mı?"

Başını arkaya yaslayarak bana döndürdü. "Bir işe yaramıyor. Uyursam geçer."

"Öyle diyorsan." Söyledikten sonra hızla araçtan indim ve paltomu kafama kadar çekip koşmaya başladım. Eve girdiğimde sırılsıklam olmuştum. Cüzdanı oturma odasında masanın üzerinde bulduğumda hızla arkama dönmüş evden çıkacak iken asansör kapısından gözüken Yoongi ile duraksadım. "Neden buradasın?"

Ayakkabılarını çıkarırken beni cevapladı. "Arabadayken yaptığın teklif cazip gelmeye başladı. Ayrıca acıktım ve burada yersem eve gittiğimde yemek ile uğraşmam." İçeriye girerken kaşlarını kaldırarak bana baktı. "Lütfen ramen yapma. İki haftadır ramen yiyorum."

"Pekala," Aniden gelişen olay karşısında şaşkındım. "Ramen yapmam."

Sonrasında, ıslak paltolarımızı kaloriferin üzerine astım. Yoongi biraz dinleneceğini söyleyip oturma odasına çekilmişti. Ben de mutfağa gidip yemek için malzememeleri buzdolabından çıkarmaya başladım. Akıllı herif, beni kullanmayı iyi biliyordu.

Kimbapın ortasında Yoongi dağılmış saçları ve şişlik gözleri ile mutfağa girmiş, sandalyelerden birini çekip oturmuştu. "Uyuyamadım, çok ses çıkarıyorsun. Yardım edebileceğim bir şey var mı?"

"Hayır, zaten birazdan bitiririm. Kimbap yapıyorum. Seversin değil mi?"

"Ramen hariç her şeyi yerim, Jimin."

Kimbapa devam ederken Yoongi hareketlendi ve yanıma geldi. Omzularımız birbirine değdiği her defasında heyecandan nefesimi tutuyordum. Yoongi bunu fark etmediği için mutluydum.

"Hâlâ öğrencini mi düşünüyorsun? Hani şu ailesi gelmeyen."

Çekmeceden bıçak çıkarırken sorduğu soru karşısında dudaklarımı büktüm. "Ailesi gelmiştir değil mi?"

"Elbette ki gelmiştir Jimin-ah. Bu yüzden daha fazla düşünmeyi kesmeli ve kimbapa odaklanmalısın."

"Güzel olduğuna eminim. Yanında içecek ister misin?"

anaokulu // yoonmin ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin