Gerçekten bu olamazdı değil mi? Bir dikkatsizliğim nelere neden oldu başıma bir sürü iş çıkardım. Aferin Ahsen cidden aferin..
Bir dakika ya şuan elimde Çağrı Bey'in telefonu var.Belki de bunu bir fırsata dönüstürebilirdim.Hemen kamerayı açtım ve en az 50 tane fotoğraf çektim.12 tane kalem resmi vardı.Yine mükemmel fotoğrafçılığımı konuşturuyordum.Hmm bir de galeriye bakalım neler varmış. Vayy bir sevgilisi olduğunu bilmiyordum.Aman Ahsen ya adam oturup sana sevgilisini mi anlatcak? İyice saçmalamaya başladım.Galeride aşağılara indikçe şaşkınlığım daha da artıyordu.O hiçte soğuk birine benzemiyor.Neyse artık yeter bu kadar baktığım saat epey bir geç oldu.Yarın kötü bir şeylerin olmamasını dilemekten başka bir şansım yoktu..
Sabah uyandığımda saat 12.30 du.Sahiden de fazla uyumuşum diye kendi kendime konuşurken aklıma dünki mesaj geldi ve saat 01.00 'da cümlesi zihnimde yankılanmaya başladı.Eğer telefonuma kavuşmak istiyorsam zamanında yetişmeliydim.Hızlı bir şekilde hazırlanıp dışarı çıktım.Hızla köşeyi döndüğümde karşıma bir araba çıktı.O anki panikle yere düşmüştüm fakat farkında değildim.Sonunda gözlerimi açabildiğimde soğuk betonla bakışıyorduk.Kafamı kaldırıp arabaya baktığımda camdan bana bakan bir Çağrı Bey gördüm.Bir kaç saniye sonra "bakıyorum da baya iyi anlaştınız o betonla ciddi düşünüyormusunuz?" Sözüyle kendime geldim ve ona bir bakış atıp ayağa kalktım arabanın camından eğilip:
-Artık telefonumu alabilir miyim?
-Sanmıyorum.
-Ne demek sanmıyorum? Vereceğini söylemiştin
-Galiba hafıza sorunu yaşıyorsun Ahsen seni bir doktora götüreyimmi? Ben orda bir sinemaya hayır demezsin herhalde yazmıştım.Eğer hatırlamıyorsan söyleyeyim dedim.
-Gayette iyi hatırlıyorum fakat ben bunu kabul ettiğimi hatırlamıyorum ya siz?
-Ahsen sanırım işten atılmak istiyorsun
-Bunu da hatırlamıyorum mesela
-Hadi ama niye böylesin her zaman?Sadece sinemaya gideceğiz.Asistanımı daha yakından tanımak isterim.Ne de olsa asistanım değil mi?
-Pekala.Geliyorum ama önce telefonumu alabilir miyim?
-Pekala,al bakalım..
Neredeyse 15 dakikadır yoldayız ve arabada güçlü bir sessizlik devamlılığını sürdürüyordu. En sonunda buna dayanamayıp sordum
-Sahiden bir sevgilin mi var?
-Bunun seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum
-Sadece merak etmiştim.
-Eğer çok merak ediyorsan hayır, bir sevgilim yok.
-Ama telefonundaki resimler öyle demiyor?
-Hangi resimler? Ayrıca yalanmı söyleyeceğim sana?
Telefonu kaptığım gibi galeriye girdim ve resimleri açıp gösterdim.Göstermemle birlikte gülme krizine girdi.Onu ilk defa bu kadar fazla gülerken görüyordum.Ona "ne var?" Der gibi baktığımda kendini durdurup "O benim kız kardeşim.İsmi Su" dedi.Bu sırada gülmesi hafiflemiş hatta tamamen dinmişti sadece tebessüm ediyordu.O an rezil olduğumu farkedip utancımdan girecek bir yer aramıştım.Bu durumu anlamıs olacak ki "Hep böyle meraklımısındır?" Diye sordu.Bense yine saçmalamıştım
-Şey ben mi? Yok yo. Yani hayır şey ya
-Tamam tamam.Üstüne gelmiyorum daha fazla olabilir böyle seyler.
Bunu söylerken gülümsüyordu ve gülümserken dudağının yanında ufak bir çukur oluşuyordu.Muhtemelen onun bile haberi yoktur bundan.Tam şuanda bir şey fark ettim.Çağrı Bey ilk defa bana bu kadar iyi davranmıştı.Bir soru sorduğumda seni ilgilendirmez diyerek geçiştirmemişti.Bu güzel bir duyguydu.Yani onunla arkadaş gibi olmak..
Arabanın durmasıyla düşüncelerimden uzaklaştım ve arabadan indim.Etrafıma bakarken kolumda hissettiğim bir el ile irkildim.Bu Çağrı Bey'di.Ona ne olduğunu sordum ve aldığım cevap orada donup kalmama neden olmuştu.
-Şey, yani ben sadece bu gün bir arkadaş gibi olmak istiyorum.Bir patron asistan yerine iki sıradan arkadaş gibi.Bir günlüğüne Çağrı Bey kelimesini çöpe at tamam mı? Ben Çağrı sen ise Ahsen.Bana bir arkadaşınmışım gibi davranmanı istiyorum.Sadece bir günlük. Lütfen..
İçimde bir burukluk hissetmiştim.Sanki,sanki o anda bana muhtaçmış gibiydi ya da sadece bana öyle gelmişti.Sabahki halinden şuanda eser yoktu.Ama bunu tartışmanın ne yeri ne de zamanıydı.Şu anda sadece bu anı yaşamak ve eğlenmek istiyordum.
Sinemaya doğru ilerlerken "Ne tür filmlerden hoşlanırsın" diye sordu bende "benim için farketmez aslında o an ne hoşuma giderse onu izlerim.Ama genel olarak duygusal ağırlıklı filmler hoşuma gider Çağrı be. Çağrı.
Gülümsedi ve "o zaman tam senin beğeneceğin tarzda bir film buldum Ahsen şanslı günündesin."
-Patlamış mısır ister misin?
-Olur,teşekkürler.
-Arkadaşlar için lafı bile olmaz biliyorsun.
Gülümsüyordu.Onu hiç görmediğim kadar mutlu görünüyordu..
Buraya eğlenmek için gelmiştim fakat ağlayarak çıkmıştım.O kadar film içerisinden mutsuz sonlu biten filmi seçmişti Çağrı.Belli etmese de onun da gözleri dolmuştu ve sürekli toz kaçtı bahanesiyle gözünü siliyordu.
-Hey, seni üzmek istememiştim
-Ya hayır ne üzmesinden bahsediyorsun film bu sen değil film üzdü beni :) Ayrıca film bu ben üzülmedim ki.
-Üzülme sen.
Buz pateni pistinin önünden geçerken birisi düşmüştü ve istemsizde gülmüştüm.Çağrı da gülümseyerek "denemek ister misin?" Diye sordu. Cevabım tabiki de evetti..
Hayatımda hiç buz pateni yapmamıştım ve şuan da aşırı derecede zorlanıyordum.Ben kenarlara tutunarak ilerlerken Çağrı ortalara doğru ilerliyordu. "Ben bu işi çözdüm Ahsen çok basit" dedi ve aynı anda yere düşmesi bie oldu.Kendimi gülmekten alıkoyamamıştım.Gülmeme her ne kadar bozulsada o da gülümsedi.
-Orada duracağına gel de kaldır beni dondum burada.
-Yere düşmek istemiyorum Çağrı
-Düşersen tutarım seni gel işte.Korkarakta olsa yanına gittim ve düşmedim.Bu büyük bir başarıydı.Çağrı karşımda elini uzatmış bana bakıyordu.Bende elimi ona uzattım ve tam onu kaldıracaktım ki beni kendine çekti ve yere düştüm.Kolum acımıştı sözünü tutmadığı için ve beni bilerek düşürdüğü için Çagrı'ya sinirlenmiştim.
-Hani düşersem tutardın beni?
-Başka bir zaman olsaydı tabikide tutardım.Ama çok fazla güldün.Birazcık eğlence oldu işte.Hem arkadaşlar birbirlerine zarar gelmesini istemezler.
-Öyle ama şimdi hasta olacağım Çağrı
-Hadi yine iyisin hasta olursan izin veririm sana.
-ODUN.
Buna ikimizde gülmüştük.Uzun uğraşlar sonucu yerden kalktık ve dışarı çıktık.Sahil kenarina geldiğimizde yürümeye başladık.Biraz yürüdükten sonra banka oturduk.Çağrı cebinden 2 kağıt ve 2 kalem çıkardı.Ben merakla ona bakarken o kagıtlardan biriyle bir şeyler yapıyordu.Sonrasında gemi olduğunu anladığım şeyi banka koydu ve diğer kağıdı bana uzattı. "Al sende benimki gibi bir gemi yap." Dedi.Neden olduğunu anlamasamda dediğini yaptım ve bir gemi yaptım sonra kalemlerden birini bana verdi diğerini ise kendisi aldı ve devam etti: "Küçükken dedem söylerdi bir gemi yapıp içine istediğimiz bir şeyi yazıp denize bıraktığımızda dileğimiz kabul olurmuş.Ben hep annemi rüyamda görmeyi dilerdim.Öldüğünden bu zamana kadar onu hiç rüyamda görmemiştim.Ne zaman dileğimi suya bıraksam gemim batıyordu.Şimdi başka bir şey dileyeceğim." Dedi ve geminin üstüne bir şeyler yazdı.Bende aynı şekilde kendi dileğimi yazdım.Beraber eğilip gemileri suya bıraktık.O sırada Çağrı'ya baktığımda gözlerinin dolduğunu gördüm.Ona belli etmedim ve gülümsemeye devam ettim.Ikimizin gemisi de batmamış, yüzüyordu.Çagrı'nın ise gözlerinin içi parıldıyordu.Ayağa kalktığımızda Çağrı gülümseyerek "hadi gidelim artık." dedi.Kafamla onayladım ve beraber arabaya doğru yürümeye başladık.
Neredeyse eve varmıştık.Yine konuşmuyorduk fakat Çağrı'nın mutluluğu gözlerinden okunuyordu.Ben de çok mutluydum.Beklediğimin aksine çok güzel bir gün geçirmiştim.Çağrı'yla arkadaş olma fikri hoşuma gitmişti.Tek merak ettiğim şey yaşanılan her şey onun da dediği gibi sadece bu gün içinmiydi? Eğer öyleyse şuan dünyanın en mutsuz insanı olabilirdim.Sonra aklıma başka bir şey geldi.Acaba Çağri ne dilemişti.Her zaman batan gemisi bu sefer batmamıştı.Demek ki bu seferki dileği kabul olacaktı. Sonunda dayanamadım ve sordum:
-Çağrı
-Efendim Ahsen
-Ben bir şey soracaktım aslında
-Tabi dinliyorum.
-Sen bu gün sahilde, ne dilemiştin?
-Çok mu merak ediyorsun. Demek bu yüzden sessizdin :)
-Yani tam olarak öyle degi-
-Tamam tamam bir şey demedim :)
-Arkadaşımı sonsuza dek kaybetmemeyi dilemiştim..
Sol alt taraftaki küçük yıldıza basarsanız beni çook mutlu edersiniz :)❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRET Mİ? AŞK MI?
RomantikNefret ettiğiniz birisini sevebilir misiniz? Nefret ve aşk çok ince bir çizgidir ve Hikayemizin baş karakteri Ahsen bu çizginin tam ortasında duruyor.Bakalım yaşanan olaylar onu nasıl etkileyecek?Ahsen'in bu duygu yüklü hikayesini öğrenmeye hazır...