Arabamla işe gidiyordum.Kırmızı ışıkta beklerken kafamı sağa doğru çevirince yan tarafımda bana oldukça tanıdık gelen bir araba gördüm.Biraz dikkatli bakınca arabanın Çağrı Bey'e,içindekinin de o olduğunu farkettim.Beni farketmemiş olcak ki sıkılmış bir şekilde önüne bakıyordu.Sonra bir anda bana doğru baktı.Ben de doğal olarak hemen önüme döndüm.Göz ucuyla ona bakınca sırıttığını gördüm.Neden olduğu bilinmez bende gülümsedim..
*********
Arabayı park edip indim.Karşımda duran kocaman binaya doğru ilerledim.Kapıdan girmek üzereyken arkadan ayak sesleri duydum.Umursamadan yürürken Çağrı Bey ile yan yana olduğumun farkında değildim."Günaydın" dedi gülümseyerek.Aynı şekilde gülümseyerek "sizede günaydın" dedim.Sonrasında o kendi odasına bende kahve almaya gittim.Herne kadar onu tanımasamda sabahları kahvesi olmadan yapamadığını biliyordum.İlerlerken Tuna ile karşılaştım.Önümü kesip sırıtarak " Nereye böyle" diye sordu.Tam ağzımı açmıştım ki "dur bekle ben söyleyeyim.Çağrı Bey'e kahve almaya gidiyorsun.Doğru mu?" Gülümseyerek başımı olumlu manada salladım.Seninle bunu nasıl anladığını tartışırdım ama zamanım yok başka zaman artık diyerek kahve almaya gittim.
Kapıyı çaldığımda içeriden gelen "gir" sesiyle birlikte içeriye girdim.Beni görünce gülümsedi. "Allahım neden beni her gördüğünde gülümsüyor?Gülünce çok tatlı oluyor.Bıraz da beni düşünün ya.
-Şey, ben kahvenizi getirmiştim.
-Tamam,saol.Şuraya koyabilirsin.
Kahveyi koyduktan sonra neden olduğunu bilemediğim bir şekilde orda durmaya başladım.Kafasını kaldırıp bana bakınca gözlerimiz buluştu.
-Bir şey mi söyleyecektin?
-Ya pardon, dalmışım ben kusura bakmayın.
Sadece gülümsedi.Bense hemen odadan çıktım.Neden orda durmuştum ki.Bu aralar iyice aklım gitti ya of.Odama geçip koltuğa attım kendimi.Bilgisayarı açıp gelen mail leri inceledikten sonra telefonla uğraşmaya başladım,Nede olsa yapacak bir şey yoktu.Zaman çok çabuk geçmişti.Tam 1 saat olmuş.Odaya Çağrı Bey'in girmesiyle birden toparlandım.Yüzümün nasıl bir hal aldığını bilmiyordum ki bilmekte istemiyordum.
-Oo Ahsen Hanım ne kadar güzel çalışıyorsunuz.Gelmesem böyle devam mı edecektin.
-Şey,yapacak bir şey yoktu ki.Tüm işler bitti.Ne yapabilirdim ki?
-Çağırsaydın beni bir çay kahve falan getirirdim
-hı?
-Şaka yapıyorum ya.Yaptığın işler senin sorumluluğunda.Eğer yapmazsan hesabınıda sorarım ama
-Tabii.Patron sizsiniz
-Bu arada gece boşmuydun.Mesaiye kalıyorsun da
-Ne?
-Yani sen ve Gamze gece mesaiye kalıyorsunuz bu kadar basit.Yetişmesi gereken bir proje var.Gamze gönüllü olunca bende tek yapamayacağını düşünüp seni seçtim
Yüzüm düşmüstü.Sadece tamam diyebildim.İstediği olunca o da odadan çıktı.
*******
Etraf çok sessizdi.Sabah insanlarla dolu olan sandalyeler bomboş duruyordu.Koskoca yerde sadece Gamze ve ben vardık.
-Başlayalımmı artık Ahsen?
-Tabi başlayalım.Kahve istermisin?
-Olur.Bu gece çok ihtiyacımız olacak sanırım kahveye.Projeye bir göz atmıştım.Yapmak baya zamanımızı alacak sanırım.
Aşağı inip ikimize de birer kahve aldım ve Gamze'nin yanına gittim.O çoktan ihtiyacımız olan şeyleri masanın üzerine koymuştu.Yanına oturdum. Bana bir şeyler anlatıyor ve sonunda "sence nasıl olur" gibi sorular soruyordu.Sorun şu ki ben anlamıyordum.Anlaşılan bu gece uzun olacaktı.
Saate baktım.Neredeyse 2 saat geçmişti.Masa kahve bardaklarıyla dolmuştu.Çok sıkılmıştım.Sonunda dayanamayıp Gamze'nin elindeki kalemi aldım.Bana şaşırmış bir şekilde bakınca "biraz dinlenelim lütfen" dedim.Gülümsedi, "haklısın bende yoruldum aslında.Biraz ara versek birşey kaybetmeyiz" dedi.Ben aslında konuşuruz diye düşünmüstüm.Fakat ikimizde suspus oturuyorduk.
-ee
-ee, ne?
-Kendinden biraz bahsetsene,mesela hiç aşık oldun mu?
-Bir kere olmuştum ama...neyse bosverelim.Peki ya sen?
-Sanırım hayır.
-sanırım?
-ya of bilmiyorum işte sevip sevmediğimi.Kafam çok karışık
-Çağrı Bey değil mi?
-Çok mu belli oluyor?
-Hayır aslında belli olmuyor ama ben anlarım.Bence o da senden hoşlanıyor
-Bu imkansız
-hiçte bile.Kaç kere onun sana uzun uzun baktığını gördüm saymadım bile.
-Sen..sen ciddimisin?
-Tabikide ciddiyim
-Şaşırdım..
O sırada bir ses duyduk.Nasıl korktuğumu anlatamam bir anda yerimden sıçrayınca Gamze de korktu.Sesin geldiği yöne bakınca içeriye giren Çağrı Bey'i gördük.İyı de onun burada ne işi var.Yanımıza gelince "korkmayın ya benim" dedi.Ikimizde yüzüne burada ne işin var diyor gibi bakınca gülümsedi."E tabi şimdi önemli bir proje ve sizi yalnız başınıza bırakamazdım.Hani yapamazsınız falan diye"
Masayı göstererek "Gayet güzel gidiyor bence" dedim.Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.Göz ucuyla projeye baktı ve "ben başınızda durayım yinede" dedi."bizde şimdi devam ediyorduk zaten"dedi Gamze ve birlikte masaya oturduk.O da bir sandalye alıp masaya oturdu.Masadaki kahve bardaklarını görünce "Anlaşılan birilerinin uykusu gelmiş" dedi.Hepimiz buna gülmüştük.Bizimle sanki bir arkadaşıymışız gibi konuşması hoşuma gitmişti..
Yaklaşık 1 buçuk saat sonra proje bitmisti.Hepimiz pili bitmis oyuncaklar gibiydik."Ben artık kalkayım" dedim ayağa kalkarak.Gamze'de ayağa kalkıp "bende gideyim" diyince Çağrı Bey "e bende gideyim o zaman" dedi gülümseyerek.Üçümüz birlikte asansöre doğru ilerliyorduk ki Gamze "Ya ben çantamı orda unutmuşum.Ahsen benimle gelirmisin tek başıma gitmek istemiyorum." Ben tamam diyince Çağrı Bey'de "tamam o zaman ben sizi bekliyorum burda dedi.Gamze beni kolumdan tutup çekiştiriyordu.Oradan iyice uzaklaşınca beni durdurdu ve,
-Ahsen ben sana bişey demek için pembe bi yalan uydurdum
-ne? Peki ne diyeceksin?
-Çağrı Bey'i gördün değil mi?Geldiğinde nasıl da telaşlıydı.Eminimki sana bişey olacağını düşünüp gelmiştir buraya.Yoksa patronun ne işi var gecenin bir yarısı burada.
-Böyle birşey olamaz.
-Bence bu kadar emin konuşma.Bal gibide olur
-Amann neyse ne gel hadi gidelim.Beklettik adamı.
Çağrı Bey'in yanına gittik,asansöre bindik ve dışarıya çıktık Gamze'nin arabası karşımızda olduğu için o hemen arabasına binip gitti.Bizim arabalarımızda yan yana olduğu için birlikte arabalarımızın yanına gittik.Arabamın yanına gidince donakalmıştım.Camları kırık tekerleri patlak bir araba duruyordu karşımda.Arabaya binmediğimi farkeden Çağrı Bey yanima geldi ve ne olduğunu sordu.Elimle arabayı işaret edebildim sadece.O da en az benim kadar şaşırmıştı.Gözümden bir yaş düştü yanağıma.Çağrı Bey;
-Üzülme bak ben şimdi ararım gerekli yerleri aldırtırım arabayı yaparlar.Sende benimle geliyosun
-Taksiyle giderim ben
-Bu saatte seni yalnız göndereceğimi mi saniyorsun.itiraz istemiyorum.
Dedi ve kolumdan tutarak beni arabasının yanına getirdi.Ön koltuğun kapısını açtı.Kurtulamayacagımı anlayınca mecburen oturdum.Kapıyı kapattı ve sürücü koltuğuna oturdu.
Yol boyunca evimin yolunu tarif etmek dışında hiç konuşmadık.Eve geldiğimizde durdu.Yüzene bakıp içtenlikle teşekkür ettim.Kapıyı açtım ve dısarıya çıktım.Bana doğru bakıp gülümseyerek "iyi geceler" dedi.Bende aynı şekilde gülümseyerek "sizede iyi geceler" dedim.El sallayıp eve doğru ilerledim.Dış kapıyı açıp içeriye girdiğimde arabanin sesini duydum.Muhtemelen içeriye girene kadar beklemişti.Bu herne kadar basit bir şey olsada gülümsememe sebep olmuştu.
Hayatımda hiç yaşamadığım duyguları bir anda yaşıyordum.Nefret ve Aşk..Bu ince çizginin tam ortasındaydım.Ne yapacağımı bilmiyordum.Kim bilir bundan sonra başıma neler gelecekti...
![](https://img.wattpad.com/cover/106917964-288-k478010.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFRET Mİ? AŞK MI?
RomanceNefret ettiğiniz birisini sevebilir misiniz? Nefret ve aşk çok ince bir çizgidir ve Hikayemizin baş karakteri Ahsen bu çizginin tam ortasında duruyor.Bakalım yaşanan olaylar onu nasıl etkileyecek?Ahsen'in bu duygu yüklü hikayesini öğrenmeye hazır...