Bizim Arkadaşlar 11. Bölüm 'Kıskançlık Kokuları...'

3K 129 10
                                    

MERHABA HERKESE! TATİLE GİRMEMİZİN ARDINDAN BİR BÖLÜM YAYINLAYALIM DEDİK :)) VALLA BU BÖLÜMÜ YAZARKEN BİZ ÇOK EĞLENDİK, KISKANÇLIK ÖZEL ALANIMIZ BİRAZ HAHAH AJDHDJ UMARIZ Kİ SİZ DE BEĞENİRSİNİZ, HEPİNİZE KEYİFLİ OKUMALAR :*

*Bölüm müziği için ''Shiny Toy Guns - Stripped'' dinlemenizi tercih ederiz, biz yazarken öyle yaptık biraz :))

*Kerem'in çizdiği resimler ve bölüm şarkısı multimedyada.

Not:Resimler @TeliTeli111 adındaki twitter hesabından alıntıdır.

 

Ceren&Berra

KEREM'İN AĞZINDAN

Denizin o tuhaf kokusu aldığım her nefeste burnuma doluyor. Dalgalar her rıhtıma çarptığında gözlerimi kapatıyorum. İşte o anda canlanıyor kafamda kıvırcık siyah saçlar, çikolata kahvesi gözler.. Bunu durduramıyorum. Bir çizim gibi baştan sona canlanıveriyor. Sonra burnumda onun kokusunu duyuyorum. Yanımda olmadığı halde..

Elimdeki tekilayı bir dikişte içiyorum ve alkolun boğazımdan başlayarak mideme kadar inene kadar yakmasıyla yüzümü buruşturuyorum. İnsanlardan bazılarının bana baktığının farkındayım ama açıkçası umrumda değil. Ben bile kendime inanamazken insanların tuhaf bakmasına şaşırmamalıyım.

Beni benden uzaklaştıran kadın O'ydu. Onunlayken her zamankinden farklı bir adamdım. Ama her şey gibi O da gitti artık, yok.

Canım yanıyor evet hem de öyle bir yanıyor ki sanki kalbime hançerler saplıyorlar. Ama buna alışmak zorundayım. Acıya alışmak zorundayım.

***

 Saatler geçiyor ben hala aynı yerde oturmaya devam ediyorum. İnsanlar geçiyor, bakıyor, geçiyor. Bir şey hissetmediğimi farkediyorum hemen. Hiçbir şey hissetmediğimi, hissedemediğimi. Hissetmek güzel bir şey oysa ki. Hissetmeyi bilmeli insan. Acıyı, mutluluğu, hüznü her şeyi hissetmeyi bilmeli.

"Kaç saattir oturuyorsun böyle?" Yanıma gelip oturuyor Can.

"Bilmem, 2-3. Belki 4 saattir oturuyorumdur."

"Sarhoş musun sen? Oğlum ne oldu birden, telefonlarına bakmıyorsun zaten merak ettik!"

"Merak ettiniz? Hah, umrunuzda mıydım gerçekten?"

"Kerem, yapma böyle. Bir şeye sinirlenip acısını başkalarından çıkarma. Anlat, anlat bana ki yardım edebileyim."

"Anlatacak bir şey yok Can! Anlatacak hiçbir şey yok, hiçbir şey." En sonunda banktan kalkıp arabaya doğru ilerliyorum. Sarhoş muyum peki? Belki evet. Ama acıyı hissetmemenin en iyi yolu bu belkide. Arkamda Can'ı bırakarak, nereye sürdüğümü bilmeden boş boş sürüyorum.

***

ZEYNEP'İN AĞZINDAN DEVAM

''Nasıldı?''

''Ya valla baya kötüydü Zeynep'cim. Gitti sonra.''

''Ne demek gitti? Nereye gitti? Can düzgünce anlat şunu.''

''Ya işte sarhoştu. Anlat dedim hayır dedi bindi arabaya çekti gitti.''

''Ya sen nasıl onu öyle yolluyorsun? Gerizekalı mısın sen?''

''Allah Allah. Onu bu hale getiren insan karşımda bana bağırıyor şuan. Ne yapabilirdim Zeynep?''

Gözlerimi kapatıyorum bir-iki saniyeliğine. Haklı. Ne diyebilirim ki.. Haklı.

Bizim ArkadaşlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin