Okullar açılalı bir kaç ayı geçti. Ancak bir türlü okulun saatlerine alışabilmiş değilim. Hep aynısı oluyor. Geç kalıp iyi bir cezaya çarptırıldıktan sonra okulun müdürü olan sürtükle biraz eğlenip cezadan yırtıyorum. İnanın o kadının yüzünü bile görmek istemeyecekken ben onun iğrenç hareketlerine maruz kalıyorum. Evet. Belki herkesle ilişkiye girmiş biri olabilirim ancak bu kadın ıslah olmuyor. Bana doyamıyor. Tamam biraz fazla mükkemel bir vücudum olabilir. Kim olsa karşı koyamaz:' Ancak bu her defasında beni tehdit etme sebebi de olamaz.
O lanet orospudan bugün de kurtulmuş değildim. Ne kadar hızlı olmaya çalışsamda okula yine ve yine geç kalmıştım. Kapıda geç kalanları tek tek dizen bir disiplin hocamız vardı. Hicbir bahaneyi kabul etmiyordu. Kapının önüne geldiğimde tedirgince ilerlemeye başladım. Ah evet oradaydı! Yalnız bugün farkli olarak hocanın karşısında dikilmiş daha önce görmediğim bir çocuk vardı. Kimdi bu? Yavaşça onlara yaklaştım.
Disiplin H: Beni şaşırtmıyorsun Park Jimin.
PJ: Benden okula geç kalmayıp sizi şaşırtmamı beklemeyin ancak başka türlü şaşırtabilirim:'
Evet evet. Piçim. Ama adamın kalçaları mükkemel. Ancak bir kere bile onlara dokunmama izin vermedi. Manyak herif! Benim gibi bir şansı geri tepiyor resmen.
Disiplin H: Ne zaman bu fesat hallerinden kurtulacaksın acaba Jimin?
PJ: Sizde ne zamana kadar bana direnmeye devam edeceksiniz Bay Lee!?
Evet bu konuşma uzun süre devam edecek ve ben hemen ardından azar yiyecektim. Ancak tartışmamızın ortasına daha önce görmediğim o çocuk dalıverdi.
X: Vericem, vermicem inatlaşmanız bittiyse gidebilir miyim?
Disiplin H: Henüz hayır. Bugün yapmanız gereken şeyleri söyledikten sonra gidebilirsiniz.
PJ: Bugünkü 'Yapmamız gerekenler listesinde' seninle ben var mıyız Bay Lee?
Beni takmadan devam etti konuşmasına. Evet mükkemel. Okulun en alt kattındaki depoyu temizleyecektik. Ancak o sürtüğü görmekten daha iyi olduğunu düşünüp kabul ettim. Deponun anahtarlarını alarak sınıfa doğru ilerledim.
Kapıyı çalarak içeri girdim. Ilk ders matematikti. Özür dileyerek sırama doğru ilerledim. Daha popomu sıraya yerleştirmemişken, kapı yavaşça tıklatılıp açıldı. Içeriye ilk önce müdür yardımcısı ardından da beraber cezaya kaldığımız o çocuk girdi.
Müdür Y: Bu yeni sınıf arkadaşınız JEON JUNGKOOK. Onunla iyi anlaşın. Kendini tanıyabilirsin Jungkook.
Müdür yardımcısı konuşmasını bitirir bitirmez Jungkook yanıma doğru ilerlemeye başladı. Daha kendini tanıtma gereksiniminde bile bulunmamıştı. Böyleleri kendilerini badboy olarak tanımlıyor değil mi:q Sırama yaklaştığında çantasını yanıma attı ve boş olan yere oturdu. Ne yani benden izin almadan benim yanıma mı oturuyor bu!? Su ana dek yanımda kimseyi barındırmadım. Yalnız olmak beni mutlu ediyordu. Şimdi kendini badboy sanan bu ergen yanıma izinsiz oturmuştu. Ah cidden çıldıracağım!
Müdür yardımcısı Jungkook garip garip baktıktan sonra sınıftan ayrıldı. Bense yanıma oturan oduna alışmaya çalışıyordum.
Boş bir bölüm. Ilk bölüm olduğu için vs böyle oluyor qoqjalqla yoksa aklımda manyak şeyler var:'

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BLACK FATE | JiKook [REST]
Fanfiction'Kaderimin önceden yazılmış olması değiştiremeyeceğim anlamına gelmez!?' -PJM 'Bu da ne demek oluyor?' 'Seni...lanet olası seni yok edeceğim.' -PJM