BLACK FATE | JiKook [REST]

Bölüm 3|🔪

Tae'nin kafamdan aşağıya su dökmesiyle uyandım.

JM: Öpücük yollasan uyanırdım TaeTae ne zaman bu kadar gaddar oldun sen?

TH: Uyanman için başında beklediğim ve okula geç kalmaman için seni düşündüğüm yetmiyor mu?

JM: Saat kaç oldu ki?

TH: 7. 46 Ne zaman hazırlanmayı düşünüyorsun premses?

JM: Bana şunu demeyi kes. Ayriyetten o *prenses:q Şimdi odadan çık ki hazırlanayayım.

Tae'yi odadan kovduktan sonra banyoya girerek yüzümü yıkayıp günlük olarak yaptığım yüz bakımımı yaparak formamı giydim. Daha kapıyı acar açmaz aldığım güzel koku Tae'nin yine o güzel omlettini yaptığını anladım. Bu çocuk bazen beni sinir etsede yemek konusunda kimse eline su dökemez. Hızlıca mutfağa girdim. Tae çoktan oturmuş yemeye başlamıştı bile. Bende ona eşlik ettim. Ikimizde hazır olduğumuzda okulun yolunu tuttuk.

Galiba bugün geç kalmayacaktım. Bu en mükkemel şey olabilirdi. Evet okula erken gelmiştim. Sırama yerleşip telefonumla oynamaya başladım. Tae ise Hoseok'un yanına gitmişti. Dersin başlamasına 2-3 dakika kalmıştı. Jungkook yine geç kalacaktı belliki...

1. Ders 2. Ders derken okul bitti ve daha okula başlayalı 2 gün olan Jungkook, okula gelmemişti. 2. Gündem nasılda kaytarıyor:'

Bugün de Tae'yi gidecektim. Kendi evim beni boğuyordu. Zaten babam iş sebebiyle geç geliyor. Annemse sürekli ders çalışmam konusunda öğütler yağdırıp babamla tehtid ediyordu.

Sınıfın kapısında Hoseok ile konuşan Tae'nin yanına gittim. Onunla dönmek istiyordum, belki bir yere uğrar geceyi dışarda geçirirdik. Ancak bana Hoseok ile bir sözü olduğunu söylerek gitti. Evet ekildim. Benimle arkadaş olmak isteyen onlarca, yüzlerce insan varken bu çocuk beni ekiyordu. Onsuz da yaşayabilirim diye düşünerek genelde boş zamanlarda uğradığım bara gitmeye karar verdim. Taemin'inde -bardaki garson- orada olmasını diledim. Çünkü cok içersem bana sahip çıkacak birileri olmalıydı.

Ilk önce eve uğrayarak üstümü değiştirdim.

[BUNLARI GIYER]
Ardında bir taksiyle bara doğru yol aldım. Sürekli geldiğim için direkt olarak içeri girebilmem çok güzel bir şeydi;' Her taraf içki, sigara kokuyor. Kadınlar para uğruna kendilerini erkeklerin her türlü fiziksel temasına izin veriyorlardı.

Kalabalığı yararak Taemin'i aramaya başladım.

Evet! Tahmin ettiğim gibi işinin başında değildi. Bir masada kızlar ile yiyişiyordu. Yanlarına yaklaştım.

Taemin; Ooo seksi çocuk buralara uğrar mıydın sen?

Jimin; Uzun zaman oldu değil mi?

Masada boş olan bir yere oturdum. Taemin ise kızları çoktan postalamıştı.

Aramızdaki kısa süreli sessizliği bozan Taemin oldu.

Taemin: Jimin bir problem mi var? Sessizsin. Bu garip hemde çok.

Jimin: Hayır sadece buraya gelmeyeli çok oldu. Biraz alışmaya çalışıyorum.

Taemin: Demek öyle:) Daha çabuk ısınman için bir fikrim var!

Elimi kapık çekmeye başladı. Bense ona ayak uydurdum.

Kızlı erkekli kalabalık bir grubun yanına geldik.

Taemin: Onlarla iyi anlaş Jimin. Ben işime gidiyorum:'

Jimin: Hey-
Kolumdan çekilmemle kendimi bir çocuğun kucağında buldum. Hayır ben böyle alışamazdım. Tuvalete gitme bahanesi ile çocuğun kucağından kalkıp barı terk ettim.

Güneş çoktan ortadan kaybolmuş. Yerini karanlığa bırakmıştı. Okul çıkış saatimin geç olması günümü erken bitiyordu.

Bugün de Tae'ye gidecektim ancak daha eve dönmediğini biliyordum.

En cok korktuğum şeyi yapacaktım. Tae'nin evine giden o yoldan bu karanlıkta geçecektim.

Yavaş adımlarla sokağa girdim. Başlarda hicbir problem yoktu. Ancak ilerledikçe korkum artmaya, sanki biri tarafından takip ediliyormuş hissi beni rahatsız ediyordu. Elime telefonumu alıp onunla ilgilenmeye başladım. Bu beni biraz daha rahatlatmıştı.

Sokağın sonuna yaklaşmışken bir kadın çığlığı duymamla irkilmem bir oldu. Çığlığın olduğu yere doğru gitmek istemesemde ne olduğunu cidden merak ediyordum. Ben bir piçim burnumu neye sokarsam güzel götümle her şeyi halledebilirdim:' Yavaşça geldiğim yere doğru yürümeye başladım. Sokağın bir tarafı bir kaç yıl önce boşaltılmış bir siteye diğer bir tarafı ise boş bir araziye aitti. Terk edilmiş siteye yavaş adımlarla girdim. Evet ben Park Jimin 5 dakika önceye kadar bu sokakta yürümeye korkan ben terk edilmiş ve bir kadın çığlığı gelen siteye giriyordum. Sesin geldiği A bloğa doğru ilerledim.

Sesler artacağı yerine azalmaya başlamış. Kapının içerisine girerkende artık sesler kesilmişti.

Korkum girdikçe artmış merakımda aynı orantıyla artmıştı...

Telefonumun flashını açmak yeni aklıma gelmişti.. Flashı yere tutarak yürümeye başladım. Merdivenlere geldiğim de yerdeki kan lekeleri dikkatimi çekmiş. Oradan bir an önce ayrılmam gerektiğini anlamıştım.

Bu kadar ekşin bana fazlasıyla yeterdi.

Merdivenlerden gelen ayak sesleri saklanmam gerektiğini işaret ediyordu. Hızlıca merdiven boşluğuna girdim.

2 gün öncesine kadar tek korku dolu anım içip içip gece bir çocuğun altına girdikten sonra seviştiğimiz yeri onu uyandırmadan terk etmekti. Şimdiyse bir katil yada bir psikopatın bulunduğu terk edilmiş bir yerdeydim.

Sadece merdivenlerdeki ayak sesinin sahibinin burada hemen çıkması için tanrıya dua ediyordum. Ancak her şey iyice boka sarmış ve telefonum aniden çalmaya başlamıştı. Sanırım ölüm günüm bugün olacaktı.

Ayak sesleri benim olduğum yere doğru gelmeye başlamıştı..

Durduğum yerde ağlamaya başlamıştım. Ayak sesleri durmuş, psikopat konuşmaya başlamıştı.

X: Kimsin?

Ağlamaktan konuşamıyordum.

X: Ağlıyor musun? Hahahha

O güldükçe benim daha da ağlayasım geliyordu. Kolumu tutarak merdiven boşluğundan çıkarmış çekiştire çekiştire binanın dışına çıkarmıştı. Yüzüne bakmamak için yeri incelemeye başlamış neler olacağını bekliyordum.

X: Sen...? Park Jimin? Burada ne işin var lanet olası!? Konuşmayacak mısın?

Park Jimin demişti. Kimdi bu? Beni nereden tanıyordu? Başımı yavaşça kaldırdım ve...

Dedim burada bitiriyim:q Ancak şimdi Jungkook faln diye tahmin yürütenler olursa üzgünüm yanlış cevap sidowogkwodkpdwodl Yıllar sonra yb atıyorum ama okunma hâlâ artmadı bu ne aoekofoworfl