°11°

147 5 0
                                    

Gözlerimi açtığımda bir hastane odasında olduğumu anladım. Kapı açılınca doğrulmaya çalıştım.

"Rahat olun Rüzgar bey. Ben doktorunuz Tekin."

"Başak nerde? O iyi mi? Kurtuldu mu?"

"Evet Rüzgar bey. Kurtuldu. Hatta taburcu bile oldu. Siz sormadan ben açıkliyim. Sizin kullandığınız bir şok iğnesiydi. Siz iğneyi Başak hanıma enjekte edince Başak hanım hayata döndü. Biz içeri girebilseydik bizde aynı yöntemi uygulayacaktık. Siz iğneyi kendinize de enjekte edince vücudunuz şoku kaldıramadı. Yaklaşık 2 hafta yoğun bakımda durdunuz. Sizi dün normal odaya aldık. Kısacası ölmek isterken hayata tutundunuz."  Allahım çok şükür civcivim kurtuldu.

"Rozi. Şapşal sevgilim benim ben geldim!"

Başak'dan

Ölmüşüm. Rüzgar'ı bırakıp gitmişim. Ama benim şapşal sevgilim intihar edeyim derken kurtarmış beni. Kapısını açıp içeri daldım.

"Rozi. Şaşalı sevgilim benim ben geldim!" Görüş açısına girdiğimde yüzünde kocaman bir sırıtış vardı. Yanına gidip oturunca doktor gitti.

"Seni göremeyeceğim diye çok korktum Başak."

"Hiştt! Böyle konuşma. Bak ben burdayım. Immm ... ve hala gitmeyi düşünmüyorum beyfendi." Güldü. O gülünce bende güldüm. O daha fazla güldü. Ben daha fazla...

Böyle sürecek derken annemden tutup beni dudaklarıyla buluşturdu. Bu sefer o da yavaş öpüyordu. Tadını almak ister gibi. En sonunda ayrıldık. Bu ilk öpüşmemiz olmamasına rağmen ben hala kızarıyordum. O ise kendi dudağını yalıyordu.

"Imm ... tadı şey... kiraz mı?çilek mi?"

"Yaa Rüzgar bana inat yapıyosun dimi!"

"Hep bunu sür sen aşkısı. Çilek yemem ama senin sayende yiyeceğim!" Tam cevap verecektim annemler odaya doluştu ve sıkıcı konular açılmaya başladı.'Nasılsın? Bizi çok korkuttunuz!' gibi.

En sonunda gittiklerinde gece olmuştu.

Rüzgar yatakta bana yer açtı. Bende gidip yanına kıvrıldım ve güvendiğim

adamın limanına sığındım.

°°°°

Gözlerimi açtığımda sadece başımın yanındaki gece lambası deliyordu karanlığı. Bir ses vardı. Kafamı sese çevirince dondum. Sevdiğim, güvendiğim liman kafasını bir yastığa eğmiş hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Benim için...

Yanına gidip kafamı omzuna yasladım. O da başını ıslak gözyaşlarının olduğu yastıktan kaldırdı. Çenemden tutarak ona bakmamı sağladı. Hala ağlıyordu ama sessiz. Daha fazla gözyaşlarımı tutamadım.

"Sen... Sen öldün Başak... Beni diğer herkes gibi bırakıp gittin sandım. Yine tek başıma kaldım sandım. Ben... Ben... Sensiz olmaz Başak. Asla yapamam. Ben seni çok sevdim." Kollarımı boynuna dolayıp ağlamaya başladım.

Hayat garipti. Herşey bitti, buraya kadarmış dediğin an bile sana oyun oynayıp yeni bir başlangıç sunuyordu. Rüzgar, benim sonum ve başlangıcımdı. Beni karanlıktan kurtarıp aydınlığa çıkarabilecek tek adam. Beni ölümden tekrar yaşama döndüren tek adam...

İğneyi bana yaptığı zaman o ölüyordu. Benim için. Ben yokum diye o da yok olmayı istemişti. Ama benim şapşalım ölmek için yanlış iğneyi seçmişti. Ben buradaydım. Başının belası buradaydı hala...

Sabah olduğunda taburcu olup Nermin hanımların (Rüzgarın annesi) evine gittik. Rüzgarın odasının yanına bana da bir oda vermişlerdi. Tabiki Rozi yine Roziliğini yapmıştı.

"Yaa banane anne! Başak benimle yatıcak. Biz beraber yatmıştık dimi aşkısı?"

"İnanmayın Nermin teyze! Valla beni bayılttı! Zorla yattım yani."

"Yok kızıım!  Ben bilirim bu sümüklü oğlumu. Aklı fikri başka yerdedir. Evlenmeden yatamazsınız Rüzgar bey!"

"Ama-"  "İtiraz yok!" diye kestirip attı Nermin teyze. Hemen boynuna sarıldım. "Aslan Nermin teyze! Valla bu gece saldırırdı."

"Bana anne de çünkü sen benim kızımsın.""Peki annecim!" deyip tekrar sarıldım. Nermin anne bana gerçek annemde görmediğim şeyleri yaşatmıştı kısa sürede.

"Öhö- öhö hasta var burda hasta! Valla ölürüm ben sizin elinize kaldıysam!" Annemle birbirimize baktık. Ne yapacağımızı anlamıştık.

"Öyle mi Rozii? Biz seni öldürürmüyüz? Ha?" dedim en korkunç sesimle.

"Yok canııım hiç öldürürmüyüz dimi Başak??" dedi annemde en korkunç sesiyle. Hehehe.

"Yoookk canııım. Ne öldürmesiiii!?? Siz öldürmessiniz beni dimi? Yok yok siz benim meleklerimsiniz yaa öldürmessiniz." Haha benim şapşal korktu yaa. Kıyamam daha fazla korkutmadan gıdıklamaya başladık.

Şuan tam bir aile gibiydik. Bu aile yine Rozi sayesinde kazanmıştım.

Onun sayesinde yaşamayı öğreniyordum.

Benimle Kal.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin