°9°

120 5 0
                                    

Masada oturmuş sohbet ediyorduk. Herkes mutluydu. Annem bile bizi tebrik edip sarıldı. Kulağıma' Mutlu olmak en çok senin hakkın Başak. Unutma kızım. Mutluluk bir yoldan geçmez. Mutluluğun kendisi bir yoldur.' demişti. Şaşırdım. Ama mutlu da oldum. Biraz da kızdım. Ondan nefret etmek istiyordum. Ama edemiyordum. Annemdi sonuçta. Rüzgarın dürtmesiyle kendime geldim.

"Hayatım babana cevap versene." dedi gözlerini pörtleterek.

"Şey... Üzgünüm ben dalmışım."

"Kızım bugün annen ve annenle beraber alışverişe çıkın. Rüzgar oğlum aceleci biraz hahaha. Çeyiz alışverişini falan yapın. Bu karttan ödeyin aldıklarınızı." deyip banka kartını uzattı. Onları ne kadar affetmek istesem de hemen affedemezdim. Uzattığı kartı iğrenir gibi geri uzattım.

"Ben bu zamana kadar sizin paranızı yemedim ve bundan sonraki hayatımda da yemeyi düşünmüyorum." dedim. Ve ayağa kalktım." Hazırsanız gidelim elçin teyze." Bilerek annemi söylemedim.

"Ah Başakcığım bana anne de.  Hep senin gibi bir kızım olsun istedim. Bizim oğlan da kedi olalı bir fare tuttu." deyip göz kırptı. Sevdim bu kadını ya.

Çeyiz alışverişine damat gelir mi hiç ya!? Ama Rüzgar işte. Nuh dedi peygamber demedi. Elçin teyze bizi iki gruba ayırdı. Anneler- Çocuklar. Tabii bizim alacaklarımızı liste yapmıştı.

"Perdeler de tamamm. Şimdi sırada pijamalar var civciv. Hadi bakalım." dedi. Bu alışve merkezindeki 3. saatimizdi. Ayaklarım şişti valla gelin olmak zor :)

Bir mağazaya girdik. Ben Rüzgara bakıyordum. O da bana bakıyordu. Tam da ona göre bir pijama buldum. Tişörtte bir kütük var. Alt eşofmanında ise küçük küçük' odun' yazıyordu. Birkaç takım daha alıp Rüzgarla buluştum. Elimdekilerle elindekileri değiştirip kabine

yöneldik.

İlk denediğimin tişörtünde 'DİKKAT!! ÇİKOLATA CANAVARI!!' yazıyordu. Eşofmanında ise küçük tazmanya canavarları vardı. Ya bu takım çok güzel. Kabinden çıktığımda Rüzgar da odunlu takımı giymişti.

"Böyle şeyleri nerden buluyosun? Ama çok beğendim çikolatam. Ben diğerlerini denemeyeceğim ama sen dene bekliyorum." dedi ve yine benim cevabımı beklemeden kabine girdi. Ben de kabinime girdim.

Yuhh bu geceliği giyemem ben ya. Bu geceli kırmızıydı. Göğüs bölgesinin arası tüldü ve yan dikişlerinin olması gereken yerde kırmızı dantel vardı. Off ben giyemem bunu. Daha burda yanaklarım yanmaya başladı. Neyse üstüme giyeyim Rüzgara olmadı derim. Hehehe :)

Geceliği giyip Rüzgara seslendim."Rozi bu bana hiiç yakışmadı." dedim ve geceliğin eteklerinden tuttum. Tam o anda kabin kapısı açılmasıyla ellerimi hemen tül bölgeye kaldırıp kapattım.

"Rüzgar ya çık şurdan! Üzerimi çıkarmış olsaydım nolcaktı!?"

"Aa meleğim benden mi utanıyosun? Biz evlenicez unttun mu? Düğünümüz olucak vee akşam-"

"Sus Rüzgar ya! Bana inat mı yapıyosun. Çık hadi. Üst-" dememe kalmadan beni dudaklarıyla susturdu. Beni amatör dudaklarım onun profesyonel dudaklarıyla tam bi zıtlık oluşturuyordu. O sert öpüyordu, bende ona uymaya çalışıyordum.

Nefessiz kalınca kendimi çektim. Rüzgar ise dudaklarını boynuma gömdü ki tam o anda yine kapı açıldı.

"Allah sizi kahretsin emiii!! Gidin evinizde yapın burda niye yapıyonuz siz!! Hiç utanmanız yok mu sizin!!!"

Bir teyze kabin kapısını açmış cırtlak sesiyle bize bağırıyordu.

"Teyzecim evde de yaparız ama geceliği denemek lazım bende bi deneme yapayım dedim. Allah allah ya! Nolcak ki!!? Hem sen kapalı kapıyı niye açıyon teyze!? Azdın mı sen!? İlla çıplak mı görmek istiyon insanları teyzeeee? Hadi çık şimdi."

Utancımdan yüzümü kaldırıp bakamıyordum. Teyze çıkınca" Rüzgar ne yaptın sen! Niye öyle şeyler söylüyosun!?Şimdi de sen çık."

"Ama..."

"Hadi hadi."deyip onu çıkardım. Üstümdekini çıkarıp kendi kıyafetlerimi giydim.

Rüzgar bütün seçtiklerini aldı. Sapık yaa."Ee şimdi nereye gidiyoruz odun bey?"

"Şimdi benim en sevdiğim bölümdeyiz. Beni takip edin bayan." dedi. Hiç konuşmadan ilerledik. En sonunda durduğumuzda tam kafamı kaldırıp mağazaya bakacaktım ki Rüzgar içindeki Roziyi çıkarıp gözümü kapattı.

"Hazır mısın çikolatam?"

"Evet."

"Hadi o zaman!" dedi ve ellerini kaldırdı. 

VİCTORİA SECRET!!!!???

Allahım sana geliyorum!! Gözlerim kararıyordu. Rüzgara döndüm. O an ayağım yerden kesildi ve düştüm. Bayıldım mı demeliyim yoksa? Etraftaki bağrışları duyuyordum ama ben yoktum ki ...

Benimle Kal.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin