°12°

135 6 0
                                    

Rüzgar'dan

Saat gece 4. Sağa döndüm. Olmadı. Sola döndüm. Olmadı. Yüzüstü yattım. Yine olmadı. Lan yere yattım. Yine olmadı. Uyuyamıyorum! Ben uyuyamıyosam kimse uyumayacak bu evde ulleeyynn!! DELİ KADİRİM BEN!! Tamam abartmaya gerek yok. Önce Başak hanımdan başlıyalım. Hihihihihii! Testere gülüşümü de yaptığıma göre oyun başlasın!

Kapısının önüne geldiğimde tıklatmadan içeri daldım. O da korkuyla uyandı.

"Roziiiii !!!!!!!  Manyak mısın seeennn?!!?? Saçını yolarım senin bbeeennn !!!!!!!! " diyerek koşarak üstüme atladı. Cidden saçımı yolcak yaaa !!!!!

"Anneeeeğğğğ!!! Ahhh Başaaaakk yedim seniii!!" diyerek onu üstümden ittim. Yatağa fırlattım. Üstüne çıkıp kollarını iki yanına sabitledim. Kalbim yerinden çıkacaktı. Dudağını öpmek için eğilmemle kafama domatesi yemem bir oldu!

"Rüzgar kalk kızın üstünden!!" Annemin emriyle kalktım. Başak hanım (!) da hemen Nermin anneciğinin boynuna atladı.

"Aslan Nermin annem benim yaa. Yicekti beni gelmeseydin!"

"Anne sen manyak mısın yaa! Neden diğer anneler gibi terlik yerine domates fırlatıyosun ki!! Ahh kafam yaa! Sor bakalım Başak'a annesi onun kafasına dana kadar domates atmış mı?!" Bir anda Başak'ın gözleri doldu. Ağzıma sıçayım yaa!

"Başak-"

"Şey ... annem bana hiç terlik atmadı... Benim tuvalete gitmem lazım." diyerek odadaki tuvalete girdi ve kapıyı kilitledi. Allah kahretsin!

"Kızın gönlünü al!" dedi ve gitti annem. Bende Başak'ın yastığına başımı koyup badem kokusunu çektim ve onu bekledim.

Başak'tan

Yaklaşık yarım saat sonra tuvaletten çıktım. Etraf loştu. Sadece kapının yanındaki gece lambasının kırmızı ışığı yanıyordu. Bu ışığı degiştirsek iyi olacaktı. Yoksa Rüzgar iyice sapıtabilir bu ışıkta mazallah :D

Ohh yumuşacık yatağa başımı koydum ve uykuya daldım.

Sabah Rüzgar'ın çığlığıyla uyanmayı beklemiyordum. Birden biri elleriyle kapalı gözlerimi açtı. Tövbest! Rüzgar!

"Başaaakk dün senle uyumuşuuuzzz!" dedi ve mahmut tuncer gibi halay çekmeye başladı.

"Dün gece beraber uyumuş olamayız rozii. Ben dün tek başıma uyudum."

"Sen öyle san kızım. Ben senin tuvaletten çıkmanı beklerken yatağa yatmıştım. Uyuya kalmışım. Sabah da o senin güzel popişin benim popişe değince korkarak uyandım ve yere düştüm." dedi ve halayına devam etti. Sonra bende dayanamadım girdim halaya ve tekrar pat diye kapı açıldı. Gelen Yiğitti. Hani barda bana yenge diyen Yiğit.

"Aheeyyy halay mı çekiyonuz la!!?? Bende geliyom. :D" dedi ve o da katıldı bize. Yaklaşık 10 dk halaydan sonra kendimizi yere attık. Kahkahalarla güldük. Sonra kahvaltıya hazırlanmak için kovaladım onları odasına. Altıma siyah bir şort üstüme de beyaz bir tişört giyip aşağı indim.

°°°°°

Aytaç bey, Nermin anne, Yiğit ve şapşiğimle oturmuş güzel güzel sohbet ediyorduk.

"Ee çocuklar düğün ne zaman?"dedi aytaç bey.

"Öyle hemen düğün olmaz! Herşey adetine göre olacak! Bitane gelinim olacak benim herşeyin en güzeli olmalı." dedi nermin anne. Rüzgar" Tabii ki en iyisi olmalı anne de biraz çabuk en iyisi olsa iyi olur yaniiii. Bizim mercimek sabırsızlanıyor." deyince gözlerimi ona çevirdim. Aklımdaki soruyu Aytaç amca sordu.

"Ne mercimeyi?"

"Off baba yaa! Burda en iyi sen beni anlarsın. Mercimeeeekk fırıııınn!"

"He sen mercimeği fırına ver-" derken Nermin annenin cimdiğiyle sustu. Nee!?? mercimeği fırına vermek miii??!! Ağzımdaki çayı daha fazla yerinde tutamayıp dışarı püskürttüm ve öksürük krizine girdim.

"Helal aşkım! helal!" diyo bi de yüzsüz yaa. 

"Sen bana mutfağı göstersene RÜZGAR." dedim. Rüzgar kelimesine vurgu yaparak. 

"Bak şimdi aşkım şu koridordan kaptır böyle-"

"Oğlum kendin göstersene mutfağı gelinime!!" dedi aytaç amca ve rüzgar ayağa kalkıp elini belime yerleştirdi.

°°°°°

"Rüzgar manyak mısın? Niye ailenin yanında öyle-" dememe kalmadan dudaklarıyla susturdu beni. Sert öpüşlerine çilekli dudaklarımla karşılık vermeye çalışıyordum. Belimden tutup beni kaldırınca bacaklarımı beline doladım. Öpüşmemiz hazırlanırken nefessiz kaldığım için ayrıldım ama o durmadı bu sefer de boynumu öpmeye başladı. O kadar sert öpüyordu ki moraracağına eminim. Emin değilsin Başaksın. İç sesim böyle bayat espirileri nerden uyduruyosun? Uydurmuyorum ki sen başaksın emin değil. Lanet olsun iç sesim çok zeki. Teveccüğünüz. Yeter bu kadar muhabbet iç ses bir sus bakalım! 

Rüzgar'ın dudaklarımı sömürmeye başlamasıyla düşüncelerimden ayrıldım. Ama bu sefer kısa sürdü. Beni tezgaha oturttu. Buzdolabına gidip nutella aldı. Bacaklarımı aralayıp - fesatlaşmayın hemen :D- önümde durdu. Bir kaşık nutella alıp ağzıma verirken kaşığı çevirip kendi yedi. Bi de pis pis sırıttı. Sonra bir kaşık daha aldı ve bu sefer bana verdi.

"Dudağının kenarında kalmış. Dur ben alayım." dedi ve dudağımı diliyle temizlemeye başlamıştı ki yine kapı açıldı. Utancımdan kıpırdamıyordum. Rüzgar hemen önümü kapattı. Gelen Yiğitti.

"Kardeşim mercimek yemeğimi yapıyodunuuuuuzzz :D Bölmiyim ben kolay gelsin size :D" dedi.

Bizde aynı anda " Saçmalama Yiğit! Nutella vardı!" dedik sonra da gülüşmeye başladık. Nermin anne gelene kadar...

"Nişan alışverişine çıkıyosunuz."

Yine Roziyle aynı anda "Yine mi alışveriş!!" dedik.

Gelin olmak çıkk zor çıkk :D Hadi hayırlısı :)

Benimle Kal.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin