°14°

122 3 0
                                    

" Ben... Ben kaybolmuş bir ruhum. Kimseyi öldürmem ben. Ama şunu unutma sadece o benim nefesimi keserse bende onun kan dolaşımını sonlandırırım. Ben kimseyi öldürmedim. Anladın mı? Öldürmedim."

"Nefesini mi keserse?" diye sordum.

"Ahah bi de bana şapşal diyosun! Benim nefesim sensin gülüşünü öptüğüm :) "

"Seni seviyorum aşkım yaa :)" diyerek limandaki tahtalara yatırdım onu. Başımı da göğsüne koydum. Sabah birinin beni kucağında sallamasıyla uyandım. Ahahaa Rüzgar :) Uzun limanın kıyısında durmuş, gülümseyerek beni uyandırmaya çalışıyordu. "Hava da çok sıcak dimi başak?" " Evet gerçekten çok sıcak hayatım." " O zaman lets goo :D" diyerek suya atladı ve tabii onunla bende :) Şimdi sen görürsün. Hihihihihihi i want to play a game :D

Rüzgar'dan

Suyun yüzeyine çıkınca doğal olarak gözlerim başak'ı aradı. Başak nerde yaa? Denizin üstünde hiçbirşey yoktu. Sadece yatan bir beden vardı. Beden??!! Yüzerek yanına gittim. Başak! lanet olsun yine benim yüzümden! Onu hemen sahile çıkardım. Tam suni tenefüs yapacakken kahkahalarla gülmeye başladı. Hayır yaa kandırıldım :(

Başak'tan

" Şapşal aşığım benim yaa." diyerek burnunu sıktım. Ben ne zaman gülsem o da gülüyordu ve bu bana çok iyi hissettiriyordu. Elimi tutup eve doğru ilerledik. Salona girdiği-  Salon nerde?! Eşyalar, halılar bütün herşey kalkmıştı. Nermin hanım salonun ortasına oturmuş çevresinde de ustalar vardı. Bizi görünce gülümsedi.

"Gelin çocuklar bizde nişan için konuşuyorduk."

Rozi "Tamam da nişan bahçede olmayacak mıydı? ehehe futbol sahası kadar bahçemiz varda." diyince kolunu cimcirdim. Olan var olmayan var yahu!

"Anne yoksa evi yıkıp daha büyük bir nişan mı yapıcaz? Ohoo gerek yok yaa yıkmayın burayı eski püskü ama işe yarıyo işte napacaaann!" diye devam edince daha çok cimirdim.

"Oğlum senin için yıkmaya değmez ama gelinim isterse yaparım onu da!" Dedi nermin anne. Rüzgar dudaklarını çocuk gibi büzüştürüp" Sen hep onu sev zaten ya beni hiç sevme sen! tamaaamm anladım anlayacağımı ben! Gidiyorum ben! Nasıl olsa kimimki bu evde?!" diye sordu salak şey :)

" Benim rozimsin yetmez mi hayatım?" dedim onun gibi dudaklarımı büzerek."Başak o dudakları-" derken nermin anne boğazını temizledi.

"Oğlum senin nişan kıyafetin yok gidin onu alın bugün de?"

"Yine mi alışveriş yaa! Yandık!"

4 saat sonra...

"Rüzgar senin allah bela-"

"Tövbe de Başak töbe! Tamam hayatım bak bu son mağaza burdan alıcaz söz." dedi ve mağazaya girdi.

Kabinin önüne oturmuş Roziyi bekliyorum. Bekliyorum. Hala bekliyorum. Allah belamı versin hala bekliyorum! "Rüzgar müslüm gürses misin sen!? Bi saatten beri bekl- Bu kim laa?!." Bu rüzgar değildir canım?

"Benim yafrum beğenemedin mi?"

"Be... beğendim alalım!" vee sonunda romantik komedi 1 deki Engin Altan Düzyatan kankamın (!) giydiği takımdan aldık. Mağazadan çıktık.

"Başak sesleri duyuyor musun?" dedi fısıldıyarak."Ne sesi?" İnsan sesleri var sadece."İçimdeki Türk erkeği bağırıyor 'AÇIM BEN KADIN!' diyor. Yemek yiyelim mi?"

"Rozi beni tanıyamadın mı? Ben herzaman açım tatlı şey." dedim.  Dominosa kafamızı önceden gönderdik ve sonra onları takip edip pizzamızı yedik. Tam nescafemizi içerken yaklaşık 5 aylık hamile bir kadın geldi. Ben merakla kadına bakarken Rüzgar can alıcı şeyi söyledi ...

"Selen?! Bu sen misin?!"

"Evet benim Rüzgar bey! Beni bırakıp gitmek kolaydı! Çocuğunu bırakmak da kolay olacak mı?!"

Çocuk.

Rüzgarın çocuğu.

Ayağa kalktıp beklenen hareketi yapıp Rüzgarın önüne geçtim.

"Kadınlarla yattığını biliyordum ama bu kadar piç olacağını hiç düşünmemiştim! Nası yaptın bunu bu kıza?! İbne piç!" ve tokat. Arkamdaki sesleri umursamadan AVM'nin çıkışına ulaştım. Tam taksi durduracaktım ki biri kolumdan tuttu.

"Beni dinlemeden beni yargılayamazsın! O çocuk benden değil!"

" O kadın neden öyle demiyor o zaman?! Sen tam bir-"  Dudaklarıma kapanan dudaklarla susmak zorunda kaldım. Benim karşılık vermem için ne kadar zorlasa da vermiyordum. Dudağımı ısırmasıyla istemeden acıyla inledim. O da bunu fırsat bilip alt dudağımı aldı. Nefessiz kalıp ayrıldığında alnını alnıma dayayıp boynumdan tuttu.

"Seni seviyorum Başak. Bana inan..."

Bir flaş patlamasıyla gözlerimi kapadım. Birden Rüzgarın elini boynumdan çekmesiyle gözlerimi açtım. Heryerde kameralar vardı.

Lanet olsun!

BASILDIK!!!

Benimle Kal.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin