SBG

273 10 1
                                    

 MERHABA ARKADAŞLAR :)

Çok kısa tutacağım yazımı öncelikle şu satırları okuyorsanız bile bu benim için feci mutluluk verici bir şey :)) Okuduktan sonra oylayıp yorum eklerseniz çok sevinirim. Yorum kısmına beğenmeyenler tavsiyelerini yazabilirler. Ama eğer çok kötü olmuş iğrenç tarzı şeyler yazacaksanız bence buradan itibaren okumayı bırakın. Birbirimizi kırmayalım. 

ÖNEMLİ NOT:

Kafamda karakterleri iyice tanıdıktan sonra 3-4 bölüm geçince falan yapmak istediğim bir şey var. Facebookta hikayenin adıyla normal bir üyelik açacağım. Belirli günlerde belirli karakterler olacak. Ve siz o üyeliği ekleyip karakterlerle konuşacaksınız. Nasıl fikir? Böylece aklınızda kalanları sorarsınız ya da hikaye beklerken sıkılmazsınız. Ayrıca facebook duvarında da yeni bölümlerle alakalı ipuçlarına yer vereceğim. Bağlantımız hiç kopmayacak. Ne dersiniz? Bana keyifli bir uygulama olacak gibi geldi. Facebook olması şart değil. Dilerseniz twitterda da yapabiliriz. Bunun hakkında görüşlerinizi yazabilirsiniz. Şimdilik bu kadar iyi okumalar. :* :)))

-Cık cık cık! Hiç abi sözü dinlemiyorsun.

-EMİR DEF...AHH!

 Yeri öpmemle birlikte burnum sızlamaya başladı. Benden 2 dakika önce doğduğu için kendini abim sanan gerizekalı ikizimse karşımda pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. 

-Senden nefret ediyorum Emir Kaya!

 Tekrar bir kahka sesi yükselirken yan taraftaki yastığı ona doğru firlattım. Koşarak odamdan çıktı. 

-Ne oluyor orada?

 Günaydın Kemal Bey! Acaba olaya el koymanız için illa oğlunuzun burnumu kırması mı gerekiyordu?

-Yok bir şey baba, abi kardeş kavgası işte!

-Selen kızım neden hala giyinmedin? İlk günden geç mi kalkmak istiyorsun?

 Ona zaten beni buraya getirdiği için sinirliydim bir de sabah sabah çenesini çekemezdim. Kapımı sertçe kapatıp çizgili kumaş etek ve Anaç Kolejinin armasının bulunduğu okul formalarımı giyindim. Gece yatmadan duş almıştım ve saçlarım hafif nemliydi. Umursamadan rimelimi ve çilekli parlatıcımı sürdükten sonra çantamı alıp aşağı indim.

 Kahvaltı masasında her zamanki gibi oturuyorlardı. Emir burnumu işaret edince sızısının hala geçmediğini fark ettim. İçimdeki dil çıkarma isteğini bastıramadığım için dil çıkardım.

 Babam benimle pek konuşmamıştı. Sinirliydim çünkü ona. 17 yıl boyunca yaşayıp okuduğum yerden ayırmıştı beni. Neymiş efendim daha iyi bir liseden mezun olursam daha iyi bir üniversiteye gidermişim. Annem bunu duyunca zaten itiraz edemedi. Hayatım boyunca ben hep çalışkan uslu çocuk, Emir'se haylaz şımarık tembel erkek çocuğu olmuşu. Annem bunun tek suçlusunun babamın ona bahşettiği ama benim küçük yaştan itibaren burun kıvırdığım servet ve ihtişamlı rahat hayatın olduğunu düşünüyor. Her neyse ne kadar istemesemde buradaydım işte.

 Biz 3 yaşındayken annemle babam ayrılmış. Biz Gölyazıda annemle kalmışız, babamda Emir'i alıp buraya taşınmış. Anlaşmalı bir ayrılıkmış onlarınki. Sonra babam burada bir adam sayesinde çok zengin oldu falan fıstık. Annemin isteği üzerinede bir kızı olduğunu sakladı. Yani kimse varlığımı bilmiyor. Ve bugün o kendini beğenmiş zengin züppeleri bunu öğrenecek. 

-Obur hanımefendi daya yiyecek misiniz yoksa çıkalım mı ?

***

 Kafamı cama dayamış eski okulumu ve Gamze'yi düşünüyordum. O benim kız kardeşim gibiydi. Bu zamana kadar hep aynı okullara aynı sınıflara gitmiştik. Oradan ayrılışım içimi burkmuştu. Ona veda etmeye gittiğimde kapıyı açmamıştı. Buraya gelip onu aradığımda bile ben üzülmeyim diye en iyi arkadaşlar veda etmez, o okula git ve yakışıklı çocukları tavla tarzı bir şeyler zırvalamıştı.

 Emir'e baktığımda arabadaki o soğuk havayı fark ettim. Suratındaki buz gibi umursmaz ve havalı bir hal vardı. Evet havalıydı! Ve ben erkek kardeşimi ilk defa bu halde görüyordum. Anlamsız anlamsız onu süzerken ani bir frenle arabayı durdurdu.

KÖTÜ OLDU BİLİYORUM :(( AMA DİĞER BÖLÜMDE HİKAYENİN ERKEK BAŞ KAHRAMANLARINDAN BAHSEDİCEM. ŞİMDİ OYLAYIP YORUM YAPAR MISINIZ? SİZİN FİKİLERİNİZ BENİM İÇİN ÖNEMLİ :)) <3

&quot;Sen Benimsin Gerizekalı!&quot;Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin