HİKAYEYE TAM GAZ DEVAM EDİYORUM. HEMEN BİR NÖLÜM DAHA EKLEDİM İYİ ANLAMANIZ İÇİN. HADİ BAKALIM BEĞENİRSİNİZ İNŞALLAH :Dd
Sabah olmasına karşınkapkaranlık olan sokaklarda tam yarım saattir dolanıyordum. Eski püskü duvarlarının her yeri sprey boyayla boyanmış binalar, genel ev kadınlarını andıran kadınlar, sokak ortasında gizlemeye bile gerek duymadan uğuşturucu satanlar, değişik kılıklı adamlar vs vs. Hayır bir insan okulunu, hatta Türkiye çapında adını duyurmuş bir okulu niye gidipte bu iğrenç yere yakın yapar ki ? Koskoca şehirde başka yer yok sanki!
Burada olmama sebebime gelecek olursak kelimenin tam anlamıyla Emir iki kişiliğe sahip. Sevimli şımarık haylaz erkek çocuğu, cool, havalı, egoisti burnundan kıl aldırmayan yakışıklı. Evden birlikte çıkmadığımız için tabikide 2. kişiliğini ilk defa bugün bana " Kardeş olduğumuzu saklayacağız." dediğinde tanımaya başlamıştım. Ve bu da bir hayli moralimi bozmuştu. Beni sokağın girişine bırakıp tarif etmişti. Ama sanırım yanlış yöndeydim. Ahh Allahım kafayı yiyeceğim ve sanırım korkuyorum!
Alnım terden yapış yapış olmuştu. Sinirle bileğimde her zaman hazırda bulundurduğum tokamı alıp topuz yaptım. Sonra gömleğimi çıkarıp beyaz yüzücü atletimle kaldım. Biraz daha ilerlediğimde harika bir bina beni bekliyordu. Filmlerdekini andıran bir yapıydı. Eski ama havalı aynı zamanda soğuk duruyordu. Şimdi diyeceksiniz bu kız kafayı yemiş bina için böyle şeyler söylüyor diye ama kelimenin tam anlamıyla öyleydi. Bordo koskoca bir kapısı ve üzerinde eskiden ışıklandırma kullandıkları ama şu an telleri olan bir tabela vardı. Tabelada kocaman 'SARAY' yazıyordu. Kenarda merdivene benzeyen tahta çıkıntılar vardı. Çatısına kadar uzanıyordu. Bu bana Gölyazıda Gamze'yle ikimize ait olan ağaç evi hatırlatmıştı. Aptal aptal gülümsediğime eminim. Ben her zaman ilk önce tırmanırdım. Tırmanma konusunda şanslıydım. Çok iyi bir tırmanıcıydım. Şu yaşta bile ağaçlara...Bir dakika! İşte buldum! Harikayım süperim! Eğer çatıya tırmanırsam okulu görebilirdim!
Kafamda bunlar dönerken mekana iyice yaklaşmıştım ki! Ahh! Aman Allahım buda neydi böyle?
***
Tunay'dan
Sigaramı söndürüp yere attım. Sokağı şöyle bir göz gezdirdim. Herkes görevini yapıyor gibi gözüküyordu. Akside olamazdı zaten benim sokağımda. Kafamı tekrar sola çevirdiğimde üzerinde okul forması olan bir kız gördüm. Şaşkınlıkla ona bakarken yanımdakilerin bakışlarıda ona çevrildi. Canı sıkılmış sinirli bir hali vardı. Bileğinden tokasını çıkarıp saçlarını o ev topuzu denilen dağınık şeyden yaptı. Sonra üzerindeki gömleğin yakalarını açtı. Vücudunu saran beyaz yüzücü atletiyle kaldığında rahatlamış gibiydi. Saray'ın önünde durduğunda şaşkınlıkla ağzı açık bir şekilde bakakaldı. Büyülenmiş gibi incelerken gözlerini merdivene sabitleyip aptal aptal sırıttı. Zaten sabahın bu saatinde bu tipte buraya anca bir kaçık gelebilirdi. Çok güzel ve sexi bir kaçık!
Evet o sevimli masumluğunun yanında değişik sexi bir duruşu vardı. Doğaldı. Gülümsemesi suratına iyice yayıldığında daha çok yaklaşmaya başladı ama gözünü merdivenden ayırmadı. Bir an bakışları benim üstüme kaydığında şaşkın şaşkın bana baktı. Uzun uzun süzüp ağzı 'o' şeklini aldı. Buna alışıktım zaten. Sıkıcı duruyordu kız. Evet! Farklı duran kızları severim, farklı davranan değil. Beni herkes zaten beğenirdi. Bu sayede kaç kadınla yatmıştım. Cidden kaç kadınla yatmıştım? Bir ara bunu hesaplamalıydım, zor olacaktı. Yanımdakilere onu göndermeleri için tam emir verecekken kızın yanımızdan geçip merdivenlerden tırmandığını gördüm. Evet gerçek bir deli vardı yanımızda. Ondan beklenmeyecek bir çeviklikte korkusuzca tırmanıyordu.
-Durduralım mı abi?
Onlara aldırmadan şu kaçığı izlemeye devam ettim. Eteği biraz daha sıyrıldığında onu izlemek daha zevkli bir hale gelmişti. Onu tekrar bulacaktım ve o bacaklara canlı canlı dokunacaktım!
Motorumu çalıştırıp ilerlemeye başladım. Şu an gitmem gereken bir okulum vardı.
***
O yakışıklıyı aklımdan sildiğimde kendime bir daha oraya gitmememye dair söz verdim. Gidip başımı belaya sokamazdım! Zaten şu binaya tırmanıp bir de inmek beni feci yormuştu. Ama zevkliydide.
Saate baktığımdan babamın evden çıkmadan önce söyledikleri kafamda yankılandı. "Ders başlamadan bir saat önce Özgür Bey konuşma yapar. Sonra okuldaki tüm öğrencilerin tek tek isimleri okunarak yoklama alınır. Öğrencilerin birbirlerini tanımaları için yapılan bir uygulama. 9.sınıflar için ama sizinde adınız okunacak, 12.sınıfsın ve bildiğim kadarıyla yoklamanın sonlarında olursun. Emir sana yardımcı olur." Evet baba olur! Senin o sevgili şımarık oğlun beni o pislik sokakta tek başıma bıraktı!
Kafamı kaldırdığımda Anaç Koleji tüm ihtişamıyla karşımda duruyordu. Pardon okul mu dedim? Beyaz Saray gibi okul mübarek. (Beyaz Sarayı gördüğümden falan değil asdfghjm)
-Selen Kaya!
İsmim okununca telaş yapmıştım ve elim ayağım birbirine dolanmıştı. Okulun kapısı taa ebesinin amındaydı. Çaresizce okulun duvar demirlerine baktım. Hayır yani insan şuraya da kapı yapar değ...Tırman Selen!
***
Tunay'dan
Okulun için motorumla girdiğimde herkesin gözü bana çevrilmişti. 3 sene boyunca bunu yaşamıştım ve alışkındım. Okulun ortasında motorumu durdurduğumda çoktan öğrenci kalabalığı ikiye doğru yarılmış ortada bana koca ve upuzun podyumu andıran bir yol bırakmışlardı. Anahtarı Güvenlikçiye fırlatırken ellerimi cebime koyup yürümeye başladım. "Çok tatlılaşmış, tatil yine yaramış buna, yakışıklılığa bakar mısın, sencede çok sexi değil mi?" vs vs fısıltı halinde bunları duyuyordum. Özgür Hoca yoklama tarzı her sene yapılan şu saçm uygulamayı yapıyordu. Ona gülümseyerek baktığımda oda aynını bana yaptı. Zaten şu okulda konuşup iyi davrandığım tek hoca oydu.
-Sıra tam da sendeydi Tunaycığım. Adet yerini bulsun yinede okuyorum. Tunay Anaç!
Havalı bir şekilde el kaldırıp son kez gülümsedim. Sonra tüm soğukluğuma geri dönüp yavaş adımlarla yürümeye devam ettim.
-Selen Kaya!
Elimi saçlarımın arasına atıp herkes gibi bende birlerinin tepki vermesini bekledim ama olmadı. Aynı ismi hoca 3. kez tekrarlarken sıkılmışa benziyordu. Şu aptal her kimse artık ortaya çıkmalıydı. Ve bende şu bahçeyi küçültmeliydim. Kapıdan okula uzanan mesafe çok uzun gelmişti bugün.
-Sanırım Selen aramız değ-...
-Bir saniye!
Bahçenin öteki ucundan hoş sevimli bir ses duyuldu. Tam da şu sevinç kahkaları atan çocuk seslerine uyumlu bir sesti bu. Herkes gibi merakla kafamı o yöne çevirdiğimde karşımda o vardı. Demirlerin üzerinden atladı. Saçlarındaki tokayı sıyırıp güzel ve doğal duran saçları omuzlarına döküldü. Okul gömleğini umursamazca üzerine geçirdi. Telaşlıydı ama sırıtıyordu. Küçük yaramaz çocuklar gibi. Benim için açılan yolda ilerleyip yakınlarımda durdu. Gözlerimin taa içine bakarak beni süzdü. Kimse buna cesaret edemezdi. Kafasını kaldırıp. "Burda!" diye seslendi. Sonra daha çok gülümsedi. Etrafa bakıp bugüne kadar okula şöyle giriş yapmış, bana bu şekilde bakmış, etrafındaki kızlar ona uzaylı gibi bakarken salak salak sırıtmış, onun kadar doğal bir kız aradım. Yoktu!
Kızlar kıskançlıkla bakaken erkeklerin ağzının suyu akıyordu. Ve ben Tunay Anaç böyle bir kaçığa bakarak 32 dişimi göstererek sırıtıyordum.
Bu gelen yeni kaçık kız sayesinde mi bilmiyorum ama içimde öyle bir sezgi var ;
Bu sene Anaç Kolej'i çok eğlenceli olacaktı!
OY VE YORUMLAR LÜTFEN ? :D <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Sen Benimsin Gerizekalı!"
Storie d'amore"Bu seni neden ilgilendiriyor Selen?" Kendimi toparlamaya çalıştım, kollarını hızla iteleyip yüzümü ona döndüm. Herkes bize bakarken artık bir cevap vermem gerektiğini fark ettim. "Çünkü sen..." Yutkundum. Gözlerimi yumduğumda gözümün önüne ona dok...