YETİMLER YURDU

Bölüm 1| Yetimhane kapıları

(Multimedya: kızların yatakhanesi )

Deniz BULUT' un ağzından:

" Uyanın kızlar ! Hadi kalkın . Sizin yüzünüzden menemenimi yiyemeyeceğim ." diye bağırdım son kez hiç kimse de tın yoktu. İşte şimdi kozumu kullanmalıyım.
" Biliyor musunuz yetimhaneye yeni bir kız gelicekmiş . " Üçü bir anda kafalarını kaldırdı , çok güzel bir manzara olmuştu . Hepsi bi anda " NE " diye bağırdı . Onlara tekrar " Biliyor musunuz yetimhaneye yeni bir kız gelicekmiş." Ceren  söze karıştı .
" O anlamda demiyoruz be sende biliyorsun "

Berra gülerek " Peki nasıl , küçük grubuna mı yoksa büyük grubuna mı ? Küçük grundaysa kaç yaşında ? Büyük grubundaysa kaç yaşında ? En sevdiği renk ? En sevdiği yemek ? En çok yaptığı spor dalı ? Daha çok hangi tür müzik dinler ? Hangi yatakhane kalacak ? En çok..." Ece artık dayanamayıp " Yeter daa , Deniz sende güzel anlat şunu sinirleniyorum daa " bu kız çok sinirlenince Karadenizli konuşuyordu . Başladım anlatmaya .

" Bu kızın ismi Asena . Biz okuldan dönerken gelicekmiş . 3. yatakhane de yani burda kalıcakmış . Daha fazla bilgi bilmiyorum " burnuma menemen kokusu gelince ilk kokuyu içime çektim ondan sonra " Hatice teyze yine yapmış yapacağını , ben yemekhaneye gidiyorum hadi hemen gelin " dedim . Giderken arkamda Berra gülerek geliyordu . " İnşallah çikolata da vardır " Biz böyle garip garip gülerken . Ceren ve Ece de bize garip garip bakıyordu .

...

Ece SOYDAŞ'ın ağzından :

Bu kızları anlamıyorum ya bir yemekten mutlumu olur insan . Gerçekten çok çılgınlar yeni gelen kişi inşallah böyle biri olmazda Cerenle kendimizi kurtarırız . Gerçi Cerenin de aklı başında değil ama en azından bir yemek için sevinmiyor .

Hemen kahvaltımızı yapıp yatakhaneye çıktık , dolaptan okul kıyafetlerimizi alıp soyunma kabinin etrafında toplandık evet şimdi savaş başlıyordu . Berra kabinin kapısının kulpuna elini uzatırken Deniz hemen kapıyı açtı ve içeri Ceren girdi . Bulmaca gibi . Ama napalım bir yatakhane de bir tane soyunma kabini vardı . Onlara " Şunu her gün yapmazsanız olmuyor dimi , içimiz rahat etmiyor " dedim . Sabır çektim . Zorda olsa onları ikna ettim ve bir tane sıra oluşturdum .

Bizim aramızda en olgun ve ağırbaşlı bendim yani tek ben akıllıydım neyse hemen üstümüzü giydik . Çantalarımızı hazırladık ve yetimhanenin bahçesine indik . Önde Ceren vazgeçemediği sarı çantasıyla birlikte bize dönüp " Hadi kızlar biraz hızlı olun sizin yüzünüzden , geç kaldık " Deniz " Kaldık  derken kiminle kaldın acaba " dedi . Ceren de " Tabii ki kendim ve çok sevdiğim çantamla geç kaldık " yetimhane bahçesinin kapısından çıktık ve okula doğru yürümeye başladık .

Bu yıl 9. Sınıftık ve yeni bir  okula yani liseye başlamıştık . Okulu sevmiyordum 1. Sınıftan beri şimdi bide 9. sınıf Allahım sana geliyorum . Hayır bide okulun görünümünü ,  şeklini ,  şemalini ,  ismini , öğretmenlerini  hiçbirşeyini bilmiyordum . Ceren hariç hiçkimse bilmiyordu . İnşallah bu balık hafızalı okulun yerini unutmaz .

30 dakika sonra

" Ceren bak beni sinirlendirme burayı tam 5 kere döndük , sabahtan beri şurdaki Hacı bakkalı görüyorum yeter daa" diye söyledim ama Ceren beni umursamıyordu . " Şurdan dönelim orada bak gerçekten dönelim bir " karşımıza 3 yol çıktı . " Aha işte burada " dedi Ceren . Ve sola döndü . Hiçbirimizin ümidi olmasa da döndük ve çıkan yazı
" HACI BAKKAL " işte şimdi beni hiçkimse durduramadı . Ceren i koşturmaya başladım . Bir yandan da bağırıyordum . " Gel buraya seni o kırmızı saçlarını yolup bir güzel haşlıcam gel buraya yeter !" Ceren önde ,  ben arkada  , Deniz ve Berra en arkada gidiyorduk .