Ölümün eşiğindeydim. Ana vurulmuş yerde acı çekiyordu sorun şu ki ben hala hayattaydım,herhalde devam etmezler diye düşünüp Ana'yı yerden alıp sürüklemeye başladım.Anlaşılan olayın benimle ilgisi yoktu, peki Ana ne yapmıştı? Onu sürüklerken ölmem an meselesiydi AWP tarzı bir silahla vurmuşlardı Ana'yı.Sibiryanın soğuk ıssızlığında nereye gidebilirdik. Buzun üstü tamamen karla kaplanmıştı Ana nın ağarlığından buz çatlıyordu düşmem an meselesiydi çatlamaya devam ediyordu,ya Anayı bırakıp kaçacaktım yada ikimizide öldürecektim.Çatlamaya hızla devam eden buz çok tedirgin etmişti beni karar vermeye çalışırken buzun kırılma sesiyle Ananın kafası buzun içine girdi onu kucaklayıp koşmaya başladım.Ölmesine izin veremezdim daha cevaplamadığım sorular vardı soğuktan donmak üzere olan minik kuşlar nefes seslerimle irkiliyordu.Son adımımı attığımda...Kurşun kolumu delip geçmişti yere düştüm buzlar çatladı ve suyun içine girdik ölmüştüm. Emindim kendime '' Sen artık ölüsün Lara'' dediğim an kuşların cıvıltıları bir şarkı gibi kulağımdaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rise Of The Tomb Raider 2 - Trinty'nin Gölgesi
Short StoryBen Lara,Buda Günlüğümden Bir Maceram Uzun Bir Aradan Sonra Sağ Salim Bu Günlüğü Yazmak İçin Masamın Başındayım,Başımdan Nelermi Geçti?...