Fırtına bizi bir oraya bir buraya sürüklüyordu.Sanki deprem oluyorda o anda tusunaminin içindeymişsin gibi. Gemideki 3 adam fırtınadan sürüklenerek kafasını geminin demir köşelerine vurarak ölmüştü.Jonah ise bıraktığım yerde duruyor gibiydi,ona birşey olmasını önlemek için yanına gitmeye çalıştım ama;bir şimşekle birlikte gemi sağa doğru yattı. Jonaha tekrar baktığımda ortadan kaybolmuştu.Gemi bir kere daha sarsıldığında kendimi ölü adamın kalçasında buldum,arka cebi çakılarla doluydu.Bir tanesini çıkartabildim ve ellerimdekileri ve ayaklarımdakileri kestim.Aya kalkmadan eğilerek kaptan köşküne doğru ilerledim.Konstantin oturup elma yiyordu,kaptan ise terleriyle birlikte hayatta kalmaya çalışıyordu.Bir çığlıkla irkildim.
[Jonah : LARAAA!!!
Geminin direklerinden tutunarak okyanusa bir bakış attım.Elleri ayakları bağlı olan Jonah ı gördüm.Düşünmem için bir zaman tanıdım kendime;gemiden atlarsam, onlara verdiğim haritayla Croft Manor u bulurlar ve işgal ederler. Eğer atlamazsan 5 yıllık can dostumu kaybedecektim.Düşündüklerimin arasında bir gittim bir geldim,aklıma birşey geldi. Ama sanırım bunun için hiç zamanım yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rise Of The Tomb Raider 2 - Trinty'nin Gölgesi
Short StoryBen Lara,Buda Günlüğümden Bir Maceram Uzun Bir Aradan Sonra Sağ Salim Bu Günlüğü Yazmak İçin Masamın Başındayım,Başımdan Nelermi Geçti?...