10. Av

371 30 4
                                    

Multi: Alpay Çınar Yüksel ☆

Daha bir saniye sonrasına bile çıkıp çıkmayacağımızı bilemezken neden aylar sonrası için planlar yapardık ki?
Ya da yarın ne olacağımızı bilmeden neden bir şeyleri kınardık?
Daha dün ölesiye korkup nefret ettiğim hastalarım gibi olabilirdim bugün.
Ama değildim.
Ben deli değildim.
Düşüncesi bile korkunçken kendimi bu hastanede belkide defalarca kez terapiye gittiğim odalardan birinde hayal ettim.
Kutay ve Duygu'nun odama gelip bana sakinleştirici vurduklarını...
Hızla başımı iki yana salladım.
Bir psikolog olarak delirdiğimi Alpay'ın değil benim karar vermem gerekirdi.
Ayriyeten Cemre de görmüştü Elçin'i.
Alpay deli olduğu için görmüyordu. Tek açıklaması buydu.
Düşüncelerimi zihnimin bir kenarına bırakarak boş bakışlarla Alpay'a baktım.

"Sen deli olduğun için görmüyorsun." Sesim itiraz kabul etmeyen bir tonda çıkmıştı. Cevap vermesine fırsat vermeden arkamı döndüm ve hastaneye girdim.

~~•~~

"Bu aralar fazla garipsin." 

"Nasıl yani?"  Dedim kanalları gezmeye devam ederken.

"Ne bileyim garipsin işte bazen delirdiğini düşünmüyor değilim."  Dediği şeyle kalp atışlarım hızlanırken yok artık dercesine kahkaha attım.

"Ben mi delireceğim? Gerginim bu aralar sadece. Malum evlilik meselesi falan."

"Anlıyorum."

Ben delirmemiştim.
İnsanlar çoğu şeyi delirmek olarak tanımlıyordu sadece.
Kendi kendine konuşmak delilikti de dilek dilemek delilik değil miydi?
Saçmalık!

"Ben yatıyorum. İyi geceler."

~~•~~

"Ah! Duru naber?"

"Merhaba Dilara hoşgeldin." 

"Hoş bulduk canım. Ben Alpay'ı görmeye gelmiştim gelmişken sana da uğrayayım dedim."

Zoraki bir gülümseme bahşettim.

"Keşke odamda değilde dışarıda bekleseydin beni." 

"Haklısın. Düşünemedim."

"Neyse sorun değil. Kahve içmez misin?"

"Olur. İçerim."

Çay ocağını arayıp iki tane kahve istedikten sonra arkama yaslandım.

"Eee neden gelmiştin?"

"Alpay'ın durumu nasıl? Gelişme var mı?"

"Varda diyemem yokta. Karışık ya git gel yaşıyoruz biraz."

"Sizi çok sevdiğini söyledi. İyi ki terapisti sizsiniz."  Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Öyle. Alpay ile çok iyi anlaştık."

Hasta yakınlarıyla konuşurken kendimi velisiyle konuşan ilkokul öğretmeni gibi hissediyordum.

NEVROZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin