O gün Defne için hayat çok garip başlamıştı. Kafasını yastığın içinden çıkarıp uyanmak ona çok garip gelmişti ve bu durumu yadırgamıştı. Ama daha da garip bir şey vardı, ayaklarına bir şey dolanmıştı. Kalkıp bakınca bunun Eren’in ayakları olduğunu gördü. Eren’in gece onun yanına gelip bir şeyler söylediğini hatırlar gibiydi. Sanki “Abla, Kevser bıyıklarını kesti bugün bayram” demişti ama tam anımsayamıyordu. Tam o anda Defne’nin odasının duvarının altından içeri Kevser daldı. Defne korkuyla zıpladı ve Kevser’e
-Öküz bıyıklı yine mi sen geldin dedi ve Kevser’i süzdü. Gözlerine inanamadı, akşam Eren’in söyledikleri doğruydu ! Kevser babasının traş takımıyla traş olmuştu bu gerçekten inanılmazdı. Sanki yüzüne nur inmişti. Kevser her sabah odaya gelirdi ve Defne ile Eren’e bıyıklarını taratırdı biri sağı biri solu tarardı, bu sabahsa bıyıklar yoktuu... Defne bir an yaşadığı mutluluktan dolayı kekeledi. Kevser ona sarıldı ve Defne o an ölümle kalım arasındaki o ince çizgide kokudan ölebilirdi ! Eren birden Kevser’in üstüne atladı.
-Bırak ablamı pis kokuşuk terket burayı hemen derken Kevser Eren’in bu sözlerine kahkahayla gülüyordu. Eren daha fazla dayanamadı ve Kevser’e saldırdı. Kevser eve ağlayarak gidiyordu. Vee o da neydi ! Kevser ağladıkça bıyıkları yeniden çıkıyordu, üstelik sadece bıyık değildi. Vücudunun her yerinden tüyler fışkırıyordu. Az sonra Kevser bir tüy yumağı haline gelmişti. Defne ve eren bunu görünce Eren çok üzüldü keşke Kevser’i ağlatmasaydı. Belki ağlatmasa o tüyler çıkmayacakt. Eren düşündü düşündü ve bir yol buldu. Kevser’i kuaföre götüreceklerdi, bu işin altından anca kuaför kalkabilirdi. Kuaföre gittiler ve kuaför Kevser’i uzun uzun süzdü. Sonunca “Bunu ben yapamam gençler karşıda çek çıkar Ayşe teyze var ona gidin o halleder” dedi. Hep beraber oraya gittiler ve gördüklerine inanamadılar. Kevser gibi daha birçok kişi vardı. Ayşe teyze kevsere dönüp;
-Yavru kuşum sen nasıl bu hale geldin ? diye sordu. Sonra söylediğinden o da utandı.
-Pardon yavru kuşum değil tüylü ayım demeliydim dedi. Kevser bunu duyunca göbeğini açtı ve Ayşe teyzeye kaşıtmaya başladı. O sırada b43’te gezen Funda Defne’yi gördü ve otobüsten indi. Kevser’i görünce birden Funda kusmaya başladı. Funda’nın kustuğunu gören herkes bakışlarını Kevser’e çevirdi ve o ana kadar dikkat etmedikleri Kevser’i gördüler. Aniden herkes kusmaya başladı. Birden Kevser tüy değil kusumuk yumaği haline gelmişti. Defne, Eren ve Funda ordan uzaklaşıp Defneler’in evine gitmeye karar verip yola koyuldular. Kapıda onları Defne’nin annesi Elif karşıladı ve neler olduğunu sordu. Funda Elif teyzesine cevap verdi.
-Elif teyze noldu bir bilsen bayılırdın vallahi. Ben otobüsten indim, kıllı mı kıllı birini gördüm kusmaya başladım. Neyse geçelim konuyu hatırladıkça midem bulanıyor içeri almayacak mısın beni ? diyerek içeri girdi. Defne ve Eren de Funda’nın ardından içeriye girdi. İçeride Funda’yı mis gibi kokan ıslak kek karşıladı. Funca adeta büyülenmişti bu tatlıyı çok seviyordu fakat annesi çok uğraştırdığı için o tatlıyı yapmıyordu. Elif teyzesine çok içten sarıldı ve onun kollarında uyuyakaldı. Elif teyzesi Funda’yı Defne’nin yatağına yatırdı ve Funda’nın annesini arayarak şöyle dedi;
-Ayça hanım merhaba. Funda burada uyuyakaldı dilerseniz sizde gelin hem kızınızı almış olursunuz hemde görüşmüş oluruz. Funda’nın annesi bu teklife çok memnun oldu ve hemen yola çıktılar. Defne’nin annesi Elif onları durakta karşıladı. Tam eve girecekken Funda’nın annesi Kevser’in babasını gördü ve çığlık atmaya başladı.
-Ayı vaar apartmana ayı girmiiiş. Funda, annesinin sesini duyunca hemen koştu. Kevser’in babası Funda’nın annesine dönüp “ Komşum beni tanımadın mı ?” dedi ve arkasından geğirdi. Resmen apartmanı sallamıştı. Geğirdiği zaman içinden Air Wick spreyi çıktı. Herkes şok olmuştu. Kevser de aynı babası gibiydi, her şeyi yiyiyordu. Defne dehşete kapılmıştı. Hemen Fundaları alıp oradan çıkardılar, onları bu tehlikeden korumalılardı. Funda’nın annesi hemen babasını aradı. Zaten o da yakınlardaydı, hemen Funda’yı, Ayça Hanım’ı, Defne’yi ve Eren’i arabaya bindirdi. Hep birlikte Fundalar’ın evine doğru yola çıktılar. Defne’nin babası Hakan Gümüşoğlu da Funda’nın babasının arabasının arkasından geliyordu. Sonunda Fundalar’ın evine geldiler ve hemen içeri girdiler. Ayça hanım onlara akşam yemeği yaptı. Defne’nin annesi Elif te ona yardım etti. Ayça hanım akşam yatmaları için yataklarını hazırladı ve uykuya daldılar. Gecenin bir saati herkes Eren’in çığlıklarıyla uyandı. Ev ahalisi ne oldu derken eren başladı anlatmaya..