ÖLÜMÜN YAN ADI

gerçekten mi?

Acaba mı diye soruyorum şu an kendime. Acaba gerçekten değiştimi ,acaba beni unutup hayatına devam edecek mi? Lanet olsun kafamdan çıkmıyor sorular. Şimdi saat 05:24 ve mal gibi ortalıkta dolaşıyorum. Tam üstümü giyinip odadan çıkacakken joo won bağırdı.
"Nereye asel "
"Hiçç gezicem biraz " dedim ve saate baktı. Bana döndü ve
"Bu saatte, dışarı ,sen, imkansız olmaz "
"Niye ya uyuyamadım "
"Asel bak bela... Küfür etmicem gel şuraya yat yoksa seni ben yatırırım haberin olsun. Bu ne ya bu saatte mal ya "
"Bana mal demeee!!!"
"Doğru mal değil gerizekalısın. Hiç düşünmüyon deme. Ben kızım gece gece başıma bi iş gelir. birisi beni tutup si... Gel buraya konuşturma beni "
"Ufff uyuyamıyom ama "
"Ben seni uyuturumda... " dedi ve devam etti
"Bi sorun var "
"Evet var " dedim. hemen yataktan kalkıp yanımda durdu ve yüzümü okşamaya başladı.
"Anlatabilirsin tatlım "
" jooni korkuyorum " elini yanağımdan başıma getirdi.
" neyden sevgilim "
"Minjae " dedim ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Kafamı
joo won'un omuzuna koydum.ağlamam daha da şiddetlendi
"Bu yüzdenmi ağlıyorsun asel " başımı omuzundan kaldırdım
"Evet. Acaba mı diyiyorum ? Acaba beni unuttumu? Kişiliği konusunda ciddimi? Bi insan seviyorsa diğer gün unutamaz jooni bunu sende biliyorsun. Ya beni sevmiyord... " sözümü kesti
"Bu imkansız. Seni sevmeseydi intihar ettiğin gün benden çok ağlayamazdı. Bu olamazdı "
" peki o zaman sorun ne joo won? Bunun sorunu ne? Ben malım onun için niye ağlıyorum ki ? Onu sevmiyorum diyiyorum kendime ama lanet olası kalbim 'onu seviyorsun ' diyiyor "
dedim ve kalbimin üzerine vurdum. Joo won elimi tutup kalbime vurmamaı engelledi.
" yapma asel lütfen. Bak şöyle yapalım 1-2 saat sonra güneş çıkıcak. Sen onun yanına git ve söyle herşeyi tamam mı? Şimdi sana bi kahve yapayım olur mu? " peki anlamında kafamı sallayıp kendimi yatağa bıraktıp gözlerimi sildim. evet böyle yapacağım. Kalbimi dinleyip yanına gideceğim. Hayata bi kere geliyorum ve bu hayatı beynime göre değil kalbime göre yaşayacağım. Joo won geldi elinde 2 bardak kahve ile. Birini bana uzattı. Tebessüm ederek aldım ve salona geçtik.
" biraz daha iyimisin sevgilim? "
"Sayılır " dedim . en kısık sesle
" dediğim gibi. Hatta bende gelbilirim? "
"Gerek yok .onunla tek başıma yüzleşmek istiyorum. Karşısına geçip ' beynimin sözünü değil kalbimin sözünü dinlemek istiyorum artık seni seviyorum minjae' diğcem "
"Mükemmel benim aşkıma yakışır " dedi ve güldü. Hızlı bi şekilde ayağı kalkıp
" ben giyiniyom aşkım " dedim
"Tamam " dedi. Koşarak yukarı çıkım. Altıma dizleri yırtık siyah pantolon, üzerime siyah tişort ve üzerime montumu alıp aşağı indim.
"Ben gidiyorum " dedim joo won kafasını telefondan kaldırıp bana baktı
" tamam bi şey olursa... "
"Bana bi şey olmaz " dedim ve evden koşarak çıktım

- minjae'nin evi -

Evin önündeyim . fazla heyecanlıyım ve her an ölebilirim. Kapıyı
çaldım 1-2 dakika sonra kapı açıldı. Birisi beni öldürsün hayır hayır ben intihar edicem. Karşımda yarı çıplak altında havlu ıslak saçlarını karıştıran minjae. Lanet olsun neden ben. Biraz daha ayrıntılı baktığımda içerideki kadın sütyeni. Olamazki minjae bana bunu yapamaz. Bana şaşkın bi şekilde bakarken arkadan gelen, üstünde minjae'nin gömleğiyle kız. Sadece baktım bakmakla yetindim.ağlamak istiyorum hemde hıçkıra hıçkıra. Tutuyorum kendimi. Minjae birden
"Ne işin var burda "
"Minjae"
"Minjae değil jin young anladın mı?"
"Evet fazlasıyla anladım. Beni hiç sevmediğini, beni oynattığını benden intikam almak istediğini, o yüzden bunu yaptığını " diyerek arkasında duran kızı süzdüm. Minjae arkasını döndü ve gözleri büyüdü. Hemen bana dönüp
"Açıklayabilirim bak ase... "
" KES SESİNİİ!!!. BİLİYORMUSUN? BURAYA SENİ SEVDİĞİMİ SÖYLEMEK İÇİN GELDİM. AMA ARTIK ÇOK GEÇ. BURAYA GELİRKEN BEYNİMİ DEĞİL KALBİMİ KULLANACAĞIMA SÖZ VERMİŞTİM. ARTIK GEREK YOK. BEYNİMİ KULLANIYORUM. VE SENDEN NEFRET EDİYORUM ANLADIN MI? "
" asel yapma bak... "
"CANIN CEHENNEME. " sessiz bi ses tonuyla devam ettim
"hepinizin " bu söz . bu sözü intihar ettiğim zaman joo won'a söylemiştim. anladı galiba.
" yapma asel lütfen asel "
birazdan intihar edeceğimi yanikoşarak oradan uzaklaştım. yine aynı üst geçit intihar ettiğim üst geçit. mutluluk üst geçiti benim mutluluğum. hemen kendimi diğer tarafa atıp aşağı baktım sonra gökyüzüne sonra kendime sonra çevreme ve yine gökyüzüne
"onu sevdiğin için kendinden nefret et asel artık yoksun hiç olmadığın gibi " dedim ve kendimi aşağı bıraktım. bi şey...