Medya Bahar
" yaşım..17"
"Adım... Bahar."
" Soyadınız hanımefendi"
"Arslan"
"Kimliginizi alabilirmiyim?"
"Evet buyrun"
"Tamamdır,12 A sınıfı. 2.kat...birde gec kağıdınız"
"Tesekkürler"
Deyip kadının yanından ayrıldım.Bu okulun rehberlikçisiymiş.
Klasik sıradan bir hayatım var. Evet sıradan...her kız gibi cikolataya bayılırım. Ama en güzeli bitter caramio bence. Hatta birşey söyleyeyim mi şuan çantamda tam bir kutu var. Her ihtimale karşı...
Bugün benim için okulun ilk günü. Ama buranın ögrencileri için 2.dönemin 3.haftası . Evet nakil istedim buraya.Normalde babam, annem ve ben Ispartada oturuyorduk. Orada Sultan Mehmet lisesine gidiyordum.Fakat babamı kaybettim. O konuları acmak istemiyorum bir ara anlatırım. İste annem Manisada iş buldugunu söyledi bizde burdayız. Anneannemin eski -sadece adı eski- evi burdaymis. Oraya yerlestik ve okula kayıt yaptırdım. Ertuğrul Gazi Anadolu Lisesi...
Evet...güzel kocaman bahcesi vardı. Her tarafta Atatürk'ün portreleri var . Ve ilk katında Ertugrul gazininin atının üstünde çizilmiş bir duvar boyu portresi vardi.4 katlı okul...en alt katında kantin ve üst katlarda siniflar. 1. katında ögetmenler odası ve okulun yarısı kadar olan spor salonunun- yan binanın-giris kapısı vardı.ilk kat 12' lere ait. İkinci kat 11 ve 3.kat 10 ve 9 lara aitti. Yani kantinle beraber 4 katlı bir bina. Sınıfın kapısına gelince derin bir nefes aldım. Sakin ol! relax...dil sınıfı...evet... elbet gireceksin...hadi dedim kendi kendime ve kapıyı tıklatıp içeri girdim.
Bayan bir ögretmen vardı. Benimkinin aksine kısa saclarıyla o kadar tatlı görünüyorduki.
" gec kaldığım için üzgünüm ben-"
"New student yes... we waits you...you are welcome."
Dedi güzel ingilizcesini konusturarak. Yani benim geleceğimden haberleri var mıydı?
İstedigin yere oturabilirsin dedi. Bende sınıfa bir göz gezdirip ortadan üçüncü sırada oturan ve sacları hocanınkine benzeyen bir kızın yanına oturdum.
" selam ben Bahar"
"Biliyorum. Bende Bade "dedi ve havada duran elimi sıktı. İnsanlarla hemen kaynasabilen bir kız degildim. Ama kaynastım mı benden cok konusan birini bulamazsınız.
Neyse...ilk ders zaten bildigim bir konu oldugu icin genellikle sınıfa göz gezdirdim. Bizim arkamızda 4 tane erkek vardı bunu otururken fark etmistim. Sağ tarafımdaki sırada ilk önde iki erkek oturuyordu. Gerisi kızdı. Ders bitince tenefüse cikmak istemedim. Bade de kalkmayınca onunla konusmak isteyip bir konu açtım:
"Benim buraya geleceğimi nereden biliyordunuz?"
"Sınıf listesi sen gelmeden bir hafta önce değisti de ondan akıllım" deyip tebessüm etti. Bende bu durum karsisında kendime güldüm.
"Oha tek gamzen var " dedi sasırarak
"Evet."dedim onaylar bir sekilde.
"Bu haksızlık. Anneme söyleyecegim. Beni tekrar yapsınlar gamzeli olarak " sanırım tam bir gamze hastası.dedigi durum benim kahkaha atmamı sağladı.
" kızım bana akıllım diyorsun sen bendende zekisin "dedim. Düsünür gibi yapıp
"Sanırım haklısın "dedi.daha sonra yanımda birinin varlığını hissettim.
"Eeee bade tanıstırmak yok mu bizi" dedi bir erkek sesi.
Ona dogru döndüm. Kumralımsı saclara sahipti. Biraz gideri vardı. Gülümseyince bende gülümsedim.daha sonra badenin yanına biri geldi onunda tam aksine kızıl saçları vardı.Normalde kızılları pek sevmem ama bu cocuk bayagı iyi. Oda
" Aynen bade bu durumda sana kırılmak üzereyim." Dedi küser gibi yaparak.sonra benim yanımdaki çocugun yanına biri daha geldi.Uzun boylu, zeytin sacları vardı.Bir kızın isteyebilecegi tipi vardı. Gözleri cekikti .Tam bir japon gözdü.
" Ben kırıldım bile"dedi muhtesem sesiyle.Bade onlara banane bakışı atarak
"Olum kız burda...siz burdasınız...tanışın işte!"dedi.japon göz:
"Senin bu zekanın yarısı bende olsa zeka fazlalığından öbür dünyayı boylamıştım"dedi gülümseyerek. Bende onlarla gülerken " Bahar Arslan" dedim.
Kızıl kafa göz devirerek" kız onu biliyoz sen niye geldin dönem ortasında onu de" dedi. Kumral olanda:
" ve bu güzelliğin sebebi ne ? " dedi. Onlara gülümsedim. Aslında kendini begenmiş bir kız değilim. Kestane rengi saçlarım ve kahve gözlerim vardı. Boyumda ne çok kısa ne çok uzundu. Kilom ise. 50 idi.
" Babamı kaybettikten sonra buraya taşındık." Dedim japon göz elimi sıkarak baş sağlığı diledi. Daha sonra arkadan bir erkek sesi duydum.
" Berk uzatma!" Dedi uyarıcı bir tonda. Arkamı döndüm ve bir çift yeşil gözle karşılaştım. Daha sonra hemen gözlerimi çekip japon göze yani Berk' e döndüm.
"Al işte buda bizim asabi Poyraz Erkaya."dedi.
"Asabi mi?" Dedim anlamaz bir şekilde. Sonra arkama döndüm gözleri masanın üstünde ki ellerindeydi. Bir anda kafasını kaldırınca yeşil gözleri gözlerimi buldu. O sırada Kızıl kafa:
" Evet canım sınıfın en asabi sıpası...karşınızda Poyraz Erkaya." Dedi. Hala Poyrazda olan gözlerim onun ellerine kaydı.Kafamı tekrar kaldırdığımda bana baktığını fark ettim sonra kızaran yanaklarımla önüme döndüm. Poyraz' ın kalktığını anladım ve sınıftan çıktı.
" Her neyse bende Bulut" dedi kızıl kafa. Ona gülümseyerek baktım. Ve havada duran elini sıktım. Daha sonra kumral olan elini uzatıp
" Sınıfın en yakışıklısı Fatih! Hanımefendi..." Dedi. Gülümseyerek onunda elini sıktım.Ama hala aklım Poyraz'daydı.Yeşil gözleri...ona ayrı bir yakışan kumral saçları...uzun boyu...
" Sevgilisi var" dedi Bade...
Sevgilisi var...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennemin Sevdası
ChickLitKanadı kırık iki kuş ... Birbirlerine ulaşmaya çalışırken önlerine çıkan engellerle tekrar tekrar uzaklaşan iki nefes...Birbirleri için deli gibi atan iki kalp... AĞLAMA GARANTİLİ ( ağlarken birine görünmek istemiyorsanız yalnız okuyun!) KAHKAHALARL...