Cehennemin Sevdası

×Benim suçum değil×

Medya bulut

"Ohhhaaa burası çok güzel"dedim arabadan inip önümdeki binaya göz gezdirerek.  Dışı altın kaplamalı kocaman bir şekilde Erkaya hotel... yazıyordu.  Ne yani burası...bu koskoca gökdelen poyrazların mıydı? İnanmıyorum...
"Bu gerçekten inanılmaz"
"Hele bir gece olsun" dedi bana bakarak. Gece mi olsun? Nolacak ki gece olunca?
Ona döndüğümde elini ensesine koydu ve boğazını temizleyip
"Yani...gece ışıklandırma falan olacak ya o yüzden"
"Haa. Anladım abem" dedim. Bana anlamaz bir şekilde bakıp
"Abem mi? Abem ne kızım? "
"Hiiiçç. Öyle kendi saçmalıklarım işte boşver"
Allahım ne terledim ama...
Abem ne kızım...çocuk haklı yani şimdi!
Sen karışma iç ses!
Otele doğru ilerlerken bende onu takip ettim. Kahvaltı yapmadan geldiğim için karın gurultularım da benimle geliyordu. Poyraz bir an duraksadı ve bana dönüp
" sen git! Bade'ler içeride zaten ben geliyorum hemen" dedi. Ben de kafamı sallayıp yoluma devam ettim. İçeri girdiğimde biri beni parti salonuna doğru götürdü. Parti salonuna geldiğimde bana bakan 8 çift gözle karşılaştım. Bade bana dönüp
" Erkek olsaydım bu güzellik için g*tümü satardım" dedi bulutta onun kafasına vurup
" Saçma sapan konuşma" dedi. Bade altta kalırmı
"Sanane oğlum. Senin için g*tünü satan yok diye kıskandınmı yoksa " dedi. Bulut tam bir şey diyecekken Fatih söze atıldı
"Valla bade sen kız olabilirsin ama ben ilk defa erkek olduğum için çok mutluyum" dedi ve önümde diz çöküp
"Bu nakışıklı seninnle çıkmak için g*tünü satar. nudfan bu nakışıklınınn sevgilisi oll" dedi. Dediği şey benim kıkırdamama sebeb olurken devam etti
" çok ciddiyim" dedi. Bu sefer gülmüyordu. Ben daha olayı kavrayamadan yanımdan biri geçti ve Fatih kaldırıp yumruk attı. Olayın şokuyla Bade
"Poyraz kafayımı yedin sen?"dedi. Poyraz da
" eğer bir daha saçmalarsa yine indiririm" dedi Fatihten gözlerini ayırmadan. Bade fatihi kaldırırken
"Bırak bade sinirlenme ! Bu yumruk kıskançlık yumruğu. Boşver poyraz  kıskandıysa biz bir şey yapmışızdır çünkü Aleyna'yı bile kıskanmayan çocuk bu durumdan rahatsız olduysa cidden ya biz de sorun var yada..." dedi. Dediğiyle beni yerin dibine soktu. Şuan kızardığıma eminim... Poyraz bana döndü ve
" al şunu ye. Birazdan misafirler gelecek rezil olma onlara" dedi elindeki poşeti bana uzatıp. Almak için uzandığımda poşeti çekip
" hızlı ye" dedi ve poşeti bana verdi. Poşete baktığımda içinde simit ve meyve suyu vardı. Ve bir de not...
"Teşekkür için daha çok vaktimiz olacak"

×××××××

4 saattir burdayım ve g*tüm sandalyeye yapışmış durumda.  Madem bu kadar uzun sürecekti misafirlerin gelmesi niye sabahın sekizinde beni buraya tıktılar.
Sıkıntıdan Bade ile  bir şey bulamadığımızdan etraftaki insanlara göz gezdiriyorduk.
" ıyy şunun giydiği elbiseye bak. Nuhun gemisi mübarek! Maymundan  sineğe kadar her şey var elbise de." Dedi bade. Bende kıkırdayıp ona katıldım.
"Sen asıl şuna bak. Lan onun yaptığı makyajdan 3 ton boya çıkar. Bizim evi tekrar boyarız yeminle."
"Kızlar ne yapıyorsunuz bakalım" dedi fatih yanıma oturarak. Bade
" Poyrazın sıkıcı işleriyle uğraşmaktansa biraz dedikodu yapalım dedik" dedi. Fatih anlamamış bir şekilde bakıp
"Poyraz'ın sıkıcı işlerimi?"dedi. Bade onu onaylayıp
"Evet. Poyrazın sıkıcı işleri. bilmem kaç saattir şuno yop bado. Buno yop bado..." dedi poyraz'ı taklit edip. Yaptığı taklit çok komiktiki benim kahkaha atmama neden oldu.
"Çok komik galiba" dedi arkamdan gelen bir ses.
"Allahım ne olur poyraz olmasın! Ne olur!"Diye ellerimi açtım ve arkama döndüm.
"Aaaa poyraz. "Dedi Bade şaşırarak. Sonra bana dönüp " sanırım bu sefer bittik." Dedi.
"Seninle sonra görüşeceğiz Bade " derken ben arkamı dönüp kaçmaya çalışıyordum ki Poyraz tarafından yakalandım.
"Bu sefer bu yaptığını unutmam için aklımı başımdan alacak bir çözüm yolu bulmak yeterli olmayacak.!!!" Dedi kolumdan çekeleyip beni yukarı kata çıkarttı. Ve otel odalarından birine girdirdi. Kapıyı kapatıp
" Bakalım bu sefer nasıl unutturacaksın bu yaptığını?" Dedi.
"Şey...ımmm...özür dilesem."
"Dile bakayım ikna olacakmıyım"
"Pekala. Özür dilerim"dedim. Sonra onun tepkisini ölçmek için baktığımda düşünür gibi yapıp
" ımmm... hayır ikna olmadım" dedi bana gitgide yaklaşarak.
"Peki...şey...sana caramio versem" dedim. Cebimden caramio'yu çıkarttım ve ona uzattım. Bana biraz daha yaklaştı. O geldikçe ben geri gidiyordum.
"Güzel fikir ama burada zaten bir çikolata varken niye onu yiyeyim ki?" Dedi. Sonuda bacaklarıma bir şey dokundu.  Arkamı döndüğüm de yatak! Tekrar poyraz'a döndüğümde bana çok yakın olduğunu fark ettim. Ve bir an refleskle geriye adım atacaktım ki yatağa düştüm. Poyraz bu halime gülüp bana biraz daha yaklaşıp üstüme çıktı. Nefesi o kadar yakındı ki. Tıpkı okuldaki gibi. Yutkundum ve
"Poyraz" dedim. Ama beni duymadığına o kadar eminim ki. Gitgide yaklaşmaya başladı. Ve artık sırtım tamamen yatakla buluştu. Poyrazın ağırlığını bedenimde hissettiğimde tekrarladım.
"Poyraz. Poyraz lütfen" dedim titreyen sesimle. Eğer, biraz daha yaklaşırsa dudaklarımızın buluşması an meselesiydi. Ama böyle bir şey olursa! Hayır olmayacak. Onun sevgilisi var. Sevgilisi var...
Poyraz biraz daha yaklaşınca kendimi tutamadım ve
" poyraz sevgilin var unutma! Lütfen ikimizide yakma"
Dedim.  Bu sefer duymuş olacakki dudaklarımda olan gözlerini, gözlerimle buluşturdu.
" Yalvarırım beni durdur" dedi titrek çıkan sesiyle. İlk defa poyrazı yardıma muhtaç görüyordum. Ama ben nasıl durdurabilirim ki.
" Seninle bu mesafedeyken bu çok zor" dedim
" O zaman bu benim suçum değil" dedi ve...