×Proje×

24 3 1
                                    

Medya Berkjan...

Yol çok uzun. Ve ne ben konuşuyorum ne de Poyraz...  İkimizde suskunuz. Ya yorgunluktan kaynaklanan bir suskunluk yada bir şey oldu. Sonunda sessizliği bozan Poyraz oldu.
"Şey... ben pek böyle konularda konuşamam ama sana bunu söylemezsem içimde bir pişmanlık kalır."
"Neyi söyleyeceksin?" Dedim merakımı gidermeye çalışarak. Ona baktığımda sadece yola odaklanmıştı. Sadece yola.
"Ne oldu Poyraz? Dalgınsın biraz?"
Evet! Gerçektende dalgındı. Bana bir şey söylemek istiyordu. Bunu gözlerinden anlayabiliyordum.
"İçinde kalmasın!" Dediğimde bir anlığına bana döndü.
"Önemsiz bir şey ama yinede söylemek istiyorum."
"Dinliyorum"
"Ben senin yanlış anlamanı istemiyorum."
"Ben neyi yanlış anlayacakmışım?"arabayı kenara çekti. Ani firenle durunca gerçekten konunun önemli olduğunu anladım. Başını öne eğdi ve devam etti.
"Bugün olanlar, dün okulda olanlar...işte bunlar." Başını kaldırdı ve bana dönüp.
"Sen çok iyi bir insansın Bahar. Ve ben bu iyi insanın beni yanlış anlayıp benden uzaklaşmasını istemiyorum"
"Ben...anlamadım. Daha açık konuşurmusun? "
"Bak ben elini tuttuğum bir kızı yarı yolda bırakmam. Hani sen dedin ya bugün benim seni öpeceğimi sandığın sırada. İşte ikimizi de yakma sevgilin var falan diye... Korkma! benim elini tuttuğum bir kız varken başka birine bakacak kadar şerefsiz değilim. "
Dedi. İşte bu cümleler bahar senin duyman gereken cümleler.  Ne kadar canını yaksada duyman gereken cümleler.  Sen ona aşık falan değilsin seninki sadece göz zevki. Ama Poyraz o kızı çok seviyor sanırım. Ama peki Bulutun dediği hapis de neydi ki?
" Ben zaten yanlış anlamadım Poyraz. Yani... sıradan bir arkadaş şakaları bunlar..." dedim titrek çıkan sesimle  
"Gidelim o zaman!"
"Tamam "

Eve geldiğimizde kemerimi çözüp indim. Evin kapısına geldiğimizde resmen kendimle savaşıyordum.
Hayır Bahar bakma arkana sakın. Sakın bakma!
Yine dayanamadım ve arkamı döndüğümde Poyraz arabadan çıkmış ve yaslanmiş bir şekilde bana bakıyordu. Eliyle hadi dedikten sonra önüme döndüm. Ve içeri girdim. Garip hala araba sesi duymadım. Anneme baktığımda uyuduğunu fark ettim. Sonra odama geçtim perdeyi açtım ve dışarıya baktım. Hala ordaydı. Bana döndü ve yağmurdan dolayı alnına düşen saçını geriye attı. Arbaya bindi ve gitti. Bende üzerimi değiştirdim ve poyraz'ın söyledikleriyle kendimi uykunun sıcak kollarına bıraktım.

××××××

"Bahar dün eski okul notlarına baktım. Ve gerçekten çok güzel ingilizcen var gibi gözüküyor ama seni test etmek istedim ve sana derste pek iyi olmayan biriyle bir proje vermek istedim. Eğer projeyi paylaştığın kişi çok güzel bir sunum gösterirse ikinizede sene sonu 100 vereceğim."
"Hocam bu çok zor olmaz. Buradaki herkes ingilizceyi yapmak isteyen kişiler eğer onlar azmederse neden başaramayalım." Dedim sınıfa göz gezdirip.
Bade bana döndü ve kısık bir sesle
"Bir kişi hariç."dedi. Bir kişi hariçmi? Ama ne yani...yine anlamadım! Tam badeye ne demek istediğini soracaktim ki hoca sözüne devam etti.
"Ve diğerleri. Sizin ingilizcenizin nasıl olduğunu az çok biliyorum.  O yüzden sizede ingilizcenize göre arkadaş eşleştirmesi yaptım. Zehra sen al şu eşleştirmeleri tenefüste panoya as" dedi elinde ki kağıtı zehraya uzatarak.

Yaklaşık yarım saat sonra zil çaldı ve ingilizcenin verdiği yorgunlukla ve midemin açım fiye bağırışlarıyla kantine doğru yöneldim. Ama bir dakika. Gidemem ki! Çünkü eşleşmelere bakmam gerekiyor. Badeyi uyandırıp
" Kalk hadi eşleşmelere bakalım" dedim
" ne ara zil çaldı be?"
"Günü uykuyla geçirdiğin için zaman kavramını unuttun resmen. " dedim.  Bana he yav sende haklısın bakışı atıp kalktı ve panoya doğru yöneldi. Bende onu takip ettim. Kağıdın üstğne parmağını getirip kendini aradı ve
"Bade Usrav - Fatih Keskin. Al işte yine kaldım." Dedi bade. Fatih söze atlayıp
"Ama böyle deme Bademim. Benim gibi yakışıklının neresini beğenmiyorsun?"
"Olmayan beynini"
"Ah şakacı kız. Neyse bak yapacağımız konuyu buldum. Saçlarımızı nasıl Fatihinkine benzetiriz."dedi fatih kolunu badenin omzuna atıp.
"Yok fatih bak benim konum daha güzel"
"Neymiş?"
"Fatihi öldürmenin yüz yolu!!! Kaç fatih yoksa seni kendi ellerimle öldürürüm" dedi bade. Fatih kolunu yavaşça badenin omzundan çekti ve ellerin ben maumum şeklinde kaldırıp geri adım atmaya başladı. Ben de gaza gelip bağırdım
"Kaç fatih"
Fatihin bir kaçış var anlatılmaz yaşanır. Neyse kafamı panoda asılı kağıda çevirip kendimi aradım. Nerdesin bahar nerdesin? Ben daha kendimi bulamadan arkamda birinin varlığını hissettim. Ama çok yakındı... arkamı döndüğümde bir çeşit  panoda ki kağıtta kendini arayan poyraz ile karşılaştım. Yaptığı işe o kadar odaklanmıştı ki beni fark ettiğini sanmıyorum. Bende ondan gözlerimi alamadım tabi ki! Bir anda kafasını eğip bana baktı ve
"Projemiz hayırlı olsun hocam" dedi.
"Ne?" Dedim ve arkamı dönüp kağıtta kendimi aradım.
"Bahar Arslan- Poyraz Erkaya" Allahım sana geliyorum. Bu sene hayırlısıyla bir bitse!

××××××

"Kızım senin işin zor. Poyraz dediğim dediktir. Sen doğru dersin istersen uluslararası dil hocalarını getir yine inanıramazsın poyrazı."dedi Bade elindeki tostu yerken. Off Allahım ne olur yardım et. Bu sene geçmez.

"Bayanlar baylar az önce ingilizce projesinden alabileceğim notu hesapladım. Hoca ölürse geçiyorum." Dedi bulut kantine girerken. 
"Niye oğlum senin ingilizcen gayet iyi." Dedi fatih onun arkasından girerken. Bulut yanıma oturup devam etti.
"Beni sümüklü fatmayla eşleştirmiş gaddar hoca."
Ortamda bir kahkaha tufanı koptu. Sadece ben ve Bulut gülmüyordu. 
"Siz gülün oğlum gülün. Amma Bulut o hocadan intikamını alır." Dedi bulut. Ben daha olayı kavrayamadım ki.sonunda biraz ortalık sakinleşince sordum
"Niye ki? Bu Fatma da neyin nesi?" Fatih bana dönüp
"Kim olacak Bulutun eks aşkı."dedi. Bulut
"Lan Hödük! O kız benim değil eks aşkım köpeğim bile olamaz."dedi. Sanırım kız buluta fena takık. Ama bulut istemiyor. Anladım... Kahkahalar biraz dinince Berkjan bana dönüp
"Sen kime çıktın yer faresi "dedi.
" Asabi Poyraz Erkaya..."
"Ne! Allah sabır versin."
" Sağol ya çok destek oldun bana."
"Ne demek her vakit. "Dedi gülerken. Sonra devam etti.
" Şaka maka sen harbi bitmişsin. Çünkü Poyrazın ingilizceyi sevmesi daha doğrusu geçmesi Kıvanç Tatlıtuğ 'un Acıtuğ'a dönmesi gibi bir şey."
"Yaa Berkjan sen sakın espri yapma. Lütfen..."dedim ona vurarak.
"Br kere benim esprilerim çok güzel taaammı?"dedi ellerini bağlayarak.
Ona he yav he bakışı atıp kara kara düşünmeye devam ettim.
Harbi ne yapıcam ben?

Cehennemin SevdasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin