-6- "Sen benim sevgilimsin"

395 28 0
                                    

(Ally'ın ağzından)

Okula gidiyorum.Dean beni Vanessa ya bıraktı . Dün Vanessa da kaldım. Annemle tartışmamız dan sonra eve gidebileceğimi sanmıyorum. Bu arada dün Dean ile birlikte çok güzel vakit geçirdim. Unutulmaz bir an yaşadık. İlk öpücüğümün annemle tartışmamdan sonra olması biraz tuhaf ama güzeldi. Onu bu kadar bile hissetmek beni benden almıştı. Ona cidden aşık olmuştum. Bu çok güzel bir duyguydu. Acaba o da beni düşünüyor muydu?

(Dean ağzından)

Paul ile okula gidiyoruz. Ve ben Ally ile dün yaşadığımız anı düşünüyorum. Onu tutup döndürüşümü ve sonra öpüşmemizi düşündüm. Ally nin bana hissettirdiği bu şey neydi? Acaba şuanda Ally de beni düşünüyor muydu? Kafamda bu sorular dönerken okula varmıştık. Arabanın içinden Vanessa ile birlikte okul kapısından giren Ally 'İ görünce yüzümde bir gülümseme oluştu ve hemen arabadan inip Ally' e doğru koştum.

"Ally! " diye bağırdım. Beni görünce yüzünde kocaman bir gülümse belirdi. Yanına geldiğimde kolumu omzuna attım." Bugün nasılsın bakalım prenses" dedim. Öyle deyince bir anda gülümsemesi solar gibi oldu ve tekrar gülümsedi ama biraz zorla gülümser gibiydi. Sonra konuştu. "iyiyim... Galiba. neyse sonra konuşuruz, derse girmem lazım." dedi ve sonra yanağıma küçük bir öpücük kondurup gitti. Ally nin bir şeyi vardı ama neydi bilmiyordum. Bunu öğrenmem gerekiyordu. Şimdi arkasından da gitmem gerek diyeceksin fakat bu ders Ally le ortak değil kahretsin ki.

(Ally'nin ağzından)

Prenses mi? Şaka mı bu? Hayat bana niye böyle yapıyor? Babamda bana prenses derdi. Baba sıfatını bir türlü yakıştıramadığım adam bana prensesim diye seslendirdi. Tabii ben küçükken. Ve o bizi terkettikten sonra bende Prenseslerden, Prenseslerin olduğu filmlerden, hikayelerden nefret ederdim.Bu yüzden çocukluğumda bok gibiydi. Belki de fazla abartıyordum... Bilmiyorum. Dean'e bunu anlatmalıyım. Bana prenses demeyi kesmeli. Umarım beni anlar. Umarım.

(Dean ağzından)

Bir an önce ders bitsin ve ben Ally'nin yanına gidebiliyim.

...

Sonunda zil çaldı. Sınıftan çıkışımı herkesin izlediğine eminim ya da izleyemediğine. Çok hızlı çıkmıştım. Ne de olsa ben bir kurtadamım da konumuz bu değil. Ally 'nin sınıfına ulaştığında Ally daha yeni çıkıyordu. Ally beni gördüğüne biraz şaşırmış bir şekilde "Aa, Dean." dedi. " Neyse ben gidiyim. Siz yeni aşıkları yalnız bırakıyım." dedi Vanessa. Ally ile yalnız kalmamız iyi olurdu.

Ally ile bahçe kapısına doğru ilerliyoruz. Bende o sırada Ally'nin elini tuttum.

"Söyle bakalım? Prensesimi kim üzdü? " dedim. Vereceği cevabı bekliyordum ki Paul yanımıza gelip" Selam "diye bağırdı. Ona içimden söverken Ally konuştu." Selam Paul. Nasıl gidiyo? "dedi. Ve konunun farklı yerlere gidişini dinledim. Yine Ally nin üzüntüsünün nedenini öğrenememiştim.

(Ally 'nin ağzından)

Vanessa ile dersimiz boştu. Bizde lakros seçmelerini izleyelim dedik. Dean ve Paul de katılacak seçmelere. Bakalım Dean öpüşmesi kadar iyi mi lakros da. Tanrım ben ne diyorum. İyice sapıttım. Neyse Seçmeler başladı. Herkes sırayla atışları yapıyor. Sıra Paul 'e geldiğinde muhteşem bir atış yaptı. Ama Vanessa' nın tanımı "Sahada çok seksiymiş" oldu. Evet! Sonunda sıra Dean'deydi. Onu izlerken kalbim hızlıca çarpıyordu. Dean atışı yaparken önce hızlıca koştu. Sonra önündeki engelleri geçmek için omuz çarparak herkesi yere yığıyordu. En sondaki çocuğunda üstünden takla atıp atışını yaptı. O kadar harikaydı ki hatta fazla harikaydı ona sanki tekrar aşık olmuştum. Şimdi de karşılıklı oynuyorlardı. Dean ve Jasper karşılıklı atış yapacaktı. İlk atışı Jasper, savunmayı da Dean yapacaktı. Jasper koşmaya başladı. Dean ise ona doğru koşan Jasper 'İ bekliyordu. Jasper bir anda yere doğru eğildi ve bir ayağıyla Dean'nin ayağına vurdu. Dean yer düştü. Dean' e bir şey oldu mu diye korkarken hızlıca yerden kalktı ve Jasper'a bir yumruk geçirdi. Olay büyüyecek gibiydi. Daha fazla dayanamayarak merdivenlerden aşağı indim. İkiside delice birbirine vuruyordu. "Dean!" diye bağırmaya başladım. Dean artık durup bana baktı ve yanıma geldi. Beni kolundan tutup okulun arkasına doğru götürmeye başladı. Arkaya baktığımda herkesin tuttuğu Jasper bağırıyordu. "Dean adamım bu kadar korkak olduğunu bilmiyordum." diye.

Sonunda Dean durdu ve bana baktı.

"İyi misin? "diye sordu. Ayy canım bu durum da bile beni düşünüyordu." İyiyim. Ben iyiyim de asıl sen iyi misin? " dedim hemen." Sen beni merak etme ben bir şekilde iyi olurum." dedi. Ben de biran da öfke patlaması yaşadım. "Hem sen orda öyle naptın? Yani aklından ne geçiyordu? Kavga etmek de ne? Hem de okulda." biraz sesim yüksek çıkmıştı. "Tamam. Prensesim sakin ol." yine prenses demişti. Dayanamıyordum artık. "Bana prenses demeyi keser misin artık!" diye bağırdım. O da şaşırmıştı tabiki de.Biraz durdum ve kendime gelip "Üzgünüm ben...uh şey çok özür dilerim."dedim çok kötü hissediyordum. "Önemli değil" dedi ama onu üzmüştüm onu nasıl üzerdim. "Hayır önemli. Bak babam da bana 'prensesim' derdi. O benim kahramanımdı. Tabi yaptığı hatasına kadar. Ondan nefret ettim.Kahretsin ki bana en son nefret etmeyi öğretti. Bizi terketti. O günden sonra prensesle ilgili her şeyden nefret ettim. Şimdi anlıyor musun beni?" dedim ve ağlıyordum. "Tabikide anlıyorum. Babasız kalmanın, babaların yol açtığı sorunların sonuçlarını çok iyi bilirim." dedi ve o an birbirimize yaklaşıp sıkıca sarıldık. O an kendimi çok güvende hissediyordum. Onun kollarındayken sanki bütün acılarımı unutmuştum. Sonra kollarımı boynuna sardım. O da elini belime koydu. Birbirimize uzun uzun baktık ve gülümsedik. "Sence takıma alındım mı? " diye sordu. Ikimizde kahkaha attık. Sonra da konuştum. "Alınmazsan da önemli değil. Sen benim sevgilimsin benim için önemli olan bu. " dedim ve tekrar sarıldık. Onu seviyordum ve onu bir daha üzmeyecektim.

DARK MOONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin