-8- "Parti"

334 26 5
                                    

Bu bölümün uzun olduğuna inanıyorum. İyi okumalar...

Bölümü Sia ft. David Guetta Titanium ile okuyabilirsiniz.

(Ally'nin Ağzından)

Akşamki kutlama için heyecanlıydım. İnşallah fazla kalabalık olmaz. Çünkü kalabalık ortamlardan hiç hoşlanmam. Ayrıca partiler hakkında fazla tecrübem yok. Sadece 2-3 kere falan gitmişimdir. Onlar da tahmin edeceğiniz üzere Vanessa'nın zoruyla olmuştu.

Partiye hazırlanma konusunda hiç iyi sayılmazdım. Bu yüzden Vanessa'lara gidip beraber hazırlanmaya karar verdim. O da konu partiler olunca asla 'hayır' demezdi zaten.

Okuldan sonra eve gidip çantamı boşlattım ve içine lazım olabilecek şeyleri doldurmaya başladım. Şimdi asıl konu nr giyeceğimdi. Hemen dolabımın iki kapağını da açıp karşısında dikilmeye başladım. Sonra da en güzel elbisemi aldım. En güzel elbisem sadece 3 elbise arasındaki en güzel elbiseydi. Elbisem sarı renkte ve üzerinde küçük çiçek desenleri vardı. Yakası gömlek yakaydı ve kolsuzdu. Hemen katlayarak çantama koydum ve Vanessa'lara gitmek için hazırlandım. Aşağıya indiğimde annemle karşılaştım. Ona hala biraz kızgındım ve konuşmak istemiyordum. Ama beni durdurup:

"Nereye gidiyorsun böyle acele acele?" diyr sordu.

"Vanessa'lara." diye kısa bir cevap verdim.

"Vanessa'lara gitmek için fazla heyecanlı görüniyorsun. Başka bur planınız mı var?" diye sorunca:

"Evet akşam Dean'ler parti veriyor. Oraya gideceğiz." derken umursamaz bir bakış attım.

"Peki. Gel seni bırakayım." dedi. İster istemez sevinmiştim. Çünkü taksiyle gitmek çok zahmetliydi.

"Olur." diye gülümsedim. Gerçekten hemen yelkenleri suya indirdim.

Birkaç dakika sonra Vanessa'lardaydık. Her gördüğümde hayranlıkla baktığım o eve yine gelmiştim. Büyük bahçe kapısının önünde arabadan indim. Annen gittikten sonra dönüp her zamanki gibi o eve baktım. Bahçeden geçtikten sonra giriş kapısına geldim ve tam çalacakken hizmetçi kapıyı açtı.

"Hoşgeldiniz Ally Hanım. Vanessa Hanım da sizi bekliyordu." diyordu yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirirken.

"Teşekkür ederim." diyip gülümsemesine karşılık verdim.

Sonra da hızlı adımlarla merdivenlerden çıkmaya başladım. Vanessa'nın odasına geldiğimde kapıyı iki kez tıklattım.

"Giiiir." sesi gelince içeriye girdim. Oda her zamanki gibi göz kamaştırıyordu. Genç kız olmasına rağmen odası hala pembeydi.

"Aa! Ally sen miydin? Sana odamın kapısını çalmadan girebilirsin diye kaç kere söyledim ben?" diye hafif bir öfkeyle bana baktı.

"Kuralım bu diye kaç kere söyledim?" diye ciddi bir şekilde cevap verdim. Tabii bu ciddilik uzun sürmedi. Hemen gülmeye başlamıştık. Ardından beni kolumdan çekiştirip kıyafet dolabının önüne getirdi.

"Bak! Okuldan sonra, parti için bir elbise aldım." diyip sayamadığım kadar elbisenin arasından bir tanesini çıkardı. Bu elbise derin sırt dekoltesi, lacivert rengi ve acayip kısa boyuyla gerçekten iddialı bir elbiseydi.

"Baloya gitmiyoruz Vanessa. Emin misin yani bunu mu giyeceksin?"

"Kızım beni tanıyamamışsın. Benim tarzım bu!" diye kıkırdadı.

"Evet, haklısın. Unutmuşum." dedim ve ben de kıkırdamaya başladım.

...

"Eee seninkini görelim.".

DARK MOONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin