''İyi arkadaş olabiliriz.''
''Artık çevremde arkadaş istemiyorum.''
''Neden?''
''Arkadaş kazığı yedim.''
Dediğinde bakışlarını Rosé'ye baktı. Jennie'ye Rosé mi kazık atmıştı? Rosé ve Jennie arasında ne vardı? Taehyung ve Jimin arasında ne vardı?
.
.
.
.
.
.
4.Bölüm
Teneffüste hemen Jisoo ve Jimin'in sırasına gittim.
''Biraz konuşalım mı Jisoo?''
''Olur.''
O sırada Jimin kitabını kapatmış bize bakıyordu.
''Ben de gelicem.''
''Jimin.Sadece Jisoo ile konuşmak istiyorum.''
''Neden bensiz?''
''Sen Yoongi'yle takıl işte.''
''Of be tamam.''
Diyip sıradan kalkıp Yoongi'nin sırasına oturdu.
''Noldu Lisa ne konuşucaz?''
''Bahçeye çıkalım mı?''
''Olur.''
Koridorda yürüyorduk.
''Lisa?''
Gelen sesle hem Jisoo hem ben irkildik.Arkamıza baktığımızda sesin sahibi Jin oppaydı.
''Jin oppa?''
''Naber ufaklık?''
''Oppa.''
''Tamam tamam ufaklık demeyeceğim.''
Jisoo yavaştan kulağıma doğru fısıldamaya başladı.
''O senin ağabeyin mi?''
''Hayır ama sayılır.''
''Yakışıklıymış.'' (Ay Jinsoo)
Biz biraz kıkırdadıktan sonra Jin oppa konuşmaya başladı.
''Bir yerinizi sakatlarsanız buraya gelin.''
''Geliriz tabi ki.''
Dediğinde Jisoo'ya doğru kahkahalarla gülmek istiyordum. Ama şimdi olmazdı.
''Neyse oppa biz gidelim zaten sonra görüşürüz.''
''Görüşürüz kızlar.''
Dediğinde odadan çıktık. Jisoo yanımda şekilden şekle giriyordu.
''Jisoo iyi misin?''
''İyi gibi mi görünüyorum.''
''Daha dün Jimin ile dalga geçiyordun.''
Ha Jimin demişken biz aşağıya bir şey konuşmak için inmedik mi? Gerçi şu an Jisoo konuşabilecek halde mi bilmiyorum.
''Bu arada biz ne konuşucaktık?''
Jisoo beynimi mi okuyorsun?
''Taehyung ve Jimin?''
''O konu mu?''
''Aralarında noldu?''
''Tae mi söyledi?''
Evet dercesine kafamı salladım.
