Yatılı Kız Lisesi (Girl×Girl)

~Yeni kız! / 6. BÖLÜM ~

Bu sefer değişiklik yapıp Deniz'in ağzından yazdım. İstediğiniz için bugün bir bölüm yüklemek istedim. Saçma olmuş olabilir. Umarım beğenirsiniz. 2. Birşey Nisan ve Mayıs karakterleri için kimseyi bulamadım. Bana bu konuda yardımcı olun lütfen~
İyi okumalar.

Deniz'den:

Rüya... bu kız dikkatimi çeken tek kişi. Onu ilk defa elinde bavulu ile güvenlik görevlisinin yanında bir adama sarılırken gördüm. Gamzeleri... sanırım ilk gördüğümden beri o gamzeleri öpmek istiyorum.

Onu neden izliyorum, neden yüzümde bir tebessüm var, neden onu odasına kadar takip ettim hiç bilmiyorum. Tek bildiğim şey istiyorum o kadar.

Onu 2. kez merdivenlerin başında gördüm. Gülümsüyordu... onun gülümserken belirginleşen gamzelerinin ve kısılan gözlerinin huzur veren bir manzara olduğunu düşünüyorum. Yada tanrının bana sunduğu bir armağan...

Yemekhaneden yeni çıkmış olmama rağmen tekrar onu bir süreliğine izlemek için peşinden gittim. Neden yapıyorum ki bunu, ahh kafayı yicem. Ayaklarım otomatik olarak beni ona yönlendiriyor.

Bir duvara yaslanıp onu izlemeye koyuldum. Önce tabağına hiç koymasaydı daha iyiydi denicek kadar az yemek koydu. Yanındaki kızlarla bir masaya geçti. Onlara bakıp gülümsemesi.. içimde anlamlandıramadığım bir duygunun oluşmasını sağladı. Bu neydi böyle? Sanki kalbim birinin elinde sıkışmış gibiydi, göğsüme öküz oturmuş gibi hissediyordum.

Yanındaki kızlar, isimleri Tuğçe ve Tuğba'ydı galiba. Kiminle aynı odada kalıcağını az biraz araştırmış olabilirim... ardından yanlarına iki kız daha geldi. Biri elini uzatıp gülümseyerek birşey söyledi tanışma konuşması yapıyorlardı herhalde. Rüya'da elini uzatıp gülümseyerek birşey söyledi. Ah cidden bu kız gülümsemese olmuyor mu?

Sonunda oturuduklarında, bir süre sonra Rüya bana döndü. Şimdi tam olarak yüzünü görebiliyordum. İçimden 'sen nesin böyle.Niye gözümü senden alamıyorum? Neden o güzel gözlerini, beni hayran bırakan kirpiklerini, o güzel dudaklarını, dalgalı saçlarını, en cokta öpmek istediğim gamzelerini aklımdan çıkaramıyorum? Bana napıyorsun sen..''

Ona bakarken onunda beni süzdüğünü gördüm. İstemsizce tebessüm ettim. Ama hemen kendimi toparladım. Bir süre daha beni süzdükten sonra yanındaki sinir olduğum kız koluna vurdu. Yuh lan yuh hayvan mısın? Yüzünü buruşturunca acıdığını anladım. O an canının acıdığını düşününce o kızın parmaklarını alıp bir yerlerine... zaten sevmedim şunu bir türlü. O Rüya ya dokundu, Rüya ona gülümseyip elini tuttu ve o Rüya'nın canını yaktı... bence sevmemem için geçerli sebepler.

Kaşlarım çatık bir şekilde ona bakarken ikisi de bana döndü. Kendimi bozmadan bakmaya devam ettim. Kız bu sefer bana bakarak birşeyler diyerek koluna vurmaya başladı. Sinirle soluyup yumruğumu sıktım. Kendimi tutamayıp üzerine atlıcam şimdi. İnadına mı yapıyor lan bu.

Kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Ama Rüya ile o kızı dip dibe görmemle kayışlar koptu. Hızla başımı çevirip seri adımlarla dışarı çıktım. Merdivenlerden hızlı hızlı çıkmaya başladım. Önüme gelene çarpıyordum. Birine daha çarpınca napıyorsun lan yavaş dedi. Bir süre derin nefesler aldım. Boğazına yapışıp onu duvara yapıştırmam bir oldu. Acıyla iniledi. Hıncımı almak istercesine boğazını sıkıyordum. Kıpkırmızı olmuştu. Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım. Napıyorum ben böyle. Hızla geri çekildim. Kızın derin bir nefes alıp kendini yere atması ve öksürmesi bir oldu. Gözlerinden yaşlar geliyordu. Yutkundum.

Merdivenlerden hızla koşmaya başladım. Kendimi odama atıp sırtımı kapıya yasladım. Derin nefesler alıyordum. Dayanamayıp duvarı yumruklamaya başladım. Elimin acısı umrumda bile değildi. Sonunda durduğumda az da olsa sakinleşmiştim. Birden kendimi sorgulamaya başladım.

Napıyorum ulan ben. Neyin tribine girdim. Neyin öfkesi neyin kıskançlığı bu? Kızı sadece birkaç saattir tanıyorum. Eminim benim farkımda bile değildir. Kendine gel Deniz. Saçmalama. O kızdan uzak dur!

Elime baktığımda kötü olduğunu gördüm. Acımasıyla yüzümü buruşturdum. Revire gitsem iyi olur. Ayağa kalkıp revire doğru yürüdüm. Hemşirenin beni görmesiyle dibimde bitmesi bir oldu. Kesinlikle sürtüğün tekiydi. Sürekli ' ay deniz cim noldu. Deniz cim nasılsın. Deniz cim görüşemiyoruz sık sık uğra.' Diyip duruyor. Birde dekolte gösterme çabaları yok mu. Seksi olduğu inkar edilemez ama kesinlikle midemi bulandırmaktan başka hiç bir etki yaratmıyor.

Sonunda elimi sardığında sağol dedikten sonra zorda olsa kendimi kurtardım. Dalgın dalgın yürürken birden ışıklar gitti. ''Siktir ya bir bu eksikti'' diye mırıldandım. Duvara tutunarak yürümeye başladım. Hiç birşey görmüyordum çünkü. Düşmek isticeğim son şey bile değildi.

Köşeyi döndüğümde birine çarptım. Düşücekken refleks olarak elim beline gitti o kişinin. O da eliyle bana tutundu. Ben yere o da üzerime düştü. Bir saniye... bu koku, Rüya?!

Işıklar açıldığında Rüya derin bir nefes alıp etrafa bakındı. Ben ise onu izliyordum. Birden kıpırdanınca bakışları bana döndü. Gözleri kocaman açıldı. Şu an onu ısırmak istemem normal mi? Öhöm Deniz kendine gel.

Bir süre başımızda bizi izleyen kızlar bağırışıp konuşmaya başladı. Ama ben Rüya'ya öyle odaklanmıştım ki sesle sadece uğultu olarak geliyordu bana. Yakında çok, çok daha güzeldi.

Birden hareket edince bana sürtündü. Ahh tanrım bilerek mi yapıyor bunu. Beni delirtmek için mi! Öyleyse başardı. İnlememi durduramadı. Kokusu bu kadar yakınımdayken elleri üzerimdeyken o üzerimdeyken ve bana sürtünmüşken nasıl sakin olabilirim. Gözlerimi kapatıp yutkundum. Belindeki ellerim sıkılaştı.

Kalkmaya çalıştı ama ellerim buna engel oldu. Bırakmıcak mısın dedi kekeleyerek. Ah böyle yaparsa ondan nasıl uzak durabilirim ki? Pardon diyerek kalkmasına izin verdim. Kendimi toparlayıp ayağa kalktım. Yine özür dilemeye çalışınca bu tatlılığa dayanamıcağımı anlayıp önemli değil dedim. Bu ortamda daha fazla durmamak için ona son bir bakışattıktan sonra hızla yanlarından uzaklaştım.

Kendimi odama attığımda kalbim deli gibi atıyordu. Napıcağımı sasirmis durumdaydım. En iyisi uyumak diye düşünerek kendimi yatağıma attım. Oda da tek kaldığım için rahattım. Zor da olsa kendimi zorlayıp rüyaya daldım...