Yatılı Kız Lisesi (Girl×Girl)

~Umut Var/ 24.BÖLÜM~

Öncelikle güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum ve hepinizin ne beğeniceğini umuyorum.

Sizin bölümleri nasıl okuduğunuzu bilmiyorum ama tavsiyem duygusal sahneleri falan ki normal sahneler de dahil bunları düz bir şekilde okumak yerine içtenlikle duygusal bil konusma yaparken nasıl konuşursanız öyle okuyun. Ve bilgi: üç nokta olan yerlerde duraksama varmış gibi okuyun.

Iyi okumalar:)

*******************
               ~2 gün sonra~

Rüya'nın Ağzından:

  ''Ya ağlamayın artık nolur!'' Diyip tekrar sarıldım kızlara.

Evet gidiyordum.
Dün gece Deniz ile olan konusmamızdan beri görmemiştim onu. Bana ilan-ı aşk etmişti. Ama bir cevap vermeme bile izin vermemiş direk gitmemi istemişti. Ki ne diceğimi de bilmiyordum da neyse...

Cidden bu yaşıma kadar hiç bir kızdan hoşlanmamıştım. Sadece bir kere bir çocuktan hoşlandığım olmuştu o kadar. O aralar cidden bakımsızdım, kiloluydum da ve çocuk beni reddetmişti. Tamam, böyle kötü çocuk triplerine girip herkesin içinde rezil falan etmemişti. Hatta çok anlayışlı bir dille reddetmişti ama yine de kırılmıştım. Bu ortaokul zamanında olmuştu, zaten aşık falan da değildim. Sadece hoşlantıydı. Ergenlik ışte bilirsiniz..

Babam birazdan gelicekti, ve ben belki de son kez Deniz'i görmek istiyordum. Cidden bir kizdan hoşlanma düşüncesi çok garip geliyor bana. Ama nedensizce Deniz'i farklı görüyorum. Yani nasıl desem.. Tuğçe'ye, Mayıs' a, Büşra'ya, Nisan'a veya Tuğba'ya.. kısacası hiç birine Deniz gibi bakmıyordum.  O farklıydı ışte. Ve burdan gitmem en iyisiydi. Kafamı toplamam gerekiyordu. Geri döner miydim bilemiyorum..

'' Büşra, sende gidicek misin Rüya ile?'' Nisan'ın sorusu ile hepimizin bakışları Büşra'yı buldu.

'' Bilmem ki. Yani buraya onun için gelmiştim. Ama sonunda hepinizi bırakmak  var ve ben başta ne kadar anlaşamasak da hepinizi çok sevdim. Bu yüzden kararsızım..'' Dedi omuz silkerek. Tuğba tek kaşını kaldırdı.

''Peki Derin, O n'olucak? Sonuçta sevgilin ve gidersen aranıza mesafe giricek, değil mi?'' Herkes başını sallarken Büşra başını hafifçe eğip derin bir nefes aldı. Düşünceli bir hali vardı. Büşra konuşmaya başlarken arkadan gülümseyerek Derin geldi. Büşra fark etmemişti daha.

'' Derin.. Derin sorun olmaz. Yani, biz sanırım ayrılıcaz. Ve gitmem sorun olmicaktır. '' dediği ile Derin olduğu yerde durdu. Gülen yüzü yavaşça solarken kaşları hafifçe çatıldı.

''Ama neden? Çok tatlı bir çifttiniz!'' Dedim kendimi tutamayarak. Cidden çok tatlılardı ve yakışıyolardı da. Kızlar beni onaylarken Derin hâlâ üzgün gözlerle arkadan Büşra'ya bakıyordu.

''Bir nedeni yok. Yani.. sadece anlaşamıyoruz. Fikirlerimiz falan uyuşmuyor. Klasik şeyler. Ve birde.. cesur değiliz ikimizde!'' Son dediği şey ile Derin'in surat ifadesi değişti. Birşey demeden arkasını dönüp gitti. Telefonum çalmaya başladığında babamın aradığını gördüm. 5-10 dakika sonra burda olucağını ve hazır olup olmadığımı sordu. Babamla konuştuktan sonra kızlara döndüm.

''Kızlar siz burda durun ben bir lavaboya kadar gidip geliyim.'' Dedim.

''Istersen bende geliyim seninle'' Tuğçe'ye gerek yok dercesine elimi sallayıp koşar adımlarla içeri girdim.

Koşar adımlarla merdivenleri çıkıp Deniz'in odasının önünde durdum. Kapıyı bir çok kez çalsam  da açan olmamıştı. Burda olmadığına kanaat getirip bizim odamıza doğru yürüdüm. Artık oraya film odası demek yakışmıyordu ve bizim odamız demek güzel geliyordu kulağıma. Odanın olduğu yere vardığımda vakit kaybetmeden içeri girdim. Etrafa göz attığımda Deniz yoktu. Odaya baktığımda istemsizce anılar aklıma geliyordu. Bana şarkı söylemesi, yıldızlarımız, sürprizleri, herşeyi beni düşünerek yapması, benim için hoşlanmadığı halde ıslanması ve beni öpmesi..