Bölüm 1:MİSAFİR

495 19 12
                                    

"O'nu istiyorum."

Başımı üzerinde oturduğum. -Daha çok yattığım- sırama daha da çok gömerek sınıftaki kızların heyecana karışan tiz çığlıklarını duymamayı diledim. Deli gibi gülüyor, çığlık çığlığa birbirlerine anlatıp, sınıfın farklı köşelerinde ellerindeki küçük aynalarıyla makyajlarını tazeliyorlardı. Sınıfın diğer köşesindeki erkeklerse aval aval bu gün diğer günlere oranla daha da güzel duran sınıfımızın kızlarını izliyorlardı. Bir köşede Hakan ve Ezgi kavga ediyor, diğer köşede ise ben deniz Pelin, başımı sıraya gömmüş tavuşkuşculuk oynuyordum.

Sınıfımızdaki bu kargaşanın nedeni çok açıktı. Amerika dan gelen ünlü çocuk Kamber Yıldırım'dı. Ve yasemin öğretmenimizin dediğine göre bizim sınıfta olacaktı ve hatta, bizim sınıftaki bir öğrencinin misafiri olacaktı. Yasemin öğretmene göre bu bizim geleceğimiz için iyi bir yönelme olabildi. Nede olsa Amerikada üç dizi ve iki sinema filminde rol almış biriydi o. Ama bu birim için iyi bir yönelme olmazdı. Çünkü çocuk her dizisinde birçok kızı aynı anda götürüyor, dizideki bütün kızları öpmeden dizi bilmiyordu. Anlatılanlara göre Yasemin öğretmen bunu bilmiyordu.

Onun oynadığı birçok filmi ve diziyi izlemiştim. Oynadığı her rolün hakkını veriyor olsada bu durum o'nun çakma bir Grey olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Tabi bu dizilerindeki gördüğüm ve anladığım kadarıyla olan ön yargımdı. Gerçekte nasıl biri olduğunu bilmiyordum. Aslına bakılırsa merak ediyordum. Ama sınıfımızda o'nun kendisini seçmesi için seksi giyinip kırmızı dudaklarıyla cirit atan kızlar varken benim gibi çirkin bir kızı seçmeyeceğini biliyordum.

"Bir tek sen normal görünüyorsun." diye konuştu Ender. Başımı kaldırıp o'na baktım. Usulca başımı salladım.
Öyleydi. Dün gece saçlarımı öldüğümden ve çözmeyi unutup öyle uyuduğumdan saçlarım sabah kalktığımda hafif dalgalıydı. Saçlarımdaki dalgalardan kurtulmak için taradığımdaysa işler çok daha kötü olup, saçlarım kabarmıştı. Ama umursamamış ve at kuyruğu yapmıştım.

"Sanki Edward geliyor, abartıyorlar." diye konuşup yüzümü buruşturdum.

"Kamber Yıldırım'ın Edward kadar ünlü olduğunu hatırlatmama gerek mi var?" diye sordu hafifçe gülerek.

Bende güldüm, "Ama o vampir. " dedim. Benim yine vampirler hakkında konuşacağımı sanan Ender yanımdan toz olurken arkasından küçük bir kahkaha attım.

Derken sınıfta bir sessizlik oluştu. Bakışlarımı sınıfın kapısına çevirdiğimde herkesin görmek için birbirini öldüreceği çocuk karşımdaydı. Gözlerim en başta kocaman açıldı. Onun resmini daha önce görmüş olsamda onu canlı olarak görmekle eş değer değildi. O, çok yakışıklıydı. Ve bunu kızların ıslıklarından da anlayabiliyordum. Bu ıslık çalma işi erkeklere özgü değil miydi. Anlaşılan kamber Yıldırımı gören, cinsiyetini ne olduğunu unutuyordu.

Yasemin öğretmen, "Evet arkadaşlar, sizi Kamber'le tanıştırayım. " dediğinde Kamber'in dudakları yukarı doğru kıvrıldı. İnci gibi dizilen dişleri dudaklarının arasından parladığında birkaç kız arkadan bağırdı. "Onu tanımayan mı var hocam." öğretmen bakışlarını Kamber'e dikip usulca sınıfı işaret etti. Ardından kırmızı dudaklarını araladı. Bir öğretmen bile bu kadar özen göstermişler kendine bizim sınıfın kızları az bile yapmıştı sanki.

"Evet Kamber, istediğin öğrenciyi seçebilirsin ve yanına oturabilirsin. " Yasemin öğretmen bile sanki 'Beni şeç Kamber, beni... ' der gibi bakıyordu. O an başımı geriye çevirip gözlerimi sınıfımda gezdirdim. Bakış o bakış. Kızlar sanki ağır çekimdelermiş gibi yavaş, yavaş saçlarıyla oynuyor, kimisi ise ağır çekimde gülerek ilgi çekmeye çalışıyordu. Bu ağır çekimdeymişim hissi yatan görüntüye ağzım açık baktım. Erkekler ise kızlara öldürücü bakışlar atarken Kamber'e de aynısını yapmaktan geri durmuyorlardı. Başımı hemen önüme çevirirken fısıldadım.

Davetsiz MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin