"Emin ol çok daha güzel bedenler gördüm."Gözlerim usulca aralanırken, yüzümde yumuşak bir şey vardı. İlk birkaç saniye ne olduğunu anlayamadım ve gözlerimi yüzümdeki şeyi daha net görmek için yüzüme bakmaya çalıştım. Gözlerim yüzümdeki yumuşak şey ile buluştuğumuz birden başımı kaldırdım ve yüzümdeki ayak parmağına şaşkın bakışlarımı gönderdim. Başımı aniden kaşdırdığımdan başıma sert bir ağrı yerleşti ve beynimi zonklatmaya başladı. Canım çok yanarken, başımı ellerimin arasına alıp yüzümü buruşturdum. Burası Kamber'in odasıydı. Ve ne garip ki şu an onun yatağındaydım ve o ayakucumda uzanmış uyuyor ayak parmağı yüzümü kaplıyordu.
Ayak parmakları güzeldi. Yüzümü buruşturdum bu saçma düşünceme karşı, ama kendimi tutamıyorum bir türlü, evet onun ayak parmakları güzeldi. Yumuşacık. Kendimi yatağımın ucuna kadar taşıyıp ayak parmaklarımı zeminin soğuğuna teslim ettim. Havalar iyi olmasına rağmen sabahları soğuk olabiliyordu. Bu da Aksaray'ın garip havasıyla ilgiliydi. Küçük bir şehirdi ama iklimi değişikti. Ayağa kalkıp onun odasındaki lavaboya girdim. Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra banyo yapmak için kendi odama gitmeye karar verdim. Onun odasından sessiz bir şekilde çıkıp odama girdim. Dolabından iç çamaşırlarımı ve mavi bir kotla mavi bir tişört aldım. Çoğu zaman pantolon giyen bir kızdım ben. Elbise etek gibi kıyafetleri giymezdim. Ön yargım yoktu tabi ama nedensiz bir şekilde pantolonları seviyordum.
Banyoya girip üzerimdekileri çıkardım ve suyu ayarlayıp altına girdim. Saçlarımı hızlı bir şekilde yıkayıp, bir an önce kahvaltı hazırlamalı ve okula gitmeliydim. Başımın ağrısı hâlâ kendisini koruyordu fakat sabah uyandığımda hissettiğım kadar keskin değildi. Saçlarımı köpürttüm ve birkaç saniye sonra hızla duruladım. Banyo kabilinden çıkıp havlumu bedenime sardım. Bakışlarım kıyafrtlerime kaydığında gözlerimi birkaç defa kırpıştırdım.
"Çirkin kızlarda öpülürmüş test ettim."
Gözlerim kocaman açılırken aklıma gelen anıyla adeta şoka girdim. Nasılsa unutmuştum. O beni Öpmüştü. Gözlerim sanki mümkünmüş gibi dahada açılırken, "Oha!" diye bağırdım şokla. "Beni öptü!" ben yaşadığım şokun içinde balık tutarken ve oltam balıklarla dolmuşken birden kapı açıldı. Ani bir panik aldı beni büyük bir korkuyla çığlık attığımda hemen arkasını döndü."Ne bağırıyorsun, duyanda seni çıplak gördüm sanar." diye konuştu ve kapıya doğru yürüdü. Kapının kulunu tekrar tutup açarken, bana dönmeden konuştu. "İlk öptüğüm kız sen değilsin. Bu kadar abartma. " diye söylendi. Bu benim az evvelki bağırmamı duyduğu anlamına geliyordu. Vücudum şokla sarsılırken arkasından koşup kolunu tuttum.
"Yanlış anladın! "dedim birden. Bakışları bedenime kaydığında gözlerim bedenimi süzdü. Üzerimde yalnızca beyaz bir havlu vardı. "Bakmasana!"diye bağırdım. yüzünde bu durumdan keyif aldığına dair ufak bir gülümseyiş belirdi. "Bakma, gözlerini oyarım senin!" diye çığlık attığımda, bedenimdeki gözleri gözlerimi buldu. Gözlerimin içine kül rengi gözleriyle baktığında nutkum tutuldu. Bakışları usul usul dudaklarıma indi. Dudaklarını ıslattı. Bu hareketi dün akşamki öpüşmemizi aklıma düşünürken yanaklarım ısındı. Bakışlarım onun dudaklarına kaydığında, bakışları gözlerimi buldu.
"Emin ol çok daha güzel bedenler gördüm." dedi yüzünde ufak bir gülümsemeyle. "Senin sıska vücudun ilgimi çekmiyor. " bakışlarım gözlerine kaydı. Ardından kaşlarım usulca çatıldı. "Okulda yeriz birşeyler. Hadi gidelim." dedi bakışları çatık kaşlarımdayken, benim çatık kaşlarım onu keyiflendirmişe benziyordu.
***
Bakışlarımı sınıfta gezdirirken usul adımlarla sırama oturdum ve ön cebimdeki telefonumu alıp birkaç saniye sosyal medyada gezindim. Birinci dersin ardından kantinde kahvaltı edecektik. Bunun için kantine inmemiştim ve acıktığım da bir gerçekti. Zaten ben hayatımın yarısını acıkarak çıkarmıyor muydum?
"Dün kolundan tutup götürdü." duyduğum sesle Elimdeki telefonumu masaya bıraktım.
"Neden ki?" diye sordu sesini tanımadığım kız.
"Kız Kamber'e seni sikerim demiş." diğer kız acayip bir ses çıkararak bu durumu fazlasıyla garip bulduğuğunu belli etti. Tamam ona böyle bir küfür etmemeliydim. Bunun farkındaydım ama bu çok sinir bozucuydu. O sürükle gitmesine izin veremezdim zaten! O bir sürtüğü hak etmiyordu. Gelçi şu ana kadar birlikte olduğu tüm kızlar büyük ihtimalle sürtüktü ama neyse. Neden beni ilgilendiriyor? Usulca başımı sallayıp sorduğum sorunun doğruluğuna göz devirdim. Bilmiyordum ama o kızı sevmiyordum. Nedeni buydu. Başımı sıraya yasladığımda at kuyruğu yaptığım saçlarım yüzümü kapattı. O an tekrar aklıma düştü. Tüylerim diken diken oldu. İçim karardı ve bu anın gerçekliğini sorguladım. O çok garip biriydi. Onun hakkında hiç bir şey bilmiyordum. Bildiğim kadarıyla dedesi burada okumasını istemişti. Ama neden kabul etmişti ki? Bu garipti. Onu tanımak istemem gibi...
Kısa bir süre sonra sınıf yavaş yavaş dolmaya başladı. Bu sırada da Kamber yanıma oturdu. Ama ona bakmadım. O'na kesinlikle bakmak gibi bir niyetim yoktu. Vardı. Mesela neden beni öpmüştü... Çirkinlerinde öpülebileceğini anlamam için. O beni anlamam için öpmüştü kendi istediği için değil. Kısa bir sürenin ardından çalan zil sesiyle bakışlarımı sıradan kaldırıp öğretmenler masasına diktim. Derken öğretmen, emin ama kararlı adımlarla içeri girdi ve kapıyı arkasından çekti. Ders programını bilmediğimden dersin fizik olduğunu da bilmiyordum. Ama öğrenmek istemiş olmamda söylenemezdi. Fizik dersini sevmezdim.
Çok sıkıcı geçen bir dersin ardından kantine inmek için koridorda yürüyorduk. Neden benimle geliyordu? Kendiside tek başına yiyebilirdi ama o benimle geliyordu. Bundan şikayetçi değildim.
En öndeki masalardan birine oturup kantindeki görevliyi çağırdı. "İki poğaça, kaşarlı. " dedi. Onurunla aynı anda konuşup söze atlayarak adam gitmeden önce konuştum.
"Bana peynirli." adam başını sallayıp yanımızdan uzaklaştığınında bende bakışlarımı ona çevirdim. Kül rengi gözleri masayı süzüyordu ve yüzünde garip bir ifade vardı. Sanki bir şeyler olmuştu. Ama ona sormadım ve o un güzel yüzünü izlemeye devam ettim. Öyle güzeldi ki. Kül rengi gözleri. Beyaz teni, çok yapılı olmasada harika vücudu. O, tam anlamıyla kusursuzdu. Benim aksime. Pürüzsüz bir yüzü vardı. Gözlerini çok sık kırparak yumuyor, o güzel çehresini gözler önüne seriyordu.
"Yeter bakma artık."
"Baktım zaten." dedim. Sonra ne dediğimin farkına varıp konuyu değiştirmeye çalıştım ana benden önce davrandı ve sırıtarak konuşmaya başladı...
"Ben uyurken biyerlerimi mi izliyorsun?" dudaklarım şaşkınlıkla aralandı ve ona sert bir bakış attım kendini ne sanıyordu? Kusursuz mu? Evet o en kusursuz insandı. Bir insan bu kadar nasıl mükemmel olabilirdi ki?
"Senin biyerlerini izlemiyorum. Beni bu şekilde mukaf etme." yüzünde güzel bir gülümseme oluştu.
"Eminim öyledir. "diye konuşurken omzumda bir el hissettim. Bakışlarım omzumda duran elin sahibini bulduğunda gözlerim kocaman açıldı ve içimde kötü bir ilkilme peydah oldu. Vücudumda gezinen korku bedenimi süzerken yutkundum ve gözlerimi mavi gözlerine çevirdim.
Bölüm nasıldı?
Bu gelen şahıs bir şeyler karıştırır mı dersiniz?
Yorum ve vote yi unutmayın.
Ve bana görüşlerinizi bildirin.
Hoşçakalın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Davetsiz Misafir
ChickLitDavetsiz misafir "O'nu istiyorum." sağ işaret parmağı ile beni işaret etti. Ben gözlerim kocaman olmuş bir şekilde şokla o'na bakarken, beni karpuz seçer gibi seçerek, 'Onu istiyorum. ' demesi zihnimde binlerce defa yankı yaptı. Yavaş bir şekilde...