moralim o kadar bozuk ki, nasıl mutlu bir bölüm yazacağım bilmiyorum.
umarım bölümün yarısında özgüyü ve doruğu öldürmem.
çok amin...
*Bölüm Özgü'nün ağzından...
-
Oturduğum kaldırımdan Doruğun geldiğini görmemle heyecanla kalktım.
Ne olursa olsun, ne kadar zaman geçerse geçsin bu heyecanım geçmeyecekti.Doruk sırıtarak hızlı hızlı yanıma geldiğinde, tereddütsüz kollarımı boynuna doladım. Kokusunu içime çektim. Kokusu bir nevi alkolümdu.
Bağımlılık yapıyordu.Gülerek kollarını belimden istemeye istemeye çektiğinde,
"Günaydın mı demeliyim acaba?" dedi.
Hiçbir şey demeyerek parmak ucuma çıktım. Doruğuma iyice yaklaştığımda, kalbimin çıkacak gibi attığını farkettim.Onun ki de öyle atıyor mu diye merak ederek elimi kalbinin üzerine koydum. Burunlarımız birbirine değdinde,
"Kalbim kıçımdan çıkacakmış gibi atıyor, öp de bayılayım şuraya."
Dediğine gülerken, bir anda Doruk gülüşümden öptü.Geri çekildiğinde gözlerini kapatmıştı yüzünde aşık olduğum tebessümü vardı. Sonunu düşünmeden ensesinden tuttuğum gibi öpmeye başladım.
Şu an, nerede olduğumuzun, sonunda ne kadar utanacağımın gram önemi yoktu. Tek hissetmek isteyeceğim şey dudaklarıydı.
Geri çekildiğimizde "Namusumsun kızım sen benim."
"Ben seni cidden öptüm?" başını salladı.
"Bismillahrahmanirahhim. Allahım çok utanıyorum." ellerimle yüzümü kapattım.
Sanırım o da utanmış olacak ki, çantamı koluna taktı ve beni diğer kolunun altına aldı.
"Nereye gidelim Özgü'm?""Mümkünse yerin dibine." dudaklarımı büzüp üzülme efekti vermeye çalıştım. Ama sadece çalıştım yani.
"Özgü yapma şunu, öpeceğim şimdi o olacak." anında dudaklarımı düzelttiğimde kahkaha attı.
"Şey, Işığım bir şey diyecektim. Ama hani bölme de söyleyeyim. Tamam mı ama bak bölme. Ay şey oldum. Yani şey işte." yine bir kahkaha attı...
"Ya çok güzel gülüyorsun bir dur konuşamıyorum."
"Bir kafeye oturalım diyeceğim ama bu saate kargalar bokunu yemedi. Neyse, sızlanmayacağım. Sonuçta değdi." sırıttı.
"Ne yapacağız?"
"Parka gideceğiz napalım başka."
"Ya Doruk, üşürüm ama ben."
"Bizim eve mi gitsek?" baktım. Baya baya baktım. Ne diyon olum sen dercesine baktım.
"Üşüme diye dedim, pis fesat." bu sefer ben güldüm. Dikkatlice izledi. Gülüşüm derinleşti.
O gülüşüme güldü, sonra ben ona güldüm. 5 dakika öylece güldük.Birdenbire durdu.
"Seni seviyorum. Aslında bunu, oturduğumuz yerde söyleyecektim. Ama dayanamadım. Seni bilinmeyenken de, Özgüyken de çok seviyorum.
Kalbimin yanında attığını hissediyorum. Gerçekten güldüğümü hissediyorum. Yaşadığımı hissettiriyorsun bana, teşekkür ederim.
Beni sevdiğin için, beni bu kadar güzel sevdiğin için."-
23 Nisan Ulusal Egemenlik Ve Çocuk Bayramınız Kutlu OLSUN!
'Bugünün küçükleri,yarının büyükleridir.'
Ship damarlarım kabardı bu bölümde. İyi ki, modumu bölüme yansıtmadımşdşsldşaödçq
Diğer bölüm texting olur inşallah, konudan uzaklaşmayalım da😂