Medya:Kaan Çelik...
Kaan'dan
Sanırım anlatıp durdukları aşk böyle bir şeydi. Dudaklarım dudaklarına değdiği an beynimde çakan şimşekler...Gözlerimi kapatıp o anı uzatabildiğim kadar uzatma isteği...
Masum ama yakıcı bir öpücüktü. Kalbimi de beynimi de yakıp geçen. Hele karşılık alabilmek cennete ışınlanmış gibi hissettirmişti.
Geri çekildiğimde gözlerimin parladığına emindim. "Şu an rüyada olmadığımı söyle lütfen..."
"Malesef gerçek"
Az önceki mutluluk yerini yavaşça karamsarlığa bırakmaya başladı malesef kelimesiyle. "Neden malesef?"
"Çünkü çok erken oldu. Yani daha birbirimizi tanımadan...Sevgili bile değiliz Kaan!"
"Olalım? Ben malesef senin gibi pişman değilim."
Ayağa kalkıp yanımdan uzaklaşmaya başlayınca panikle peşinden gidip önüne geçtim. "Bu konuyu yarım bırakıp kaçamazsın. Hiç mi bir şey hissetmedin?"
Bağırdı. "Sorun da burda! Hissettiğim için kaçıyorum!"
"Sence bana karşı bir şey hissetmen kötü bir şey mi?"
"Evet kötü."
"Neden ama? Aşk dünyanın en güzel duygusu değil mi? Neyden korkuyorsun?"
"Sana güvenmiyorum Kaan Çelik!"
Güvenmiyor mu? Daha beni tanımıyordu bile. Nasıl bu kadar kolay karar verebiliyordu?
"Ben sandığın gibi her çiçekten bal alan çapkın bir adam değilim. Etkilenmediğim kimseye yaklaşmadım bu yaşıma kadar. Eğer her gece başka biriyle olan magazinin playboylarından olsaydım güvenmemeni anlardım ama şimdi...Bana güvenmemenin sebebi ne?"
"Geçmişim...Belki de geleceğim. Bence sen benden uzak dur."
Uzak durmak mı demişti o? Mümkün olduğunu mu sanıyordu? Günlerdir her an aklıma gelen, gözlerimin önünde beliren bir kadından nasıl uzak durulurdu?
"Senden şans istiyorum. Kabul yavaş yavaş tanıyacağımı söyledim. Ağırdan alacaktım ama...Aramızdaki çekim çok güçlü hissetmiyor musun?"
"Bu durumdan doğru bir şeymiş gibi bahsetme. Bu kadar hızlı bu noktaya gelmemiz beni korkutuyor."
"Bak ben...Yani nasıl anlatılır bilmiyorum. Ama sana aşık olmuş olabilirim. Olabilirim diyorum çünkü daha önce hiç hissetmediğim bir duygu ve seni gördüğüm andan beri kalbimin ritmindeki değişim aklıma bir tek bu duyguyu getiriyor."
Şaşkınlıkla baktı yüzüme. "Kaan ne olduğundan emin olmadığın duygularını dile getirip de beni de inandırma."
"Şans veremez misin? O kadar zor mu? Hiç mi karşılığı yok sende?"
Bir süre düşündü. O kadar uzun sürdü ki artık kabul etmeyeceğinden emin olduğum anda başını salladı. "Peki...Deneyelim."
Gülümseyerek sarıldım. Sanırım artık hayatımda bir şeyler yoluna girmeye başlamıştı.
Deren'den
Bu kadar hızlı olması afallamama sebep olmuştu. Evet benden etkilendiğini ilk gün anlamıştım ama bunun bu kadar hızlı aşka dönüşeceğini düşünmemiştim.
Ya da belki o da babası ve amcası gibi kötü kalpliydi ve benimle oynamak istiyordu. Bu ihtimalin de yüksek olduğunu düşünerek zaten onunla oynayanın ben olacağım gerçeğiyle kabul ettim. Artık sanırım sevgiliydik...Ve planlarımın bu kadar hızlı gerçekleşmeye başlaması hoşuma gitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüd-ü Anka -TAMAMLANDI-
General FictionAteşli intikam ikinci kitabıdır. Birinciyi okumadan da okuyabileceğiniz bir hikayedir.:) Kız kulesini izlerken birden bana döndü. "Aslında sen aynı istanbul gibisin biliyor musun?" Anlamadığımı belli eden bakışlar atınca devam etti "Taksim kadar cıv...