🖤
Deren'den
Kaan'ın söyledikleri içten içe hoşuma gitse de inandırıcı gelmiyordu. Henüz tanımıyordum belki ama amcası ve babasına olan nefretim onu da yargılamama sebep oluyordu. Hem Kaan benim o ailenin içine sızma biletimdi. Ona aşık olmuş gibi davranmak şuan belki de mantıklı olandı. "Aslında ben de pek farklı değilim. Seni gördüğümde tanıdık bir şeyler gördüm gözlerinde. Bunun adı ne bilmiyorum. Ama seninle olmak güzel."
Benden bu sözleri beklemediği belliydi şaşkın ama mutlu bakışlarından. "Sanırım bugünü hiç unutamayacağım."
Ben de gülümsedim. Ve onun yanaklarında oluşan çukurlara takıldım yine her gördüğümde olduğu gibi. "Fazla gülmemeye çalış. Birilerinin kalp krizi geçirmesini istemezsin heralde?"
"Sanırım aldığım en değişik iltifattı."
Tek kaşımı kaldırdım. "Ben iltifat etmem Kaan. Gerçek neyse onu söylerim."
Bakışlarımızı birbirimizden çekmeden ne kadar öyle kaldık bilmiyorum. Bu oyunun sonunda ailesini hiç çıkamayacakları bir deliğe tıktığımda da böyle bakacak mıydı acaba bana? Hiç sanmıyorum...
"Artık gitmem gerek."
"Yarın haftasonu. Müsaitsen buluşalım mı? Birşeyler yaparız "
"Mesela? Sinemaya falan mı gideceğiz?"
"Hava güzel. Kapalı yerlerde durmayalım bence. Sadece gezeriz olmaz mı?"
"Gezmediğim yer kaldığını sanmıyorum. Bu şehre ve denizine aşığım. O yüzden her fırsatta geziyorum."
"O zaman denize açılırız? Boğaz turu denize aşık biri için reddedilebilir bir şey değildir herhalde?"
"Beni kalbimden vurdun Kaan Çelik...Yarın seninleyim."
Göz kırptım ardından. Sonra buluşacağımız yeri belirleyip ayrıldık. Her ne kadar evime götürmek için ısrar etse de motorumla gitmek istediğimi söyleyince fazla üsteleyemedi. Şuan için mesleğim ve ailemle ilgili hiçbir şey bilmemesi gerekiyordu. En azında bana aşık olana kadar...
Eve gitmeden önce polis merkezine geçip arşivden dosya almam gerektiğini söyledim Korhan amirime. İstediğim dosyayı öğrenince gerildi.
"Neden istiyorsun Baran Çelik dosyasını?"
"Pek normal bir iş adamı olmadığını biliyorum. Onu araştırmak istiyorum."
"Başını belaya sokma Deren. Bu adamlar tehlikeli. Bir şey yapmadan önce bana geleceksin beraber plan yapacağız. Anlaştık mı?"
"Tamamdır amirim. Bir şey yakalarsam size gelirim."
Tabi ki son ana kadar öyle bir şey yapmayacaktım. Bu benim meselemdi. Onları ömür boyu içeri tıkacak kadar delil bulmadan harekete geçmeyecek, kendimi açık etmeyecektim.
İş ve ev adresine dair tüm bilgileri not ettim önce. Gizli bilgilerinin bir kısmını kasalarda saklıyordu büyük ihtimalle. Bir de dinleyici yerleştirmem her şeyden haberim olması açısından en etkili yol olacaktı. Bunun için Kaan'ın bana aşık olup o eve götürmesini bekleyemezdim. Bir şekilde girmeliydim eve ya da iş yerine ama nasıl?
Yanıma gelen Rüzgar'ın sesiyle girdiğim transtan çıktım.
"Hayırdır ortak?"
"Bir dava araştırıyorum."
Elimdeki dosyanın üzerine bakıp biraz göz gezdirdi. "Baran Çelik mi? O adam yaptığı pislikleri iyi kapatıyor. Ne bulmayı bekliyorsun?"
Şuan güvenebileceğim tek kişiydi Rüzgar. "Dışarı çıkalım mı? Sana anlatmak istediğim bir mesele var. Ayrıca yardımına da ihtiyacım olacak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüd-ü Anka -TAMAMLANDI-
Narrativa generaleAteşli intikam ikinci kitabıdır. Birinciyi okumadan da okuyabileceğiniz bir hikayedir.:) Kız kulesini izlerken birden bana döndü. "Aslında sen aynı istanbul gibisin biliyor musun?" Anlamadığımı belli eden bakışlar atınca devam etti "Taksim kadar cıv...