8/Bodrumdaki Erzak

28 3 2
                                    

"Ne yaptığını sanıyorsun sen!"dedi Angelina.

"Onu kurtardım!"

"Nasıl?"

"Babam elindeki ısırık sayesinde aylağa dönüştü ve annemi de onlara dönüştürdü!"

"Teşükürler, Patrick."dedi Lee. Patrick'e göre çok samimi bir insandı. Buradakilerden daha iyi bir insandı.

"Eee, erzaklar nerde?"dedi Angelina.

"Bulamadık bodrumu..."dedi Lee

"Ben nerede olduğunu biliyorum."

"Ufaklık, gel senle beraber gidelim."dedi Lee

"Delirdin mi sen!" Diye çıldırdı Angelina.

"Karışma sen!"

Beraber evden çıkarken Lee çok mutluydu. Patrick ise korkuyordu.

Eve girince sessizlik hissettiler beraber.

Bodruma iniş yerini gösterdi Patrick

Kapı biraz tepesinden kırılmıştı ama hala sağlamdı.

"Burası bodrum ama kapı arkadan kilitli. Ben kilitledim. Havalandırma borusundan çıktım. Lee?.."

Lee'nin gözleri yerinden çıkacak gibiydi. Patrick arkasını döndüğünde artık çok geçti.

Bir aylak Patrick'in kolunu tutarak ısırmaya kalkışıyordu. Lee tam o anda aylağın üstüne, Patrick'i korumak için atladı. Patrick hayatında böyle boğuşma görmedi.

"Lee! Isırıldınmı!"

Deri ceketinin omzu kopmuştu. Patrick hemen babasının silahını Lee'ye doğrulttu.

"Hayır! Isırılmadım." Sesi korkmuş gibi çıkmıştı."İyiyim."

Lee, Patrick'e yaklaşarak omzunu göstermişti. Yara yoktu ama ceketi yırtılmıştı. Patrick dışarıdan gizlice arka bahçeye geçmişti. Havalandırma borusu açıktı ve içeri girdi. Kapıyı açtı.

"Gir, Lee."

Lee, çok mutlu gibi gözüküyordu. Alet çantasını Patrick'e yükleyip kendisi zar zor Sprite kutularını taşımaya kalkıştı.

"Hopff, hafifmiş...Patrick. Arkamdan ve önümden gelen, sen aylak diyorsun ya, işte gelirlerse vur."

"Birşey diyeceğim Lee, o aylakları sadece kafasından vurman gerekiyor."

Merdivenlerden beraber çıkarmışlardı kutuları.

Kapıyı kapattılar ve Patrick Glock 9mm kalibrelik silahını aldı. Etrafa bakındılar. Karşı parktaki çalılığın hareket ettiğini kimse görmemişti. Sonra arkadan gelen bir aylağa silahının namlusunu uzatmıştı. Patrickler daha yavaştı aylağa göre.

Ateş ettikden sonra hızlı adımlarla eve ilerlemişlerdi.

"Zümrüt!"

Kapı anında açıldı ve Angelina yavaşça kutuları eve taşımaya başladı. Patrick sessizce alet çantasını yere koydu.

Tekrar eve gidince bodrumdan tüfeği Lee sırtına giydiği çantanın arasına sıkıştırdı. 

Patrick'in babası silah tutkunu birisiydi ve evlerinde birde saldırı tüfeği olduğuna emindi.

Çekmeceyi açtılar ve  çorba konservelerini Lee Patrick'in çantasına koydu. Mermi kutusunun içindeki mermiler 9mm kalibrelik silahlar için uygundu.

"Silahının kalibresi kaç mm? Diye sordu Lee.

Cebinden silahını çıkardı.

"Nereden anlaşılıyor?"

"Namlusunun çekme kısmı varya, oradan."

"Hmm. O zaman Glock."

"O değil. Diğeri."

"9mm yazıyor."

"İyi"

Tekerlekleri iterek merdivenlerden çıkardılar.Lee eşyaları eve götürmek için çıktı. Patrick koltuğa oturdu ve Lee'yi bekledi.

Bir anda silah şarjörü doldurma sesi geldi.

"Lee. Geldinmi?"

Bir anda Merdivenlerden adam indi. Patrick tanımıyordu o adamı.
Silahını ona doğrulttu.

"Çantanı ver!"

Patrick refleks olarak koltuğun arkasına dönüp cebinden silahını çıkardı.

Rol icabı "Bana zarar verme!" Diye seslendi.

Dedesi, Patrick küçükken ona çok güzel bir öğüt vermişti. İnsanların en zayıf noktası refleks olarak arkasını dönmesidir.

Patrick kafasını çıkartıp merdivene doğru rol icabı korkuyormuş gibi baktı. Adam korkudan arkasını döndüğünde artık çok geçti.

Patrick silahı adamın koluna sıktı.

Sonra Lee anında kapıyı açtı ve beyzbol sopası ile kafasına sert bir biçimde geçirdi.

Adam eve girdiği için çok pişmandı.

Lee adamın kafasına ve rastgele heryerine beyzbol sopası ile vurmaya devam etti ve  sonunda kafasına sıktı.

"Sana birşey yaptı mı!"

"Hayır ama vuracağı kesindi adamın."

Adamın gömleğinde Justin yazıyordu. Kafası dayak yemekten üçgene dönmüştü. Burnu sağa doğru kırılmıştı. Gözünün biri yerinden çıkmıştı. Diğeri patlamışdı.
Patrick adamı görür görmez mide asidi ağzına geldi ve yere kustu.

Lee adamın çantasını çıkardı ve sağ koluna aldı. İki çanta ağır gibi duruyordu. Bodrumu temizlediler ve hayatta kalanların evine yol aldılar.

Aylak / #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin