9/Davetsiz Misafirler

13 3 1
                                    

Evde kaos ortamı hakimdi. Angelina evdeki eşyaları düzeltmekle meşguldu. Patrick dolaplardan bulduğu bir çizgi romanın resimlerine bakıyordu. Hava leş gibi koktuğu için nefes almak bile istemiyordu. Evde görev dağılımı yapıldı. Lee  barikat  kurmaya gitti. Angelina evi düzenliyordu ve Finn ona yardım ediyordu. Austin mühimmatları temizliyordu ve düzenliyordu. Patrick çizgi romanı bitince Lee'nin yanına gitmek istedi.

Gökyüzü tupturuncuydu. Koca yollar ve parkta bir tane aylak dahi yoktu.

Lee, Patricklerin evinden aldıkları  alet çantasını kullanıyordu. İçinden çekici almıştı ve Tekerlekleri birbirine çiviliyordu. Arabalardaki tekerleri yerinden çıkarmışlardı. Bir tane yolun kıyısında iki katlı karavan vardı.

"Lee."

Lee korkudan yere oturdu.

"Naber, nasılsın?" Dedi Lee.

"Şeyy, bu olanlar olmadan önce hayatın nasıldı?"

Yaklaşık on saniye ifadesiz bir şekilde Patrick'in gözlerine bakarak geçti. Patrick'e göre bitmek bilmeyen zaman dilimi içinde gidip gelmiş gibi oldu.

"Kızım ve oğlum var-dı... onlar eşimle birlikte evden kaçtılar. İki sene önce gittiler. Ben..."

Duraksadı ve devam etmedi.

Patrick içeri girdi ve gıcırdayan
Merdivenlerden sallana sallana yukarı doğru çıktı. Çantası yukarıda yatak odasının kapısının önüne koymuştu.
Kapıyı açtı ve çantasını kurcaladı.

Zombi salgınında gerekliler ve hayatta kalma.

Açtı, baş sayfalarında "en iyi silahlar" yazıyordu ve altında kırmızı kafalı balta resmi vardı. Arkasında Patrick'in Glock'unun aynısı vardı. Patrick'in içi rahatladı. Arka sayfasında kamp için en iyi noktaları ve dünyanın en korunaklı evinin resmi vardı.
Bir sonraki sayfada besin pramidi vardı.

Yan sayfada silahlara takılan eklentilere yer verilmişti. Patrick'in ilgisini çeken şey lazer nişangahdı lazeri dikkatli kullanmamız için uyarılmıştı.

"Eğer lazer nereye tutulursa yaratıklar büyük ihtimalle oraya yönelirler"

Mantıklı diye düşündü Patrick.

Yatağa yatmak istedi.

"Aaa!"Angelina'nın sesiydi bu. Havadan yüksek kalibreli silah sesleri geliyordu.

Kapıyı açtı ve merdivenlerden son hız aşağı koştu.

Angelina yerde yatıyordu. Kafasının tam ortasına mermi yemiş ve kafası parçalanmıştı. Etrafı kan gölü olmuştu.

"Lee!"

Tam dışarı çıkacaktı ki pencereden silah sıkan adamı gördü. Adam kapıya yaklaşıyordu. Hemen mutfak tezgahına pusmuştu ve sağına bakınca camdan Lee'yi esir aldıklarını gördü. Çantasından silahını çıkardı. Süngüsünün güzel sesini duymak onun vücuduna adrenalin salgılamasına neden oldu.

Dışarıda askeri araç vardı yaklaşık 7 kişilik bir araçtı bu. Kapıları zırhlanmıştı.

Bunlara bakarken camdan dışarı atlamak isteğini bastıramadı.

Mutfak camından atlayacaktı. Tabi kapı tekmeleme sesleri geldi ve kapı kırılıp yere yığıldı.

İçeri giren adam etrafa bakındı ve

"Temiz!" Diye seslendi diğerlerine.

Patrick tezgahtan kalktı, silahı ona doğrulttu ve sıktı.

Adam tam kalbinden vuruldu ve yere yığıldı. Sonra sağ tarafında Lee dizleri üstüne oturmuş, yanındaki adam pompalı tüfekle yanında duruyordu.

Az önce  Lee'nin yanında iki adam olduğunu biliyordu. Kesin yanına geliyordu adam. Patrick tekrar tezgahına döndü.Adam içeri girip,

"Noluyo lan!"

Patrick hemen kalkıp onu da vurdu. Ama süngüsü açık kaldı. Matara kısmındaydı yedek şarjörü.

Silahın şarjör düğmesine bastı ve boş şarjör yere düştü. Yedek ve son dolu şarjörü yerine taktı ve süngüyü çekti.
Boş olan şarjörü matara bölgesine koydu.

Cama yöneldi ve atladı. Kenardan yavaşça ilerledi. Adam hala Lee'nin yanındaydı. Silahı adamın arkasında durarak nişan aldı ve sıktı.

Cebinde Lee'nin verdiği çakıyla ipleri kesti.

"Gel buraya!" 

Lee Patrick'e yaklaşık bir dakika boyunca sarıldı.

"Austin ve Finn nerde?" Diyerek sarılma anını böldü Patrick.

"Onları başkaları aldı arabalarla."

"Angelina öldü."

Lee birşey demedi.

"Buradan gitmemiz gerek." Dedi Lee.

Çatı katındaki tüm silahları ve mermileri karavana yüklediler ve bir varil benzini karavanın içine koydular. Duvarlara silah tutacakları monte ettiler ve silahları yerleştirdiler. Karavanın çekmecesi mermi kutusu doluydu. Son olarak yemeklerin hepsini dolaplara doldurduktan sonra yola koyuldular...

Aylak / #Wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin