bin: Salıncağı giderek hızlandırırken burnumu kırıştırdım.
Seni düşünmemeye çalışmak tam bir hataydı.
Yattığımda sabah olmasını,
sabah olduğunda ise gece olmasını ve seni sonunda görebilmeyi isteyen,
senin çizimlerini yapan ve bütün duvarları bu çizimlerle kaplı olan bir aptaldım sonuçta.
Elbetteki aklımdan çıktığın gibi yeniden girecektin.
İç çektim.
Senden gerçekten kurtuluş yoktu.
Şuan bile hıçkırıkların kulağımdaydı,
çınlıyordu.
Salıncağı durdurup karşıma baktım.
Tam ayaklanmak üzereyken,
çivilendim yerime.
Aklımın bana oyun oynadığını düşünmüştüm ancak,
oradaydın.
Bir bankta oturuyordun.
Bütün bedenin zangır zangır titriyor,
parmakların kolundaki yaraları yavaşça okşuyordu.
Gözlerin ağlamaktan şişmiş,
burnun kıpkırmızı olmuştu.
Tam anlamıyla berbat görünüyordun.
Ve ben, seni bu halde gördüğümde ağzımdan bir 'ah' nidasının dökülmesine engel olamamıştım.
~•~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dont cry ; changlix
Teen Fictionbin: O yüzden, sadece gülmeni istiyorum Felix. Ağlasan bile gül. ~•~ « Smile again »