lix: Özür dilenecek bir şey yapmamışken,
neden özür diliyorsun?
bin: Savunmasızken etrafına duvarlar örüyorsun,
insanlar seni bu halde görmesin diye.
Ve ben dün o duvarları yıktım,
canını yaktım.
lix: Saçmalıyorsun.
O an ki hissettiğim şeyi ancak ben bilebilirim.
Belki acı,
belki hüzün.
Belki de bambaşka bir şey.
Bu yüzden bilemeyeceğin bir şey için özür dileme.
bin: Doğru,
affedersin.
lix: Özür dilemeyi kesecek misin?
bin: Tamam.
lix: Güzel,
çünkü bunu yapman gereken başka bir konu var.
bin: Hangi konu?
lix: İnsanların beni savunmasızken görmesinden nefret ettiğimi ve bunun için duvarlar ördüğümü söylemiştin ya,
bin: Evet?
lix: O an ki beni gördüğün için,
canımın daha çok acıdığını düşündüğün için özür diledin.
Ancak sen beni çoktan gördün,
hatta daha da kötü bir haldeyken.
Sevgilimin karşısındaki pencereden haberim var,
perdelerinin açık,ışıklarının kapalı olduğundan.
Mum ışığı küçük odayı aydınlatırken elindeki kağıdın üzerinde yavaşça hareket eden kaleminden,
her şeyden haberim var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dont cry ; changlix
Teen Fictionbin: O yüzden, sadece gülmeni istiyorum Felix. Ağlasan bile gül. ~•~ « Smile again »