bin: Gece oldu yine ve ben penceremdeyim.
Ne kadardır beklediğimi bilmesem de hala senin gelmeni bekliyorum.
Ama gelecek gibi gözükmüyorsun.
Hava çoktan karardı,
O çok sevdiğin çocuğun gözlerinde yaşlar oluştu.
Parmaklarıyla saçını sıkı sıkı tutup çekiyor,
Ağzından hıçkırıklar bir bir firar ediyor,
Gözleri kapıda takılı kalıyor.
Apaçık ortada ki,
bekliyor seni.
Gel diye.
Onun yanında ol diye.
Yine de,
yoksun.
Halbuki dün hava kararmadan gelmiştin onun evine,
Onunla beraberdin bu sıralarda,
Omzunda ağlıyordun hava ağarıncaya kadar.
Bir şey oldu.
Kesinlikle bir şey oldu.
Eğer olmasaydı görürdüm seni.
Kolları seni sarmalarken,
Dudakları alnını öpücüklere boğarken,
Parmakları yumuşacık saçlarında yavaşça gezinirken,
Mutlaka görürdüm.
Hıçkırıklarını oradan duyardım ben senin.
Sonra çizmeye başlardım seni,
Senin artık ezberlediğim güzelim yüz hatlarını.
Mahvolmuşken,paramparça olmuşken.
Yanaklarımı ıslatırdı gözyaşlarım,
yüzümde buruk bir gülümseme oluşurken.
Şimdi ise yine çiziyorum,
ama bu sefer seni değil.
Onu çiziyorum.
Senin gelmeni bekleyen adamı çiziyorum,
içi içini yerken.
Çaresizken,
savunmasızken.
Kalemimin hızı aldığım nefeslerin hızıyla yarışıyor,
vücuduma bir titreme yayılıyor.
En sonunda perde kapandığında fark ediyorum ki,
bitirmişim çizmeyi.
Odamda artık sadece benim aldığım nefesler ve kalbimin sesi duyulduğunda,
Bütün gece bunu geçiriyorum içimden;
" Şimdi ışıklar kapalıyken son sayfayı çevirdiğimizde sessizce perdeleri kapatıyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dont cry ; changlix
Teen Fictionbin: O yüzden, sadece gülmeni istiyorum Felix. Ağlasan bile gül. ~•~ « Smile again »