bin: Bir şey yazmıyorsun?
lix: Çünkü istemiyorum.
bin: Nedenini sorabilir miyim?
lix: Seni ilgilendirmez.
bin: Beni ilgilendirmediğinden emin misin?
lix: Evet,
fazlasıyla.
bin: Ama ben seninle ilgileniyorum,
ve doğal olarak bu beni istemesem de ilgilendiriyor.
lix: Sevgili Shakespeare,
ben senin Juliette' in ya da Romeo'n değilim,
bunu ne zaman öğreneceksin?
bin: Sen geceleri onun evine gizlice sıvışıp omzunda ağlamayı kesince,
belki bir düşünürüm.
lix: Ağlamamdan da,
sevgilimden de,
geceleri evimden sıvışmamdan da sanane?
Tekrar söylüyorum,
bu seni ilgilendirmez.
bin: Doğru,
banane.
Sen mutlu olduğunda,
mutlu olmamdan banane.
lix: Ya film mi çekiyorsun,
kitap mı yazıyorsun sen?
Ne bu dramatize,
kendini acındırma?
bin: Hissettiğimi söylemek ne zamandan beri kendimi acındırmak oluyor?
Ben sen mutlu olduğunda mutlu oluyorum,
istediğini söyle.
lix: Tamam istediğimi söyleyeyim o zaman,
beni rahat bırak.
Kendini Shakespeare falan mı sanıyorsun bilmiyorum ama,
attığın o romantik mesajlar hiçbir şeye yaramıyor.
Sadece sana üzülüyor ve acıyorum.
Benim bir sevgilim var,
onun omzunda da ağlarım,
onun yaptığı şakalara da gülerim.
İstediğim gibi de hareket ederim,
ve sen hiçbir şey yapamazsın.
Ancak oturduğun yerden,
bizi izlersin.
Ve sen bunu yaparken de,
senin ne hissettiğin benim umrumda bile olmaz.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
dont cry ; changlix
Teen Fictionbin: O yüzden, sadece gülmeni istiyorum Felix. Ağlasan bile gül. ~•~ « Smile again »